kendi hikayesinden çok benim hikayemi okuyan İrem Nur Kalafat'a bu bölümüm
Sanırım fazla bağırdım çünkü Harbor uyandı.Ben şok içinde dün geceyi hatırlamaya çalışırken oda bi şeyler söyleyip duruyordu.Yere çöktüm ve her mutsuz olduğumda yaptığım şeyleri yapmaya başladım bacaklarımı kendime çektim ve ağladım.Harbor'la biz bitmiştik ve ben bunu unutmuş başka birini sevmeye başladığımı düşünürken,onunla aynı yatakta uyanıyorum.
Dün geceyi hatırlamaya çalıştım.Eğer çok içmişsem sabah hiç bir şey hatırlamam ve hatırlamaya çalıştığımda başımda çok kötü bir ağrı olur.Nedenini bilmiyorum...
Ben hatırlamaya çalışırken bir zamanlar herşeyden çok sevdiğim kokusunu duydum bana dokunduğunda,sıcaklığını...Bir zamanlar okadar severdim ki bana dokunmasını.Beni arkadaşımla aldattığında beri bana bir kere olsun dokunmamıştı-ben izin vermemiştim-
"Dokunma bana!!! Hem benim burda ne işim var? Nasıl getirdin beni buraya?"
"Emily sakin ol,dün barda seni gördüm çok içmiş ,yürümekte zorluk çekiyordun.Bende sana "Seni eve bırakayım?" dedim,kabul etmedin.Bende seni buraya,benim evime getirdim."
Etrafa baktığımda gerçekten onun evinde olduğumuzu anladım.Harbor gerçekten çok düzenli birisiydi ve halada öyle olduğunu gördüm....
"Emily beni duymuyor musun?Yine neler kurdun aklında?"
"Hiç bir şey ne kuracam zaten ya,her neyse ben eve gidiyorum her şey için teşekkürler ama sende biliyorsun ki beni dinlemeyip beni evime getirmeliydin alkollüyken genelde saçmalarım bilirsin."
Derdemez ayağa kalktım-tamam biliyorum biraz kaba davrandım ama o odada onu başka kızla görende bendim-yürümeye başlamıştım ki o filmlerde alışık olduğum sahnelerden birini yaşadım.Kolumdan tuttu beni kendine bakmaya zorladı...
"Emily....O çocuk yani senle konuşmaya geldiğimdeki çocuk,onun hakkında bilmediğin gerç..."kollarının arasından kurtulup:
"Onun hakkında herşeyi biliyorum,Şimdi bırakta gideyim." Ona biraz kaba davrandım-Emily o seni AL-DAT-TI-
İç sesimden kuvvet alarak kapıya doğru yöneldim ki-Aman Tanrım!- Beni öpmeye başladı ne zaman başladığını bilmesemde kollarının arasından kurdulmaya çalıştım ama çok güçlüydü sonunda beni bıraktığında yüzüne öyle bir tokat attım ki bütün nefretimi kustum o tokatla.
"Ne yapmaya çalışıyosun?!"Harold'la ona bir oyun oynamıştık ve devamını getireyim dedim."Unutma benim hayatımda başka birisi var ve sen benim için bittin artık,sok şunu o kalın kafana!!" Evet gerçekten sinirlenmiştim.Kapıyı çekip çıktım.
***
Sokakta amaçsızca yürürken kıyafetlerimin ve yüzümün ne halde olduğunu bilmediğim aklıma geldi-afferin bana- hemen çantamdan aynamı çıkardım-şükürler olsun ki çantamı unutmamışım barda falan yani- İnanmıyorum,makyajım akmış yüzüm berbat görünüyor.Bu halimle daha fazla yürümemeye karar verdim-zaten başım öyle ağrıyorduki niye okadar içtiysem- Hemen bi taksi çevirdim.Evin adresini verir vermez şu bir kaç günde ne kadar çok şey yaşamışım bunları düşündüm.Birde Harold vardı ve tabi evindeki kız.Ah aklıma geldikçe sinirleniyorum ama attığı mesaj aklıma geliyor bir yandan "Ne düşündüğünü bilmiyorum ama sana ihanet edecek bi şey yapmadım." ister istemez güldüm.Ama sabah yaşadıklarım aklıma geldi Harbor'ın beni öpmesi,ben mi ihanet eden oldum şimdi?-yok ya hem ben istemedim ki- Tamam kabul,Harbor'a karşı içimde küçük bir şeyler var ama şimdi ben Harold'a aşık olduğumu düşünüyorum.Onun yanındayken karnımı esir alan kelebekleri...Ben her zamanki gibi kendi kendime düşünürken taksicinin sesiyle kendime geldim."Geldik." Parayı verip indim.Şimdi evde bir de Lisa'ya hesap verecektim.Of,Of ne bitmez çilem varmış.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who are you?
Fanfiction“Seni görmeye geldim lütf…” “Seni görmek istemiyorum ne yüzle evime kadar geliyorsun?” “Hadi ama Emily seni hala seviyorum” “Beni hala severken başka biriyle yatman ne olacak peki” Ben böyle bağırmaya devam ederken omzumda bir el hissettim. O kadar...