Bölüm 8

3.5K 281 4
                                    

Aynanın karşısına geçtiğimde üst bedenim çıplaktı. Aynada, bütün çabalarıma rağmen silemediğim, dövmelerimi inceliyordum. Bunların mümkün olması bana o kadar uzak geliyordu ki. Benim doğaüstü olaylar iç içe olmam o kadar uzak ve imkansızdı ki. Normal bir hayattan bu noktaya gelebilmem ışık hızıyla olmuştu. İmkansızlıklar yaşamayı herkes isterdi, ama bu isteklerin hiçbiri bende yoktu. Belki de hayattan tek isteğim ailemi kaybettiğimden beri içimde açılan o boşluğu hissetmemekti. Ama şimdi bu hissi en doruk noktasında yaşıyordum. Kendimi yalnız hissediyordum. Bunların yanında olan durumlara hiçbir açıklama getiremeyecek kadar çaresiz.

Ariana bana bunları açıklaması için zaman vermesi gerektiğini söylemişti. Araba da özellikle Ariana o kadar büyük bir şok içine girmişti ki kalp krizi geçirdiğini düşünmüştüm. Eve gelene kadar hiçbir şey sormamı söylemişti. Elbette evimi ona tarif etmemiştim. Hoş zaten ben bilmiyordum ama o park yerine kadar her şeyi biliyordu. Tekrar ağzımı açmak istesem de park alanına girdiğimiz de beni susturmuştu. 

Asla konuşmamam gereken bir ortamda gibiydim onun yanında. Cevapları biliyordu bundan emindim. Ama soruları duymaya henüz hazır olmadığına karar vermiştim. Elim kolum bağlı büyükbabamın gelmesini beklemekten başka çarem yoktu. Ya da Ariana'yı bir şekilde ikna edip neler olduğunu en azından aklımı kaçırmamama sebep olacak miktarını bana anlatmasını sağlayabilirdim. Bu şıkkı düşünür düşünmez eledim. Ariana'nın tepkileri o kadar beklenmedik ve sert oluyordu ki onunla eğlenirken bile her an beni pataklayacakmış gibi hissettiriyordu.

Evde Ariana için bir oda hazırlamışlardı. Biz geldiğimiz de her şey hazırdı. Büyükbabam onu buraya getireceğimi tahmin etmiş olmalıydı. Benim hemen karşı odamda kalıyordu. Duş alması ve sakinleşmesi için, ona bir saat vermemi istemişti. Bir saat çok uzun bir süreydi. Elbette duş almayı akıl etmiştim, büyük ihtimalle Ariana söylemeseydi onu bir köşeye sıkıştırıp ikna etmek için uğraşacaktım. Bunu bildiğine adım kadar emindim.

Her şeyi bilmesi, bir şeyleri benden önce hissetmesi artık bana normal gelmeye başlamıştı. Onun yanında durduğum iki gün ve uyku halinde ki üç gün onun benim resmi olmayan karım yapmış gibi hissediyordum. Her an yanımda olmalı, beni sevmeli gibiydi. Elbette bunlar benim kendi hayal ürünlerimdi. Bir insanın diğerini sevmesi bu kadar kısa sürede olamazdı, benim dışımda.

Onu bir anda bu kadar büyük bir aşkla sevmem, benim bu denli sevgiye aç olabilme ihtimalim beni de şaşkına uğratmıştı. Ama bu halimden olabildiğince memnundum. İnsanın sevebileceği birisi her gün karşısına çıkmıyordu. Ama benimkisi bir anda belirmiş. Kalbimin ortasına oturmuştu. Onun kalbime akan sıcaklığı aklımı başımdan almış, elimi kolumu bağlamıştı. Görmediğim her an ne yaptığından çok ne hissettiğiyle ilgileniyordum. Bana ihtiyacı var mıydı? Ne düşünüyordu? Düşündüğü şeylerden memnun muydu? Bir insanı bu şekilde düşünmek imkansız derecede garipti. Bu garipliği sevmeye başladığımda ona çoktan geri dönülemez bir şekilde aşık olduğumu da anlamıştım.

Şimdi bu nasıl ortaya çıktığı belli olmayan dövmelerimizi düşünürken, aslında nasıl olduğundan çok anlamını daha çok önemsediğimi fark ediyordum. O benim kalbimdeydi, evet. Ama bende onun kalbinde olmasam nasıl onda da böyle bir dövme belirebilirdi? İmkansızlık boyutu bir kenara aynı dövmelere sahip olmamız bizim bir arada olmamız için kesinlikle bir sebepti. Elbette ben de o garip ejderha simgesini yok sayarsam birebir aynıydı. Doğaüstü güçler bile bizim birlikte olmamızı istiyordu. Bu düşünceyle gülümsedim.

Odanın içinde banyomdan çıkıp dolabıma doğru ilerledim. Ariana'nın yanında her halimle olmak istiyordum. Bu yüzden altıma siyah bir eşofman altı giydim. Üzerime ise gri düz bir tişört giydim. Saçlarımı ıslak bırakarak, Ariana'nın dediği sürenin dolmasını önemsemeden, odadan çıktım. Onun kapısına geldiğimde içerden saç kurutma makinesinin sesi geliyordu.

Ejder LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin