luke therapy //muke {türkçe}

sixteen

SURRENDER - DEVILSKIN

Luke yanağını gıdıklayan siyah saçlarla uyandı.

Bunu özlemişti.

Yanında uyuyan Michael'ın yanağına küçük bir öpücük kondurdu.

Hafifçe esnedi ve bir eli hala Michael'ı sarmalarken diğer elini saçlarından geçirip dağıttı.

Biraz daha uyuyan çocuğu izledikten sonra yataktan kalkıp mutfağa indi.

Bu sefer krepleri yakmayacaktı.

Luke birkaç malzemeyi karıştırdı ve aslında tadı oldukça güzel olmuştu.

Yakmadan pişirmeyi başardıktından sonra onu bir tabağa koydu ve süsledi.

Michael kadar şirin gözükmesini istiyordu.

Ortasına bir krema sıkıp üstüne çikolata parçacıkları döktü.

Yemek masasını hazırlayıp yukarı, Michael'ın odasına çıktı.

"Michael?" Kapıyı hafifçe itip açarken mırıldandı.

Siyah saçlı çocuk Luke'un dün gece yattığı yastığına sarılmış uyuyordu.

Luke gülümsedi, ona biraz daha yaklaştı.

Yatağın kenarına oturup Michael'ın kolunu okşadı.

"Mikeyyyy." Gülümseyerek onu uyandırmaya çalıştı. "Uyaaaan."

Çocuk hareket etmedi.

Luke iç geçirip hala uyumakta olan çocuğun yüzüne dokundu. "Michaellllll."

Burnuna, alnına ve yanağına küçük öpücükler kondurdu.

"Uyan artık." Neşeli bir sesle kolunu sarstı.

"Tavşancık?" Luke ona taktığı takma adla gülümsedi.

Michael'ın gözleri hızla açıldı. "Bana bir daha asla tavşancık deme."

Luke kahkaha attı. "Tamam tavşancık, kahvaltın hazır."

Michael inledi, aşağı inmeden önce üstüne bir tişört geçirdi.

"Onları tekrar yaktın mı?"

Luke ona baktı. "Hayır! Neden böyle düşündün?"

Michael ona bakarak gözlerini devirdi ve mutfağa giderek masaya baktı.

"Açıkçası çok güzel kokuyor."

"Tabii ki de, çünkü onları ben yaptım." Luke gururlandı.

"Hala sana kızgınım, bilmeni isterim." Siyah saçlı çocuk yemeğini yemeğe başlarken mırıldandı.

Luke onun oturduğu sandalyenin arkasından ona bir paket uzattı.

"Bu senin sevgini geri alabilir mi?" Luke merakla sordu.

Michael hediyeyi alıp üstündeki kağıdı yırttı.

"Siktir." Gözleri heyecanla açıldı. "Bunu nereden buldun?"

Ellerinde Crown The Empire'ın The Resistance: Rise Of The Runaways albümü duruyordu.

Luke iç çekti. "Albüm mağzasına gittiğimde aklıma senin bunu ne kadar çok istediğin geldi."

Michael ayağa kalkıp uzun boylu meleğe sarıldı.

"Sevgimi birazcık geri kazandın." Michael fısıldadı.

Luke gülümsedi ve kollarını ondan kısa olan çocuğa doladı.

"Oh, bir şey daha var." Luke geri çekildi.

"Luke, bana bu kadar şey almana gerek yoktu."

"Aslında, bu geçici bir şey değil." Luke onun gözlerine baktı.

Yavaşça bileğindeki bandajı açmaya başladı.

"Bunu yapmış olamazsın..." Michael sesli bir nefes aldı ve ağzını eliyle örttü.

"Aslında yaptım. Artık sildiremem biliyorsun."

"Buna bayıldım." Michael, Luke'un bileğini tutup dövmeye daha iyi bakmak için yaklaştırdı.

Bu altında isminin yazdığı küçük bir tavşandı.

"Bileğine tavşan dövmesi yaptırmak çok erkeksi bir davranış Luke." Michael kıkırdadı.

Luke gülümsedi.

Çocuk gülümsüyordu ve mutluydu.

Bu onu da mutlu ediyordu.