Kürkçü Dükkanı

166 18 7
                                    

Ne yapacağımı bilmez bir şekilde biramı yudumladım. Günlerdir sigara içemiyordum ve canım sigara istiyordu. O lanet patron düşüncelerimi okumuş gibi bana bir paket uzattı. Içinden alıp yaktığı ateşe ortak oldum.

Görev Üç: seks konuşması yaparak bi adamı buluşmaya ikna edecektim. Yerini iki senedir bulamadığını söyledi. Ne yapacağımı bilmiyordum.  gelmiş bana telefon sapıklığı yaparak onu ikna etmemi söylüyordu.

" bu çok saçma sevişmek istemediğim biri ile sanal seks yapamam!"

"O zaman onu Rüzgar gibi hayal et yada benim gibi "

Manalı manalı bakarak gulumsedi. Bende tekrar bir sigara yaktım.

"Rüzgar la sevismek daha iyi gelirdi"

Ardından numarayı telefonuma kaydettim.

"Bi adı var mı? "

Aptalca sırıttı. Tabiki adı vardı. Benimle dalga geçercesine baktı. Senden nefret ediyorum bakışımı attım. Patronumun bana yaptıklarına bakacak olursak ondan nefret etmeli ve her gördüğümde yüzüne tükürmeliydim. Buna engel olan iki şey vardı teki Rüzgar teki ise o gece pişmanlıkla ağzından kaçırdıkları. Rüzgarın birini öldürdüğü gerçeğine inanmak istemiyordum. Bunu nasıl yapabilirdi. Belkide yalandır diye düşündüm kendimi rahatlatmak istercesine. O sırada patronum ismi kulağıma fısıldadı.

"Kenan. Üçüncü görevin adı kenan. "

Beni bir bara bırakmasını içip rahatlatmak istediğimi ve sabah anneme uğrayacağımı belirttim. Oda beni barın girişinde bıraktı. Adım kadar emindimki Ruzgar aşağıda keyfince eğleniyordu. Bu yüzden üst katta kalmayı tercih ettim.

"kenan?"

Mavi tik. Lanet olsun. Lanet olsun.

"Seni istiyorum. "

"Sende kimsin? "

"Ismimin bir önemi yok . Sadece seni istiyorum. Saçlarını dağıtmak ve kucağında inlemek."

"Bunu çoğu kız istiyor. Ve ben adını bile bilmediğim sapık bir sanal seks manyağı ile konuşmaya devam etmeyeceğim. "

Sinirlerim bozulmuş içimdeki kötü kız ve egoist pislik geri gelmişti. Sakince Kenani Rüzgar gibi düşünerek hareket ettim. Rüzgarı eve erken getirme taktiklerimi düşündüm. Genellikle iç çamaşırımın rengini söyler ve yeni bi takım aldığımı öne sürerek resim atardım. O sırada yeni bir mesaj geldi.

"İsmini söylüyor musun? Engelliyor muyum? "

"Sana ismimden daha önemli bir detay vereceğim. "

"Dinliyorum Bilinmeyen "

"Kırmızı. "

"Ve senin onu dağıtmanı bekliyor. "

Bir kaç dakika yazdı. Yazdı. Ve tekrar tekrar sildi. Lanet olsun son görülmesi ortaya çıktı. Internetten çıkmıştı. Saglam bir atak yapmam gerekiyordu. Köşede beni dikizleyen kaslı çocuğa baktım. Playboy olduğu belliydi. Gidip yanına oturdum eteğimin üzerimde olmasına sevinerek bacaklarımı araladım. Ve gel işareti yaptım.

Ve balık ağa düştü. Gelip beni belimden kavradı. Beni kendine dayarken elleri eteğimi yukarı çekti. Ve ben bulanık bir resim çekmeyi becerdim. Ve kenana gönderdim.

"Siktri."

"Siktir bu sen olamazsın. "

"Ve sen hakkını kaybettin. "

EŞİTSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin