Bölüm 6

3.6K 306 9
                                    



Şaşkınlığımı ve olayın saçmalığını benim aklım algılayamıyordu. Nasıl elimde birden böyle şekil belirebilirdi. Ve bu şekil nasıl dolap da bir desen oluşturabilirdi. Bir şey düşünemez hale gelmiştim artık. Buraya geleli dört gün olmuştu. Uyanık olduğum ikinci günde nasıl bu kadar olayı yaşayabilirdim? Normal olaylar olsaydı eğer kabulüm olabilirdi. Gençlik sorunları, arkadaş edinememe... Bunların hepsini kabul ettiğim bir döneme girmiştim artık. Açıklama bulamadığım, bulsam da bir mantığa oturtamadığım olaylar için yapayalnız kalmıştım. Bana yardım etmeyi zorunlu gibi gören Ariana ve artık evinden gitmemi bekleyen bir adam bana ne kadar yardımcı olabilirdi? Ve bunlara yardım etmek zorunda değillerdi. Bütün bunlara sebep olarak sadece büyükbabamı görüyordum. O beni buraya göndermeseydi bütün bunlarla karşılaşmayacaktım. Bunları yaşamak bir yana açıklama bulamamamın asıl sebebi büyükbabamdı. Bütün suç onundu. Evet, buradan çıkar çıkmaz, evime dönmek için yola çıkacaktım. Bunları yüz yüze görüşecektim ve gerekirse büyükbabamla buraya dönecektim.

'William, biz...' dedi Ariana. Dolaba gözlerimi diktiğimi o an fark ettim. Bakışlarım hemen Ariana'yı buldu. Ariana konuşmak ve konuşmamak arasında gidip geliyor gibiydi. Bakışlarını kaçırıyor, dolaba bakıp tekrar bana bakıyordu. Bakışlarım babasını bulduğum da, beni incelediğini gördüm.

'Ben...' dedim ama babasının bakışları altında eziliyor gibi hissediyordum kendimi. Bakışlarını öyle bir dikmişti ki bana sanki içimi görebiliyor. Ne hissettiğimi hissediyor, ne düşündüğümü duyuyor gibiydi. Kafamı iki yana salladım.

'Ben... Ben gidiyorum. Bana baktığınız için teşekkür ederim' dedim. Tam gitmek için hamle yapacağım sırada, Ariana'nın babası kolumdan tutarak beni durdurdu.

Kolumu tutmasının şaşkınlığıyla ona dönerken bu kadar sert tutması beni dehşete düşürmüştü. Eğer bugün ağrıyan kolum zarar görmezse bir daha bir şey olmayacağına emindim. Ağrı içinde yüzümü buruşturdum. Dudaklarımdan bir inleme çıktı.

Ariana, hemen yanıma geldi ve babasının kolumu tutan elinin üzerine elini koydu.

'Baba canını acıtıyorsun' dedi Ariana.

Babası sanki transtaymış gibi hala gözlerime bakıyordu.

Ariana bu sefer kolumu ondan kurtarmak için beni çekiştirmeye başlamıştı. Babasının bakışları hala üzerimdeydi.

'Ne oluyor Ariana?' dedim nefes nefese. Acı artık dayanılmaz hale gelmişti. İki büklüm olmuştum. Ariana ise hem beni ayakta tutmaya çalışıyor hem de babasından kurtarmak için büyük enerji harcıyordu.

'Baba'

Ariana öyle bir kükremişti ki, olduğum yerde donup kalmıştım. Babasına baktığımda girdiği transtan çıkmış, şok içinde bir bana bir Ariana'ya bakıyordu. Sanki tüm bunlar olurken burada değil gibiydi.

'Ne oluyor sana?' dedi Ariana tekrar sertçe.

'Gitmesine izin veremeyiz Ariana. Ne olduğunu görüyorsun değil mi? Gördün değil mi? O işte. Bırakamayız. Elimiz de böyle bir güç...'

Babası hızlı hızlı konuşuyordu. Odanın içinde bir o tarafa bir diğer tarafa koşturuyordu.

'Baba susman gerektiğini biliyorsun, sus artık' dedi Ariana bağırarak. Babasına doğru yürümeye başladı. Durması için onun önüne geçti. Ama babasının durmaya niyeti yoktu. Ariana'yı da ittirerek yürümeye devam ediyordu. Sessizce konuşmaya devam ediyordu. Ne dediğini duyamıyordum.

Ejder LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin