Kulaklarımda ıslıktan bir kaç melodi dolaşırken dış kapıyı açtım. Kollarımda Toprağın bedeni vardı.
Geç kalmıştım. Etrafımdaki herşeyi yakıp kavuruyordum. Istemsizce bir göz yaşı gözlerimi terk etti. Sardığım bileklerine gözlerim kaydı. Onu en yakın hastaneye götürmek bile dakikalarımı alıyordu. Telefonumu tek elimle açıp Borayı aradım
"Onu buldum. Ve sanırım geç kaldım.. Attığım adrese gel."
Arabanin kapısını hızla açıp aynı anda bağırdım.
"Yardım edin lan ! Sedye getirin ! "
Sedye gelince onu yavaşca bıraktım. Ellerimden kayıp gitti. Gittikten sonra uzun bi süre nefes alamadım. Bana ne oluyordu? Sol tarafımda hızlıca atıp teklememi sağlayan kalbim miydi ? Burada sorumlu kimdi? İcimdeki adam bana sürekli cevabını bildiğim ama itiraf edemediğim sorular soruyordu. Titreyen ellerimi görmezden gelip sigara paketi mi çıkarttım.
Sigarayı yakmaya çalışırken daha fazla dayanamayıp kendime yenildim. Hıçkırıklarıma göz yaşlarım karıştı. Sarsılarak ağlayan bedenimi taşıyamayan ayaklarım dizlerimin üzerinde bükülmemi sağladı. İsmini haykırırken bir daha olmayacak olması beynimi durduyordu.
Bi iki el beni kaldırdı. Zorla oturduğum bankta dikleşip yumruğumu sıktım. İçeri gitmeye cesaretim yoktu.
✴✴
Omzuma konan elin kime ait olduğunu tahmin ediyordum. Yarım saatten fazla süredir onu bekliyordum. Kafamı kaldırdığımda Bora kırmızı gözler ile beni karşıladı.
" Toprak nerde Rüzgar?"
Boğazımda oluşan yumru konuşmama izin vermedi. Gözümde biriken yaş görüşümü bulanıklaştırırken başımı yana doğru salladım. Ayağı kalkınca bana sıkıca sarıldı. İçeri girince konuşmaya halimin olmadığı halde resepsiyona yoğun bakımı sordum. Adımlarım yavaşlarken zorla nefesimi verip ünitenin camından içeri baktım. Perdeler çekili olduğu için büyük bir hayal kırıklığı beni karşıladı. Otomatik kapının açılması ile çıkan ilk doktoru Bora durdurdu. Adam kafasını kaldırıp ilk bana sonra Boraya tekrar baktı.
" Durumu hakkında birşeyler söylemek için çok erken. "
Kendimi koltuğa bıraktığım zaman başımın ağrısı kendini daha çok belli etti. Lanet telefonum çalarken Sinirle cebimden çıkarıp arayanın kim olduğuna baktım. Sıkıntıyla nefesimi verip telefonu Boraya uzattım. Eline telefonumu alıp koridorda yürümeye başladı. Bende beyaz perdenin kapattığı pencereden içeri boş boş baktım.
Kafamı çevirdiğimde Boranin sararmış yüzü beni bekliyordu. Elindeki telefonumun ekranına gözüm takılı kaldı. gönderdiği video oynamaya devam ediyordu. Elinden telefonu alıp zorla videoyu kapattım. Bora kendini koltuğa bırakırken ben de tepkisini ölçmeye çalıştım. Ondan hiç beklemediğim bir tepki ile afallamamı sağladı.
"O şerefsiz nerde ?"
Bi kaç saniye göz göze geldik. Yumruk yaptığı elini sıkıyordu. Eli sapsarı olurken söylemekte kararsız kalıp tedirgince cevapladım.
"Onu öldürdüm."
Hayal kırıklığına uğramış gibi nefesini verdi. Uzun süre koltukta sabit bi oturuşla bekledim. Aradan ne kadar süre geçti bilmiyorum ama gözlerimi zorla açtım loş koridorda koşuşturan doktor ve hemşirelerin Toprağın odasına girişiyle hızla yerimden kalktım. Doktorlar odadan çıkarken çoğunun başı egikti. Zorla kolunu tuttuğum doktorun durmasını sağladım.
" Saatlerdir bir açıklama bekliyorum"
Gözlerini gözlerime dikti. Ters giden birşeylerin olduğu belliydi.
"Öncelikle sakin olmanızı istiyorum. Açıklamayı sadece aile yakınlarına yapabiliriz "
Tuttuğum kolunu sıktığım doktora kaşlarımı daha çok çatıp baktım.
" Bakın ben onun eşiyim. "
Doktor dikkatle çatık kaşlarımı izledi. Ve ardından beni odasına götürmeye ikna etti. Odasına gittiğim zaman sabrımın son demleri ile ayağımı sallıyor parmaklarımla oynuyordum. Sonunda boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
" Bakın Bay Belukan endişeliyiz eşiniz çok kan kaybetmiş. Çeşitli nedenlerle özellikle dolaşım sisteminin eksikliği sonucunda vücudun her yerinde yeterli kan akışının sağlanamaması nedeniyle sistem çalışması azalmış bulunuyor. Vücut yenilenmeye halsiz. Bu durumda da kan doku ve organlara oksijen ve besin maddeleri sağlanamaz. Bu olaydan pek çok organ etkilenir ancak öncelik beyinde. Ve bu çok tehlikeli. Bu şoka neden olabilecek bir çok etmen var lakin eşinizde ön gördüğümüz etkenlerden bir kaçı "uzun süre aç kalma, ani ve fazla su kaybı ve bileğindeki kanama " öncelikle şok nedenini ortadan kaldırmaya yönelik adımları izleyeceğiz fakat sonucu ne olacak net birşeyler söyleyemeyeceğimi belirtmem gerek."
Tuttuğum nefesi verdim. Toprak ölüyordu. Zorla nefesimi alıp kendimi soracağım sorunun en kötü cevabına hazırladım.
" Toprak şoku atlatamazsa ne olacak ? "
Doktor kravatını bollaştırdı. Ve boğazını temizleyip cevap verdi.
"Umalımda böyle birşey olmasın. Hadi oldu diyelim ki Büyük ihtimalle komaya girer ve ardından beyin ölümü gerçekleşir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EŞİTSİZ
Teen Fiction''Başlangıç'' Bir insanın kalbinde açılan yarayı ancak yarayı açan kapatabilir. Ve beyazın içindeki renkleri sadece siyah silebilir. İyiler her zaman iyi kalamadığı gibi aşkta zamanla nefrete dönüşebilir. Ya iyisindir ya kötü. Peki, Arafta k...