Who are you?

"Gerçek mi?"

Kısa oldu kabul ama bu geçiş bölümü olacaktı ondan böyle :D Yorum ve votelerinizi bekliyorummm...Çokçok öptüm. 

Çok fazla endişelendim. Nerede bu çocuk? Ah Harold yeni bir araya gelmişken...

Telefonumun sesiyle irkildim mesaj Harold'dandı-Oh!-

"Üzgünüm gelemedim bi kaç sorun çıktı halledince geleceğim. x"

En azından "iyi" dedim kendi kendime.

"Kim miş?"

"Harold, bi işi cıkmış halledince gelecekmiş." Sorun vardı diyemezdim benden daha fazla endişelenirdi ve endişeli hali hiç çekilmiyor.

"Tamam,bende odaya çıkıyorum bugün çok yoruldum.Hemen uyuyacağım beni rahatsız etme küçük cadı tamam mı?"

Elimle asker selamı yapıp "Emredersiniz büyük cadı." dedim.Ablam gülerek odasına çıkarken aklım hala Harold'daydı.Ne sorunu olmuş olabilir? Kafamı dağıtmaya ihtiyacım vardı bu yüzden odama çıktım.Laptopumdan twittera girdim. Twitterda takılırken gözüme bi yazı takıldı.Yazıda:

"Harry Styles ve Taylor swift birlikte olduklarını açıkladılar."

Harold ve Taylor? 

Harry ve Taylor?

Styles ve Swift mi?

Ne yani sorun bu muydu? Sorun ben miydim? Aralarındaki küçük bi sorun ha? Harold bu küçük bir sorun mu? Beni sevmiyor muydun sen? Bu küçük sorun ne yapmalı acaba ha? Bunuda söylemeldin. Biz birlikte kurtulmadık mı? Birbirimiz için kendimizi tehlikeye atmadık mı? Ah Harold Ah!

Bir anda ağlamaya başladım.Bi kaç haftada ne çok şey yaşamışım ben böyle.Lisa'nın kazası,Harold'la tanışmam,kaçırılmam,Harold'ın gelmesi,onu konser yaparken izlemem,şimdide başkasıyla adı çıkması...

***

Bu düşüncelerle koltukta uyuya kalmışım.Kapı sesiyle uyandım.Kapıya doğru yürüdüm o kadar uykuluydum ki kapıyı direk açtım.Karşımda durmuş beni izliyordu.Bu çocuktan ayrılamayacak mıyım ben ya? Hem Londra'da değilmiydi. Buraya geldiğimi nerden biliyormuş.Apzımı açmaya üşenmesem bu soruları ona soracaktım ama o öylece durmuş bana bakıyor.Birazda endişeli bir hali var.Acama uyumadan önce yanlış bir hareket mi yaptımda üzerimde değişik bir şey var.Kafamı eğip üzerimdekine baktım.Üzerimde hala toz pembe elbisem duruyor.Uyurkende göğsüm biraz açılmış.Onu hemen düzeltip.Harbor'a tekrar baktım.

"Ne işin var burada?"

"Sana bakmaya geldim.İyi görünmüyorsun."

"Ha-ha bunu söyleyen ilk kişi değilsin.Her sabah ayna söylüyor saolsun." Sinirli ve uykulu olunca böyle oluyorum ne yapabilirim?

"Hem sen ne hakla geliyorsun.Sen Londra'da değil miydin?"

"Bir kaç gün önce geldim."

"Neden?"

"Bilmiyorum.İçimdeki bir şeyler Git dedi.Bende geldim.İçeri davet etmeyecek misin?" Ah!Yüzsüze bak,bana yaptıklarını ne çabuk unutmuş  bu.Bide içeri girmeye yelteniyor.Tam içeri girecekken önüne geçtim.

"Giremezsin!"

"Girerim." Ah, ne kadarda sakin söylüyor. Girerim miş Peh!

"Zorla mı gireceksin?!"

"Gerekirse."

"İçeride ne yapacaksın sen ya!Çek git!" O kadar sinirlenmiştim ki yumruğumu sıkmaya başladım.Tam o suratına yumruk atacakken kolumdan yakaladı.

"Bırak ya!Hayvan mısın sen? Ah,pardon hayvanlar konuşamaz ama değil mi? Bendekide kafa işte soruyorum." Bu cümleleri söyleyince kolumu dahada sıktı,hayvan.

"Ah!" diye sesli bir şekilde inledim.Gerçekten canımı yakıyordu.Kesinlikle kolum morarmıştı.

"Kızı rahat bırak hala ne istiyorsun sen!"

B-Bu Harold'ın sesiydi...