KOCAMAN HARFLERLE NOT: 16. BÖLÜME KADAR SABIRLA OKUYUNUZ!
Multimedia: Füsun Deniz
Bölüm Playlist: ''19 You + Me'' - Dan + Shay ( New Heights and Colton Haynes)
1. BÖLÜM: "KURTARICI"
Soğuk, eteğimin açıkta bıraktığı bacaklarımı ısırırken, adımlarım hızlı ve aceleciydi.
Geçtiğim dar sokakta zihnime işleyen korku, beni yanlız bırakmıyordu. Sıkıntıyla iç çekerek, ellerinde gazete kâğıdıyla sarılmış şişeleri kafasına dikleyen, sağa sola yalpalanarak yürüyen adamları göz ardı ederek yürümeye devam ettim. Ellerim, montumun cebinde yumruk hâlini oluştururken, gözlerimi sert asfalttan çekmedim.
Kolumda bir baskı hissettiğimde, çığlık atarak geri kaçmaya çalıştım. Endişe, herbir uzvuma ilmik ilmik işlerken, korku; benliğimin bir parçası hâline gelmişti.
Ağzını yaya yaya sırıtan adam, korkunçtu. Üzerindeki kıyafetler yırtık ve gömleği koca göbeğinden, patlayacak bir durumdaydı. Yanındaki esmer adamında, ondan bir farkı yoktu.
Koşmaya başlayacağım sırada, saçlarımdaki el buna engel oldu. Saç diplerim acıyla sızlarken, çığlık atıp saçlarımı elinden kurtarmaya çalıştım.
"Sakin ol ceylan yavrusu," dedi, kelimeleri ağzında yuvarlayarak. Pis sırıtışı, kalbimin göğsümden fırlayacakmış gibi atmasına sebep oluyordu. "Sadece biraz eğleneceğiz, rahat durursan sende zevk alırsın."
Göz pınarlarıma dolan yaşlar, görüntümü pusulaştırıyordu. Yanındaki adamın attığı kahkaha, korku filmlerindeki kötü insanların kahkahaları gibi alay dolu ve iğrençti.
"Lütfen, bırak beni," dedim, yalvararak. Korkunun bedenimi ele geçirişi, karşımdaki ayyaşlara zevk veriyordu.
Ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında, saçlarımı elinden kurtararak, koşmaya başlayacaktım, fakat omuzlarımdaki iki el beni yerimde sabitledi. "Hayır hayır, seninde zevk almanı istiyorum aşkım." dedi, bayık kahkahalarının arasından.
Diğer adamın eli, eteğimden içeri süzülmeye çalışırken, yerimde debelenerek, dokunuşlarından kaçmaya çalıştım. O parmaklar, ruhumda izlerini bırakacaktı ve lanet izler kolay kolay geçmeyecekti.
"Bırakın!" dedim, çığlık atmaya devam ederek. Fakat dudaklarımın üzerinde hissettiğim baskı, çığlıklarımı yarıda kesti.
Boğuluyordum, herbir dokunuş benim dibe batışımdı. Uçumdan itilerek, keskin çakıltaşlarının üzerine ölgün ruhumun sefilliğini bırakıyordum.
Vücudumda gezinen eller, nefesimi boğazıma tıkıyor, hıçkırık ve gözyaşlarımın artmasına yardımcı oluyordu. Ellerimde vücudumda gezinen elleri engellemeye çalıştıkça, yanağımda sert bir baskı hissediyor, kulağıma doluşan tokat sesleri, zihnimin kuytu köşelerine dokunuyordu.
"Ellerinizi götünüze sokmadan, kızın üzerinden çekin." Duyduğum kadifemsi ses benim kurtuluşumdu. Gözlerim sesin geldiği tarafa kaydığında, gözlerimiz buluştu.
Yunan Tanrılarını kıskandıracak kadar güzeldi. Çok, çok güzeldi.
"İşine bak, kız bizim!" Vücumdaki ellerin çekildiğini hissettiğimde, bacaklarım beni taşımayarak, sert asfalta yığıldım. Kalbim beni kurtarması umuduyla heyecanla atarken, hıçkırıklarımın arasından, "Lütfen yardım et." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HALAS
General FictionKaranlığın en saf haline hapsolmuş bir adam düşünün. Oyunların, ihanetlerin ve yalanların içinde büyümüş bir adam. İçi nefret ve kin kokan. Hayatın ona sunmuş olduğu acıyı iliklerine kadar hisseden bir kız düşünün. Susturulmuş, yalnız kalmış ve bed...