Bölüm 12

3.7K 249 9
                                    



Ariana'nın dudaklarını aralamak için bir hamle daha yaptığımda Ariana sertçe beni ittirdi ve çekildi. Bana vurmak için yumruğunu havaya kaldırdığını gördüm. Onu engellemek için kollarından tuttum ve yana düşmesi için ittirdim. Onu altıma almak için bacağından çektiğimde güç kullanabilecek vakti kalmamıştı. Şimdi yer değiştirmiştik.

'Demek dayanamadın güzellik?' dedim gülümseyerek. Ona doğru daha da yaklaştım ve dudaklarımız arasında çok az mesafe kalana kadar da durmadım.

'Sen çok kötüydün ve kendine gelmen için...'

'Taktiklerin hoşuma gitti' dedim tekrar gülerek. Onu öpmek için kafamı çevirdiğim de Ariana da kafasını çevirdi ve dudaklarıma yanağı değdi.

'Prenses' dedim sinirle.

'Konuşmamız gereken çok şey var Will. Sen ne yapıyorsun?' dedi sinirle. Geri çekilene kadar yüzünü benden tarafa çevirmeyeceğinden emindim. Ama onu böyle deli etmek çok hoşuma gidiyordu. Bana verdiği masum tepkiler, mükemmelliği altında ona deli olmamı sağlıyordu.

'Will konuşalım' dediğinde haklı olduğunu ve şımarıklık yaptığımı biliyordum. Ellerini bıraktığımda kanatlarının da altında açık bir şekilde serili olduğunu gördüm. Canı acıyor olabilirdi. Hemen onu kaldırarak üzerinden kalktım, ayağa kalkması içinde koltukaltlarından onu çekerek bir bez bebekmiş kendimle birlikte ayağa kaldırdım. Yere bıraktığımda iyi olup olmadığını kontrol ettim.

'Kanatların acımadı değil mi?' dedim telaşla. Benim aptal hareketlerim yüzünden acı çekmesi kendimi kötü hissetmem için en büyük sebepti. Zaten ilişkimiz pamuk ipliğine bağlı gibi devam ediyordu. Bir buna benim yüzümden acı çekmesi eklenirse vicdan azabı çekerdim ve bunu hiçbir şey düzeltemezdi. Onun canının acıması da cabasıydı.

'Kanatlarım mı?' dedi. Arkasına dönüp baktığında kanatlarının açık olduğunu o an fark etti. Başını utanarak öne eğdi ve kanatları yavaşça yerine girdi.

'Neden utandın?' dedim yüzünde ki kızarıklığa bakarak. Elimi çenesine doğru uzattım ama bir adım geri çekilince havada kalan elim yanıma düştü.

Bana arkasını dönerek 'Senin yanında kendimi kontrol edemiyorum' dedi.

Söylediği şeyi anlayamayan kısmım boş boş ona bakmaya devam etti. Anlamamama rağmen kalp atışlarım hızlanmıştı. Sanki söylediği şey benim için çok önemli bir şeydi. Ellerim terlemişti.

Kendime gelebilmek için başımı iki yana salladım ve yüzümü avuçladım. Derin bir nefes aldığımda ciğerlerime dolan havayla rahatladım.

'Anlamadım' dedim zar zor sesimi bularak.

'Kendimi kontrol edemiyorum. Bu yüzden kanatlarım açılmış olmalı. Sen söyleyene kadar açık olduğunun farkında bile değildim' dedi birkaç adım atıp salondan çıkmak için yürümeye başladı.

Hemen arkasından giderek ona yetiştim ve kolundan tutarak kendime doğru çevirdim. Kollarını kendine sarmış yere doğru bakıyordu. Ona doğru eğilerek bana bakması için bakışlarını kovaladım. Ama yere bakmakta ısrar ediyordu. Çenesinin altına kadar inerek bakması için şekilden şekle girdim. Bana baktığında tepki vermesini umursamadan yüzünü ellerimin içine aldım.

'Kontrolünü kaybetmeni seviyorum' dedim. Ona doğru yaklaştım. Bu sefer kaçmasını engellemek için yüzünü sımsıkı kavramıştım. Dudaklarım dudaklarına kapandığında Ariana kurtulmak için kafasını geri çekmeye çalışsa da çekilmedim. Bir süre tepkisiz bekledi. Ama pes etmeyecektim. Yüzünde ki ellerimden birini çekip beline koydum ve aramızda ki açık mesafeyi kapattım. Dudaklarını aralamak için uğraşırken Ariana beni şaşırtan bir şey yaptı ve öpüşüme karşılık verdi.

Ejder LorduHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin