Boğazıma duran yemeğin acısıyla öksürdüm. Ne dedin sen?
Gülümseyerek konuştu. Böyle iken daha fazla bi iğrenç oluyordu.
"Kıyafetlerini almaya gideceğiz ve ben onun hareketlerine bakacağım "
"Hı yok ya Birlikte görünürsek şüphelenecek biliyosun. "
"Kurgu tamam dün sen çok kötüydün ben seni teselli ettim sehirden biraz uzak kalmanın yararlı olacağını düşündüm ve yanıma aldım seni. "
Yüzüm düştü. Biranın üzerine birde hemen bu. Kötü olacaktı. Ama sonra herşeyi düzelteceğimi biliyordum. Kahvaltı sofrasını kaldırdığım zaman kolumdan sürükleyerek beni götürdü. Arabaya binip kemerimi taktım. Yol boyunca konuşmadı. Evin önüne geldiğimde ellerimde kalbimde tekliyordu. Arabadan inmesini önlemek için elini tuttum. Soru sorarcasına bana baktı.
"Lütfen onu kızdırma. "
"Sana vurmasını sağla bebek "
Arabadan indi bende indim hızla yanina yetisip koluna değecek yankınlıkta durdum. Beraber kapıya geldik. Ardı ardına kapıyı yumrukladı.
"belkide evde değildir.''
"Hayır sızmış olduğunu biliyorum. Unuttun sanırım onu izletiyorum. "
Ardına kapı hızla açıldı. Yüzüme boşboş bakıp kapatmak için harekete geçmişti ki yanımdaki onu itti.
"Sadece eşyalarını alacak. Büyütmeye gerek yok."
Bi kaç adım şaşkınlıkla geriledi ve gözlerini benden çekmedi. Içeri girdim. Valizimi alıp eşyalarımı toplamaya başladım. Hızla kapıyı kapatan Rüzgar üzerime geliyordu ki patronum içeri girdi.
"bize biraz izin verir misin? "
"Kapıda bekliyor olacağım. Konuşmanız bittiğinde gelip yardım ederim "
Rüzgar üzerime geldi
"Ne sikime benim evime onu getirirsin lan! Senin o piçle ne işin var?!"
Beni duvara itti. Güldü. Şizofren gibi güldü. Bana vurmasını istemiyordum. Gururum inciniyor canım yanıyordu. Ama yapmazsam büyük patron onu sinirlendirecekti.
"Onunla kalıyorum kes sesini sana ne."
Beni bi kez daha itip "bi daha söylesene " dedi.
Bi kez daha söyledim.
"Sanane?"
Bu sefer daha hızlı itti. Acıyla inledim.
"Boranın altında da böyle mi inledin? ''
Sinirim tepeme çıkmıştı. Egoist egoist güldüm. Başımı hayır anlamında sallayıp cevap verdim.
"Bora ile ilgili birşey hatırlamıyorum ama dün gece böyleydim. "
Yüzümdeki yanma hissi. Saçımın çekilişi ve çığlığımla odaya giren patronum.İlk bana baktı. Tepkisiz bekliyordum. Sonra Rüzgara vurdu. Rüzgar sadece bana bakıyor karşılık vermiyordu. O vurdukca benim canım acıdı. Her vuruşunda canımdan birşeyler kopuyordu. Rüzgar kalkıp boynunu sıktı. Eğer Onları durdurursam Büyük patronu iki isteği beni bekliyor olacaktı. Bu yüzden bende rol yaptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EŞİTSİZ
Teen Fiction''Başlangıç'' Bir insanın kalbinde açılan yarayı ancak yarayı açan kapatabilir. Ve beyazın içindeki renkleri sadece siyah silebilir. İyiler her zaman iyi kalamadığı gibi aşkta zamanla nefrete dönüşebilir. Ya iyisindir ya kötü. Peki, Arafta k...