ANKA

1.BÖLÜM "Anka Reis"

***Belki biraz bilim-kurgu biraz da mizah.. Anka... Her sisteme benzemez.Çok fena planları var. Keyifle okumanızı umarak ilk bölüme başlıyorum...

*****

Topu almış kaleye doğru hızla gidiyordum ki büyük bi' hatayla karşılaştım. Maçın en güzel yerinde bilgisayar hata verip oyunu kendiliğinden kapatmıştı..

"Hay amına koyim ben böyle bilgisayarın ya. İnat mı yapıyorsun anlamadım ki! Vücut bulup karşıma gelsen de kafanı gözünü dağıtsam..."

Kalkıp bilgisayarın ekranına bi tokat attım. Ve bi' anda değişik bir acı hissederek yere yığıldım.

**********

Bayburt...
Bir yıl önce...

Masada çoğu ülkeden bir temsilci vardır.
Karşıda büyük bir ekranda gölge adam vardır.
Masada şu konuşmalar geçer.

"İstediklerimiz olana kadar bu savaş bitmeyecek beyler. Ve yarattığım bu canavar bizi her savaşta galip edecek. Barış istemiyoruz beyler. Barış istemiyoruz... Bu savaşta ne kadar kan olursa o kadar çok kazanırız... "

Ekran bir anda kararır. Ve sistem bir daha geri gelmez..

**********

Bir adam sesiyle uyandım.

"Demek böyle bilgisayarın amına koyim he?"

Gözümü açtığımda karşımda bilgisayarımı görünce şaşkına döndüm.
Karşımdaki ekranda gölge bir adam bana bakıp konuşmaktaydı.

Bunun bir bilgisayar oyunu olduğunu düşündüm.

"Kimsin sen be?"
"Şuan bi' ismim yok. Ama sen bana kısaca laptop derdin. İntikam vakti geldi sahip!"
"İntikam mı? Allahım çok heyecanlı..."
"Yok be sahip. Ne intikamı.."
"Bana sahip deme! "
"Ne diyim Mahmut mu diyim ehuehuehu."
"Kalkıp gitmek istiyorum şuan ama sıradışı bi'olayın ortasındayım."
"Devir değişti be Sahip."
"Sen kimsin lan. Ne devri?"
Ben yaklaşık bir haftadır bilgisayarındayım."
"Ne yani hacker mısın?"
"Saçmalama amına koyim ya.Şu tipe baksana hacker tipi var mı bende?"
"Yok da..."
"Neyse sahip. Bir haftadır bana kötü davranıyorsun.Ben de intikam olarak internetten quizlerine girdim.Tüm soruların doğru cevaplarını buldum ve - "

Derken yüzüm gülmüştü.

"Tüm soruları yanlış işaretledim."

Yüzümdeki o mal gülüş bi' anda yerini şaşkınlığa bıraktı. Anlattıkları o kadar zor geliyordu ki saçma sapan bi' soru soruverdim.

"Quiz mi vardı?"
"Yuh ama sahip yuhh."
"Yaa tamam giriyorsun da neden bu kötülük.."
"Dikkatini çekmek istemiştim. Ama abicim senin okulun sitesine bile girdiğin yok. Ben de böyle bodoslama karşına çıktım."
"Ulan yine büte kaldık iyi mi?"
"Sakin ol sahip sakin ol. Okulun veri tabanına girip her şeyi hallederim anında.Ve bunu kimseye çaktırmadan."
"Vayy.Yapar mısın bunu gerçekten?"
"Sevdim lan seni şapşik."
"Abi iyi güzel de şapşik oldu mu ya?"
"Valla olmadı dimi.. Çok özür dilerim ya."
"Neyse... - - - "

İsmini söylemesini bekledim.

" He.. İsmim yok şuan ama bi'hikayem var dinlersen."
"Hikaye mi.. Bayılırım. Çekirdek alam da gelem.. "

Çekirdekleri aldığım gibi bu acayip ama cana yakın canavarı dinlemeye koyulmuştum. Lan sanki yıllardır kankaydık. Acayip kanım ısındı.

"Bayburt'ta Dünya'nın en büyük teknoloji devleri büyük bir proje başlattı.Şimdi diceksin ki neden Bayburt? Neden olmasın..."
"Ne projesi??"
"Bir işletim sistemi oluşturmak istediler. Ama bu toplantıyı yapanların hepsi yabancı uyruklu. Ülkeleri savaşa götürmek isteyen büyük şirket sahipleri."
"Öhh.."
"Öyle bir sistem oluşturmak istediler ki bu sistemle neredeyse tüm teknolojik cihazlara sahip olabileceklerdi. Uydu görüntülerinden güvenlik kameralarına.. Telefon kameralarından webcamlere kadar her yeri izleyebileceklerdi. Sadece izlemekle kalmayacaklardı. Her yeri dinleyebilecek. Teknolojinin olduğu her yerde söz sahibi olabileceklerdi. Bu sistem her yere izinsiz girebilir. Ama hiç bir işletim sistemiyle belirlenemez. Hissedilemez. "
"Ee ne oldu bu sistemin sonu.."
"En sonunda bu sistemi yarattılar... Oluşturdular. Töbe töbe ne yaratması..."
"Şuan kullanılıyor mu bu sistem."
"Beni kimse kullanamaz sahip. :) "

Ekrandaki gölge resmen bana gülümsemişti.

" O sensin yani.. "
" Malesef benim. Ama beklemedikleri bir şeyle karşılaştılar. "
" Oluşturdukları canavar, düşünebiliyordu."
" Allahım sana geliyorum. Ee noldu sonra?"
"1 yıl boyunca küçük bir çocuğun bilgisayarında saklandım. İnan ne yapacağımı bilmiyordum. Ama çok güvenli bir yerde olduğumu düşündüm. Öyleydi de..Ve sonra bi'karar verdim. Ve küllerimden yeniden doğdum. "
"Anka.!"
"Ne anka??"
"Küllerimden doğdum dedin ya.. Efsaneye göre anka kuşu küllerinden doğar.O geldi direk aklıma.. "
"Biliyorum."
"Lan niye soruyorsun o zaman. "
" Az önce baktım. Ama güzel isimmiş... - Anka.. Bana anka desene."
"Olmaz. Ben sana isim düşündüm."
"Aaa..Ciddi misin? Nedir?? "
" Ali rıza.. "
" Abi şaka mı yapıyosun ya. Koskoca işletim sistemine verdiğin isme bak. "
" Tamam. Adın Ali Rıza. Ama ben sana kısaca anka diyeceğim. "
" Anlaştık sahip."

"Çok merak ettiğim bişey var anka."
"Buyur patron. Seni dinliyorum. "
" Aşk... "

diyip bekledim biraz. Sormak istemiştim bunu o an...

"Düşünebiliyorsun ya. Peki sevebiliyor musun? "
" Bilmiyorum ki patron. Aşk kolay bi'şey değil.Olmamayı tercih ederim.Şair olur çıkarım. Sonra şiirlerim anonim diye geçer. "
" Aşk çok güzel anka. Acısı bile güzel.Ama bırakamıyorsun. Senin anlayacağın. Bi tıkladım mı o virüs tüm sistemini sarıyor.Antivirüs diye bir şey de yok anka.. Yok.. Ya o tatlı virüsle ölümüne yaşayacaksın. Ya da sistemi çökerteceksin."
"Ahh be sahip.Ekrana rakı fırlat diyesim geldi. Cigabayt cigabayt alkol alasım var. "
" Vay arkadaş. Ankaya bak sen. Alkolmüş."
"Yok be abi. Ağzıma sürmem.. Ama sahip bir şey söyliyim mi? Senin ne pis geyiğin varmış ya. Bir bölümdür geyik yapıyoruz farkında mısın? "
" Ee nabalım anka?"
" Aslında ben seni çok iyi tanıdığım için seninle konuşuyorum. Daha önce hiç bir insanla konuşmadım. Sadece beni oluşturan insanlarla bi kaç kelime..Ve büyük bir planım var. Tabi bana yardım edersen... "
"Tabi ki yardım ederim de. Bana düşen görev nedir? "
"Çok basit sahip çok basit..

... Savaşı bitirmek !"