Yüzümde gülümseme adına hiç bir ifade yokken sesli bir şekilde nefesimi verdim. Saat kaçtı ? Kaç saattir burada kendi başıma oturmuş düşüyordum bilmiyorum. Stresle ellerimi saçımdan geçirdim. Tek ayağım tekli koltuktan sallanırken tek ayağım kendime çekiliydi. Loş odada arkamdan gelen okumak için konulmuş lambaderin ışığı altında sigara dumanı hâkimdi. Masada bir kaç ısırık alınmış pizzanin peyniri donmuştu.
" Tamam " dedim kendi kendime. Bu kadar düşünme yeterdi. Sigara paketimdeki son iki sigaradan tekini dudaklarıma koyup ateşi hızla sigarama yakınlaştırdım.
İç sesim ısrarla aynı şeyi bana tekrar ediyordu.
"Senin annen olsa seni para için ortaya atmazdı."
Tek elinde sigarayı tuttum Ve Bora'yı aradım.
Uyku sersemi telefonu açtı. Planın detayları hakkında yüz yüze konuşacaklardı. Toprak ayağa kalkıp sigarasını tablada söndürdü. Siyah kotunun arka kısmına elini atıp parmakları ile silahı kavradı şarjörü ve kilidini kontrol edip silahını yerine koydu. Çekmeceden çıkardığı kat planını korumaların yerlerini gösteren kırmızı noktaları dikkatle inceledi. Uzandığı sırt çantasını açtı ve içine koyacakları dikkatlice yerleştirmeye başladı.
El feneri
Harita
Kat planı
Yedek şarjör
Biber gazı
Elektro şok aletiSinir bozucu bir şekilde benimle dalga geçen iç sesime karşı suratımı buruşturdum. Silahın var ama Biber gazı ve elektro şok aleti mi taşıyorsun diyordu. İnsanları kolayca öldürebilecek kapasitede değildim. Ve ne kadar az ses çıkarsa o kadar kolay işimi hallederdim.
Burukça gülümsedim. İşler karışmaya başlıyordu. Oyunu onlar başlatmıştı ve bende sadece dahil oluyordum.
"Oyun oynamak istiyorsanız, oynarız."
Siyah kotumun üstüne giydiğim beyaz tişörte baktım ama karanlıkta parıl parıl parlayıp resmen " hey ben buradayım!" İmajı vereceğini bilmeme rağmen çıkartmayacaktım. Çünkü ,
'Beyaz kanı belli ederdi. Siyah değil.'
Düşüncelerime dalmışken bi anda koluma dokunan parmaklara baktım. Bora bana iyi misin adlı bakışı atıyordu.
"Herşey hazır mı?"
Bora başını onaylarca sallayıp konuşmak için harekete geçti.
"Tuna ve Rüzgar iki haftadır deli gibi seni arıyorlar. Bu yüzden evine baktılar ne yazıkki altı aya yakın süredir uğramadığın için umutları yıkıldı. Vakitlerini genelde ayrı geçiriyorlar."
Derince bir nefes alıp gözlerimin içine baktı.
"Tuna aynı ama aynı şeyi Rüzgar için söyleyemeyeceğim."
Kaşlarım çatık bir şekilde omuz silkip devam etmesi için sessizliğimi korudum.
" Rüzgarı arayıp beni birinin tehdit ettiğini ve senin yerini bilip Rüzgar ve Tunaya bunu söyle dediğini" ileteceğim oda Tunaya haber verecek ve bana gelecekler. Sen o sıra ilk önce gece yarısını bekleyeceksin Melek Teyze odasına çoktan çıkmış olur."
Başımı onaylarca salladım. Arabamın anahtarlarını alıp telefonumun titreşimini açtım.
"Tuna evden çıkınca ben gireceğim."
Kaşlarımı çatıp devam ettim.
"Tabiki arkadan."
Uzun süredir bekliyordum. Stresten ellerim titriyor soğuk terler döküyordum. Malikane'in kapısı açılınca Tunanin arabası tozu dumana katarak hızla uzaklaştı. Bende arabadan kendimi atıp hızla bagajı açtım köşedeki kameranın hemen arkasına dayadığım merdivene tırmanarak önceden hazırladığımız fotoğrafı kameranın önüne sabitledim. Hızla duvardan koşmaya başladım. Duvarın ilk katın kapalı otoparkın çatısına yakın köşesine atladım. Bahçeye adımımı atar atmaz çantamdan biber gazını ve şok aletini çıkardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EŞİTSİZ
Teen Fiction''Başlangıç'' Bir insanın kalbinde açılan yarayı ancak yarayı açan kapatabilir. Ve beyazın içindeki renkleri sadece siyah silebilir. İyiler her zaman iyi kalamadığı gibi aşkta zamanla nefrete dönüşebilir. Ya iyisindir ya kötü. Peki, Arafta k...