Bölüm 2

628 40 17
                                    

TERESA

Ellerimi üzerimdeki beyaz elbisede gezdirdim.Bu  kaçırıldıktan sonra Thomas'la  ilk öpücüğümüzdeki elbise.Aynadaki yansımama baktımda o eski bembeyaz yüzümden eser yoktu. O  eski saf  halimdende  eser yoktu.Ben eli kirli bir ''Hain''dim.Bu lanet odadan çıkmak istiyordum.Kapıyı çektiğimde tuhaf bir şekilde açıldı.Odadan çıktığımda karşıma çıkan ilk odaya girdim.Kocaman bir bilgisayar vardı.Birisini mi izliyorlardı? Kameraları açtığımda gördüklerim beni paramparça etti.

THOMAS

Labirent yıkıldıktan sonra bulduğumuz  çayır gibi  bir yerde kalıyoruz.Herkes  güvende ve sağlıklı ama bu benim akıl sağlığım ičin değil.Kendimi ölen herkesin katili olarak görüyordum.Özellikle Newt ve Teresa... Onların ölümlerini   hergün rüyalarımda tekrar tekrar  görüyordum ve  her  rüyamda bana ''katilimiz sensin , sana güvenmeseydik ölmezdik .''diye fısıldıyorlar.En acıtanlardan birisi Teresa'nın dedikleri bana boş gözlerle bakıyor ve ''Hani beni seviyordun Thomas  ben senin için öldüm.Peki Brenda bunu yapar mıydı?O sana benim baktığım gibi bakıyor mu?Senin canını  kurtarmak için saflığını kaybediyor mu?" Bana son kez bakıp  koşarak kayboluyor.Her uyandığımda kendimi  bir kenara atıp sessiz sessiz ağlıyorum.Yine aynı şeyleri  yaşadığım sabahtayız.Brenda yanıma  sessizce sokuluyor ve elimi tutuyor."Her sabah seni böyle görmekten nefret ediyorum." dedi ve durdu.Gözlerimin içine bakarak zorlukla" Onu özlüyorsun.Bu gözlerinden belli bana  ona baktığın gibi bakmıyorsun sorun ne?Benimle onun ne farkı var.Bunu bana söyle bıktım kaçmandan." Düşündüm onun gülüşü kimsede yoktu , yumuşak küçük beyaz elleri ve  ve beni eriten mavi gözleri...Gözlerimin dolmasını fark etmesin diye.Dudaklarımı dudaklarına bastırdım. İnanamacağım  şekilde "seni seviyorum"dedim.

TERESA

Gözlerimden yaş gelmeye başladı.Beni unutmuş muydu?Odanın kapısı yavaşca açıldı.Sarı saçlı kadın içeri girdi  ve"Tatlım,buraya girmemen gerekti.Bak seni üzdü.Gel buraya" dedi.Bana sıkıca sarıldı ve saçlarımı okşamaya başladı. Bana kimse sarılıp okşamamıştı. Daha çok ağlamaya başladım. Ben insanlara ne yapmıştım ki bana böyle davranıyorlardı.Kulağıma "geçti tatlım " diye fısıldıyordu. Odada ki iki koltuğa oturup bakışmaya başladık.Sonunda sessizliği o bozdu."Sana iki seçenek vericeğim karar senin, karışmak yok. Kararını  iyi ver." Dedi ve iki seçenek verdi." Ya seni unutan insanlara yardım edip dünyanın geleceğini düşünmeyeceksin. Ya da bize yardım edip dünyanın geleceğini düzenlemek istersin."dedi.Düşünmeye başladım bu zor bir karardı ve o an  ne düşündüğümü söyledim."Size yardım edeceğim ama bana  bir ay verin arkadaşlarımı görmek istiyorum. Lütfen,bu istediğimi kabul edin." Kadın biraz düşündükten sonra "Bize yardım edeceksen neden olmasın." dedi ve güldü. Beni bir -helikoptere bindirip , alevden çok farklı bir yere bıraktı. Yeşil çimlerin arasında yürümeye başladım.O anda tanıdığım bir yüz gördüm. Ondan sonrası karanlık...


NOT :  Bu benim ilk hikayem  umarım beğenirsiniz. Okuduysanız oy verip, hikaye hakkında düşüncelerinizi  yazar mısınız?







Teresa Ölmeseydi   ThomesaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin