"Tornavida.."
Hira'dan aldığım tornavidayı Anka'ya uzattım.
"Pense."
Penseyi de uzattım.
"Matkap."
Matkabı da aldığım gibi Anka'ya verdim.
"Neşter."
"Yuhh ama Anka. Neşter nedir yaa. Doktor musun sen manyak."
"Pardon patron. Kaptırdım kendimi."
"Bırak yaa. Işığı da kapattırdın. Yukardan da ampül sallandırdın. Ameliyathane havası olsun diye bilgisayar odasını ne hale getirdin ya."
Işıkları açmak için yöneldim.
"Işıkları açıyorum haa."
"Off. Tamam patron. Aç bakalım."
Işıkları açtım.Yatağımda sırt üstü yatmış Yankı vardı. Kabloları çekildiğinden beri hareket etmiyordu.
"Lan Anka şu ağzındaki maskeyi de çıkar. Hallere bak hallere. Elinde eldiven. Ağzında maske."
"Bozma patron. Bozma beni."
"Lan saatlerdir uğraşıyorsun. Kaç tane doğum yaptırmıştın şimdiye kadar.Hala bulamadın mı çözümü?"
"Buldummm."
Şaşkın şaşkın Anka'ya baktım.
"Ne buldun acaba Anka? Yer çekimini mi buldun. Suyun kaldırma kuvvetini mi buldun. Ne buldun? "
"Çözümü patron. Çözümü !"
"Neymiş çözüm?"
"Şarjı bitmiş bunun.Şarja takmalıyız ama nasıl yapılır bilmiyorum."
"Dur bakalım.Çözümün güzel ama sonucu bulamadın. Gidiş yoluna puan verebilirim."
"Peki patron. Nasıl yapıcaz?"
Yankı'nın kafasına,sağına ve soluna baktım. Aradığımı bulamamıştım.
"Anka, şunu yüzüstü yatır bakalım."
Oha. Usb girişi nerde lan öyle. Nasıl bi' psikolojiyle koydunuz o girişi oraya. Anka da şaşkın şaşkın bakıyordu.
"Oha patron. Hadi tak girişe. "
"Nasıl takiyim lan. Sen taksana. Hira burda bak."
Arkama dönüp Hira'ya:
"Hiracığım gözlerini kapatır mısın? "
Hira gözlerini kapatınca tekrar önüme döndüm.
"Hadi Anka. Bunu yaparsa ancak sen yaparsın."
**********
NEW YORK
"Nasıl olur da o kadar güçlü bir işletim sisteminden haber alamazsınız Mr. Alfred!"
Konuşan Vehbiydi.
"Bak Vehbi. Yankı'yı Serhat'ı öldürmesi için gönderdik. İşin içinde Anka var. En son Ankayla karşılaştığını öğrendik. Ama Yankı'ya ulaşamıyoruz."
Daniel lafa girdi.
"O zaman Serhat'ın evine operasyon düzenleyelim Mr. Alfred."
"Hee.Kolaydı amına koyim. Türk istihbaratı iflahımızı siker."
"Bu işin başka yolu yok Mr. Alfred!"
Mr. Bryant lafa girdi
"Hedef saptıralım."
Masadakiler önünde Fransa bayrağı olan Mr.Bryant'a baktılar.
Mr Alfred herkes gibi şaşkın bir şekilde sordu
"Nasıl?"
Mr.Bryant masadakilere baktı. Oturduğu yere daha iyi kurularak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANKA
Science Fiction... İntikam vakti geldi sahip! Kimseden emir almayan bir işletim sistemi düşünün. Ve size değiyor. Bana değdi. Bakalım n'abıcaz... Topu almış kaleye doğru hızla gidiyordum ki büyük bi' hatayla karşılaştım. Maçın en güzel yerinde bilgisayar hata veri...
