"Sadece İnanmak"

654 39 9
                                    

Uzun bi bölüm oldu umarım beğenirsiniz.Multimedia'da Emily'nin elbisesi var.Bu bölümüde neredeyse her bölümün altına yorum yapan  @Tuana108 'e gelsin.İyi okumalar çokk öpüldünüz :D

Kısa süre içinde ayak seslerinin kime ait olduğunu anladım tabii Harold sayesinde. Karşımızda 4 adam duruyordu. Aslında adam demezdim çünkü en fazla 20 gösteriyordular. Çocuklar içeri girer girmez Harold:

 “Çocuklar!Ne işiniz var burada?” demişti. Kızgın olduğunu düşündüğüm bir tonda.

 Neden kızıyorsa artık içimden kurtulduk diye dans etmek gelirken. Dışımdan sadece çocuklar dediklerinin kim olduğunu anlamaya çalışıyordum. Sonunda anladığımda-Akıllı ben(!)- kendi kendime sırıttım. Bunlar onun gruptan arkadaşlarıydı hani kardeş gibi sevdiği arkadaşları. Sarışın olan söze başladı. Niall yani, tamam onlar hakkında araştırma yaptım ama canlı görmek ve bu durumdayken-elim,kolum bağlı bir şekilde- hatırlamam zor oldu tabii.

“Kendi başına halledemeyeceğini söylemiştim. Şanslıydık ki ben sana bağırırken adresi gördüm.”

“Hadi ama bu işe karışmayın demiştim.” dedi Harold.

Gerçekten bu çocukları önemsiyordu. Onları tehlikeye atmak onun için zordu. Tıpkı benim için Harold’ı tehlikeye atmakta zor olduğu gibi. Zayn  Harold’a cevap olarak

“Eğer karışmasaydık kim bilir neler olurdu?” derken Harold’ın ellerini çözüyordu. Louis ise:

”Hadi ama bir teşekkür eder insan.” dediği sırada benim ellerimi çözüp göz kırptı.

Gerçekten donmuş vaziyette onları izliyordum. Buraya nasıl gelmişlerdi. Beni kaçıran ve Harold’ı tehdit eden adam neredeydi? Şu an hayal mi görüyordum? Yok, hayır hayal olamayacak kadar gerçekti her şey. Ben bu sorularla kendi kendime işkence ederken Liam söze girdi. Tanrım sanki zihnimi okudu.

“O adam şu an dışarıda yani onu bağladık ama tek başına değildir. Polise de haber veremedik bu grup için iyi olmaz. Hemen buradan çıkmamız lazım.” Dedikten sonra hareketlendi.

Çocuklarda onun peşinden yürüdü. Ben hala tam anlamıyla her şeyi idrak etmeye çalışırken , Niall kolumdan tutup beni de peşlerinden sürükledi. Arabalarının yanına geldiğimizde şoför koltuğuna Harold oturdu. Yanında da Louis oturdu. Arkada Liam,Niall,Zayn ve ben oturuyorduk. Gerçekten yorucu bir yolculuk geçirdim. Kimse konuşmuyordu arada bir Louis arkasına dönüp bana soru soruyordu. En sonda “Gerçekten şanslısın Harry kolay kolay bir kızın peşinden gidecek birisi sayılmaz.” Benim içim tabii suçlulukla doldu. Haklıydı şanslıydım. Hem Harold hala yanımdaydı. Beni bulmaya hiç gelmeyebilirdi. Aslında gelmemeliydi. Tamam, ona deli gibi âşık olabilirdim ama onun başına bir şey gelmesini kabul edemezdim. Ben yine kendi iç sesimle cebelleşirken Louis devam etti. Önce dirseğiyle Harold’a vurdu sonrada:

“Sende şanslısın hani, ben olsam bende Emily için kendimi ateşe atardım.” Deyip kahkaha attı. Bunu ciddi bir tonda mı yoksa alay eder gibi mi söylediğini anlamadım. Ben bunu düşünürken Harold’la yine aynada gözlerimiz buluştu. Bana bakarken Louis’e cevap verdiğini anladım.

“Kim olsa aynısını yapardı.” dedikten sonra yine gözlerini yola çevirdi.

“Tabii haklısın herkes bir kızın babasının borcunu ödemek için o kadar para verir.”

“Hadi ama Liam,o sadece bir kız değil.” Diyen Louis’ydi.

Ben sanki yokmuşum gibi konuşmaları beni gerçekten deli etti. Bende Harold’ın arkasında oturmamdan yararlanarak sessizce ”İnebilir miyim?” dedim duymasını umarak. Tabii duymuştur dedi iç sesim arabada hiç ses yok. Ama hiç tepki vermedi ne o nede diğerleri. Hepsi duymamış gibi davrandı. Bende biraz daha sesimi yükselterek ”İnebilir miyim?” dedim tekrardan. Bu sefer –diğerine göre-biraz daha sesli çıkmıştı. Harold arabayı durdurdu ve “İn.” Dedi bende çocuklara teşekkür edip arabadan indim. Hiç arabaya bakmadan caddede ilerlemeye başladım.-Aman Tanrım! Neredeyim.” Biraz ürkerek yürümeye devam ettim ve o çok alışık olduğum durumu yaşadım. Yine birisi beni kolumdan tuttu. O Siyah giyen korkunç suratlı adam olmadığını umarak arkama döndüm. Arkamdaki Harold’dan başkası değildi. Bir nefes dışarı verdiğimde gerçekten rahatlamıştım. Bir gün içinde 2 kez kaçırılma bana göre değil hem de hiç!

Who are you?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin