5.Bölüm

19.9K 1K 41
                                    

Sabah uyandığımda bedenim çok ama çok üşüyordu.Yattığım kilimin üzerinde bir küçük battaniyeyle ısınmaya çalışsam da nafile.Bütün vücudum sanki karın altında kalmış gibi üşüyor ve titriyordu.Yattığım yerden kalkmak istesem de kolumu kaldıracak gücüm yoktu.
Üzerimdeki yırtık battaniyeye daha bir sıkı sarıldım,sanki daha çok tutsam bir parça ısınabilirmişim gibi.
Bedenimde ki titremeye hakim olamıyordum.Uyumak istiyordum ama bedenimde ki ağrı buna da izin vermiyordu.
Kendimi zorlayarak ve üzerimde ki o yırtık battaniyeye iyice sarılarak ayağa kalkmak için kendime tutunacak bir yer aradım.Bir yudum su içmeliydim,dilim ve boğazım kavruluyordu sanki.
Arkamda duran sandalyeyi fark edip ona tutundum ve titreme nöbeti geçiren bedenimi önümde ki cılız sandalyeden güç alarak yukarıya doğru kaldırabildim.
Tam karşımda duran tezgahın olduğu yere doğru ilerlemek için ayağa kalktığımda ise dizlerimin ve ayaklarımın beni taşıyamayacağını anlayıp hızla geri oturdum.
Bir süre daha oturduktan sonra bir gayret kakıp aksak adımlarla sonun da tezgaha ulaşa bilmiştim. Önüm de duran sürahi ve bardağa heyecanla sarılıp hemen suyu doldurdum,ağzıma götürdüğüm an arkamda duyduğum sesle irkilip elimde ki bardağı yere düşürdüm.

"Sabah sabah bir uyutmadın tıkır tıkır!!Ayy..!Allah seni kahretsin sakar şey!"

Annem konuşurken onu duyamıyordum bile o olduğundan emindim ama söylediklerini idrak edemiyordum.Çünkü kulağıma gelen sesler sadece uğultudan ibaretti.Ama yardıma ihtiyacım vardı ve yavaşça anneme dönüp fısıldayabildim.

"Anne çok üşüyorum..."

Anne yüreği yavrusunu hasta ve bu halde görünce dayanamaz diye düşündüm.Oysa ne büyük yanılgıydı benimkisi.Ailem dediğim bu insanlar beni sağlık ocağının odasında durumumu bile merak etmeden bırakıp gitmişlerdi şimdimi önemseyeceklerdi.

Bir çocuğun iyi bir annesi ve babası varsa bu hayatta her şeye sahip demektir.Ben ise hayata doğduğum gün yenik başlamıştım.Şimdi karşımda ki acımasızca bana bakan kadının adı sadece anneydi.
Daha fazla umut etmenin bir anlamı yok diye düşünerek kalktığım sandalyeye güç bela geri döndüm.
Annem ise beni her zaman yaptığı gibi hiç umursamadan çıktığı odaya söylenerek geri döndü.

Bir kaç dakika sonra kardeşim,babam ve annem yola çıkmak için hazırlardı.Benim ise ayağa kalkmaya takatim yoktu.Vücudum yanıyordu ama ben buna rağmen deli gibi titriyordum.
Çıkmak için kapıya yöneldiklerinde bende yavaş adımlarla yerimden kalktım.

"Sen yürüyecek misin yoksa ben seni sürüyerek mi çıkarayım..!"
Babamın sesiyle içimde ki anlık güçle hemen kapıdan çıktım.

Buradan giderken yanımızda eşya namına hiçbir şey yoktu.Bütün eşyalarımız o gece çıkan yangında kül olmuştu.Babam,bakkal dükkanın sağladığı para ile ev tutup bir kaç eşya alacağını söylemişti.

Bakkal dükkanından çıktık ve bu dükkanı satın alan adamla babam son işlerini halletti.
Bu kasabadan ayrılıyorduk artık.Sokağın sonuna geldiğimizde arkama dönüp baktım ve bütün kötü hatıraları ve yaşanmışlıkları burada bırakmış olmayı diledim.İçimde yanan ateşe attım bütün kötü hatıraları,küllerini ise karşımda upuzun duran sokağa savurdum.Yeni hayatım için ise mutluluk ve huzur dileyerek yoluma devam ettim.

******************

Kasabanın küçük bir otobüs durağı vardı ve çok az sayıda şehre giden otobüs.Babam bir kaç adamla konuşup gideceğimiz otobüsü ayarladıktan sonra yola çıkmak için otobüse doğru ilerledik.
Ben ve kardeşim tek koltuğu paylaşmış hemen önümüzde de annem ve babam oturmuştu.Otobüs hareket ettiğinde ise içimde ki heyecanı tarif etmem mümkün değildi.
İstanbul'u hep merak ederdim,büyük ve çok kalabalık bir şehirmiş,gidenler öyle anlatırdı.Bizim yaşadığımız kasaba küçüktü ve burada herkes tanırdı birbirini.Ama orası,bu düşünceyle bir an irkilsem de annem babam vardı yanımda.Sevmiyor olabilirler ama yinede benim ailemdi onlar.

ADI MELEK (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin