"Hayır, Nick!" Sert çıkmıştım. "Asla onunla iyi arkadaş olmaya çalışmam."
"Farkında mısın bilemiyorum ama Wilmer'ın bir boktan haberi yok ve ben ona acıyorum."
"Nick, benim yaşadıklarım yanında bir hiç. Her gün sevgilimle görüşüp, onu öpebilen bir erkekle arkadaş olmayacağım."
"Zorlamıyorum, hadi gidelim, eve gecikiyorsun." dediğinde kafamı sallayıp adımlarımı geriye çevirdim. Arabaya ilerlerken magazincilerin bize yaklaştığını gördüm. Nick kolumu tutup kendine çekti ve arabaya ilerledi.
"Sizi Demi Lovato'nun tanıştırdığı söyleniyor! Nick, bu konuda açıklama yapacak mısın?" dediğinde gözlerimi büyüttüm.
"Ne?"
"Sizi çok yakıştırıyoruz, ilişkiniz ciddi mi?" Arabaya bildiğin tıkılmıştım. Bizi sevgili sanıyorlardı ve Demi'nin buna neden olduğunu da. Nick arabaya bindi ve direksiyona elini koydu.
"Bizi sevgili sanıyorlar." dediğinde kahkaha atmaya başladım. Arabayı çalıştırıp eve doğru sürdü. "Demi bizi tanıştırmış, sanırım en yakın arkadaşım sevgilisini bana verdi." Gülmeye devam ettim.
"İlişkiniz ciddi mi?" diye taklit ettim bayanı. Eve varana kadar gülmüştüm. Kapıyı açıp dışarı çıktığımda derin bir nefes aldım. Kapıyı kapatıp eve doğru yürüdüm. Kapıyı açıp eve girdim ve dışarıdaki Nick'e el salladım. Kapıyı kapatıp odama çıktım, duş almak istiyordum ki yatakta uyuyan Demi'yi gördüm.
"Bebeğim?" dedim koluna dokunup. Gözlerini açtığında kaşlarını çattı. "Sen iyi misin?"
"Biraz başım ağrıyor. Geçer birazdan."
"Endişelenmem gerekiyor mu?"
"Hayır, hayır. Geçer dedim." Kafamı sallayıp elimi boynuma koydum, yavaşça okşayıp ellerimi yatağın üzerine koydum ve Demi'nin dudaklarını öptüm. Sıcaklardı, dilimi dişlerinde gezdirip alt dudağını çekiştirerek ondan ayrıldım. Gülümsedi ve belimden tutup bacaklarına oturttu.
"Şey, koltuktaki pakete bak. Yarım saat kadar sonra onları üzerinde görmek istiyorum." dediğinde yutkundum. Merak ediyordum. Bana ne aldığını fena şekilde merak ediyordum. Yataktan kalkıp salona indi. Paket değil, paketler vardı. Kırmızı paketi açtığımda nefesimi tuttum. Pembe kedi kostümü benzeri şeye baktığımda dudaklarımı ıslattım.
Pembe fantezi kırbaç? Yutkunmam zorlaşmıştı. Ellerimin durmasını bekleyip üzerimdekileri çıkardım. Diğer paketten çıkan siyah sutyeni çıkarıp giydim, tüylü bir modeldi. Kuyruk benzeri şeyi ellerim arasından geçirip nefes aldım. Bu arka deliğime geçireceğim şeydi. En son takmayı düşünüyordum. Pembe şeyi boynuma takıp saçlarıma siyah iç çamaşırının paketinden çıkan kulakları taktım. Aynaya bakamıyordum. Pembe kırbaca dokunup gülmeye başlamıştım.
Kuyruğu takmak için biraz öne eğildim. Alt dudağımı dişlerimle sıkıştırıp, kuyruğu itekledim. Bileklerim için alınan kelepçe benzeri şeyi bileklerime takıp zinciri bağlayamamıştım. Anahtarı yoktu.
"Magda?"
"Şey, Demi. Bekle." Sesimin titrediğini anlamış olmalıydı ki gülmüştü.
"Utanıyor musun?"
"Ha-hayır. Dur."
"Hazır mısın?"
"Şey" deyip saçlarımı ellerimle kabarttım. Açık pembe rujumu dudaklarıma yedirip aynaya baktım. "Evet, evet hazırım." dediğimde içeri girdi. Dudakları hareket etmişti fakat ses duymamıştım. Küfür ettiğini anlamıştım. Yanıma yaklaştığında derin nefes verdim.
Şu kuyruğun görünmesi için kalçalarımı salladım. Dudakları aralanmıştı. Arkamı dönüp yavaşça kıvırarak yürüdüm.
"Gördüğüm en güzel kedisin." Sesimi hiç çıkarmıyordum. Madem bunları alıp bana giydirmişti, hakkını vermeliydim. Yavaşça emekler hale gelip ona doğru emekledim, bacaklarına ellerimi koyup yavaşça tırnaklarımı sürttüm. Beklemediği için inlemişti.
Dizlerim üstünde iyice yükselip şortunu indirdim. Ayaklarım üstüne basıp arkamı döndüm. Kuyruk hoşuma gitmişti, kalçalarımı kızlığının önünde sallayıp dudaklarımı birbirine bastırdım. Belimi tutup kendine çevirdi. Dudaklarımı öpüp kalçalarımı sıktı. Kuyruğu yavaşça elleri arasından geçiriyordu, hissediyordum.
Kuyruğun ucunu belimde gezdirdi, kafamı boynuna gömüp inledim. Dudaklarımı kulağına yaklaştırdım.
"Gırr." dediğimde kuyruğu çıkarıp attı. Dudakları boynumda sertçe gezdi, ellerimle belini sıkıyordum. Ellerimi göğsüne bastırıp yavaşça yatağa ittim.
"Hayır, Magda." dedi ve ellerimden tutup beni yatağa çekti. Kolları yatağa bastırıp üzerime çıktı. Bileklerimi yatağa zincirleyip cebinden anahtarı çıkardı. Tişörtünü çıkarıp kırbacın olduğu yere ilerledi.
Midemin sıkıştığını hissediyordum.
"Şimdi," dedi eline kırbacı alıp "Hazır mısın?" Kafamı olumsuz anlamda sallayıp dudaklarımı ısırdım. "Biliyor musun?"
"Neyi, Demi?"
"Ben hazırım" deyip yaklaştı. Derin nefes alıp gözlerimi kapattım. "Kendini kasma." Belimden tutup arkamı çevirdi. Bileklerim çapraz duruyordu. "Dizlerini kır." dediğini yapıp derin bir nefes daha verdim. Kalçamda hissettiğim şeyle gözlerimi kapattım.
"Siktir!" Bileklerimi zorlayıp bedenimi durdurmaya çalıştım.
"Canını yakmayacak, Magda." deyip bir kez daha tekrarladı. Nefes alış verişlerim sertleşmişti, tekrarlayıp durdukça kalbim duracak gibi oluyordu. Ben kalçama beklerken sırtımda hissettiğim kırbaçla dişlerimi sıkıp inledim.
"Bileklerimi aç." dediğimde kahkaha attı. Bir kırbaç daha yediğimde yeniden inledim. Elleriyle kalçalarımı sıktı ve sırt üstü yatmamı sağladı. Bacaklarımı birbirine bastırdığımda dizlerimden tutup ayırdı.
"Diğer paketi açmamışsın?" dediğinde anlamamıştım. Bedenimden uzaklaşıp paketi açtı. Yanıma gelip elindeki şeyi bana gösterdi.
"Onu ben içime mi alacağım?" dediğimde kafasını salladı. Vibratörü içime ittirip hareket ettirdi. Kafamı geriye itip bileklerimi zorladım. Diğer eliyle göğsümü sıkıp elini hızlandırdı, gelmek üzereydim. İçimdeki şeyi çıkarıp dilini kullandı. "Siktir.."
Bileklerimi çekiyordum, işe yaramıyordu. Eliyle bacaklarımı sıkıyordu. Titreyerek geldiğimde yavaşça kızlığımı okşadı.
"Ellerini açacağım." deyip anahtarı çevirdi. Boynumdaki şeyden tutup kendine çekti. Üzerine çıkıp Dizimi kızlığına bastırdım. Hala neler yaşadığımı kavrayamamıştım. "Kendini kasma, demiştim." dediğinde gözlerimi kapadım. Sutyenini çıkarıp göğüslerini sıkıca sıktım ve bir elimi kasıklarına götürdüm. Yavaşça kızlığını okşayıp tek parmağımı içine yerleştirdim. Yavaşça diğer parmağımıda içine ittim.
Kolunu uzatıp boynumdaki şeyi çekip dudaklarımı öptü. Elimi hızlandırıp dudağını ısırdım.
"Sanırım, geliyorum." dediğinde sırıttım. Yavaşlayıp işini zorlaştırdım.
*
Bacağımı yataktan aşağıya sallayıp telefonuma gelen mesaja baktım.
'Yarın öğleden sonra saat 15.30'da, sanat okulunun önünde, Mag. -Jill."
Alın size yeni bölüm. Yorum gelmiyor, sinirleniyorum. Jill için yüz düşünüyorum, bayağı uzun bir zaman bizimle olabilir. Şimdi sınav haftam olduğu için bölüm gecikti deyip buradan uzaklaşıyorum. Yorum bekliyorum, güzellikler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Photograph. || d.l. || gxg
Fanfic"Bir şeyleri gizlemek normal gelir fakat gizlenen şeyin üzerine yalan bir şey koymak dayanılmazdır." x