Tarih: 18 Kasım 2009
Yer: Varşova, Polonya
Elli'li yaşlarının sonlarındaki bayan Perlman ikinci kattaki evinin penceresinde sandalyesine oturmuş, işlek caddenin gürültüsü eşliğinde yağan yağmuru seyrediyordu. Çok düşünceli ve huzursuzdu. Bunun sebebi oğlu Wladek'in aniden ortadan kayboluşuydu. Bu yaştaki bir kadın, özellikle de bir anne için kolay kabullenilebilecek bir durum değildi elbet. Wladek Perlman her ne kadar iyi bir evlat olmasada, şimdiye kadar annesini memnun edecek hiç bir şey yapmamış, boş ve serseri bir hayat yaşamış olsa da bu güne kadar annesini hiç bu kadar uzun süre -yaklaşık on ay- yalnız bırakmamıştı. Işin doğrusu ortadan kaybolmuştu Wladek.
Bu kayboluş son derece şüphe uyandırıcı ve uzun olduğundan, bayan Perlman son derece üzgün ve tedirgindi. Neden ve nasıl kaybolduğu, başına neler geldiği ya da ölmüş olup olmayacağı soruları kafasını kurcalayıp durdu. Şu anki düşünceleri arasında uzun yıllar önce ilişkisini kestiği derin ve gizemli dostlarıyla tekrar bağlantı kurmak, onlardan yardım istemek vardı. Aniden yerinden kalktı. O kalktığında sallanan sandalyesi bir müddet daha gıcırdayarak ileri geri gidip gelmeye devam etti.
Evinin bir yerlerinde daha önceden sakladığı küçük kilitli sandığını aramaya koyuldu telaşlı bir şekilde. Acaba bulabilecek miydi ya da hala sakladığı yerde miydi? İçinde gizemli dostlarıyla birlikte geçirdiği zamanlara ait bilgi, belge, belki arkasında adres, telefon yazılı bir fotoğraf, mektup vs. şeylerin bulunduğu ve artık ihtiyacı olmayacağını düşünüp ortdan kaldırdığı bir sandıktı aradığı.
Bunu son çare olarak görmeden önce, oğlundan bir iz bulabilmek için bütün hastaneleri, hapisaneleri, karakolları aramıştı. Polisten, jandarmadan, istihbarattan yardım istemiş ve gazetelere kayıp ilanı vermişti. Bu da sonuç getirmemiş ve neredeyse ülkenin tüm şehirlerini dolaşmıştı oğlunu bulabilmek için. Elbette bütün bunları yapmasına yeterli olacak hatrı sayılır küçük bir servete sahipti bayan Perlman. Lakin maalesef ki oğlunu bulamadı ve ümitsizlik içinde evine kapanmaktan başka bir şey gelmedi elinden.
Wladek Perlman neredeydi, ne haldeydi ya da ölmüş olabilir miydi? Binbir kötülük başına gelmiş olabilirdi. Bayan Perlman elbette ki en kötü senaryoya hazırdı ve aramalarına son vermeyecekti. İşte kilitli sandıkta bulabilecekleri, onun eski dostlarıyla tekrar bağlantı kurabilmesine yarayacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gezgin Ruhlar
Fantasy"Onlar" sıradan insan değil ve artık asla sıradan olamayacaklar. Ya en mükemmel hale gelecekler ya da yitip gidecekler bilinmeze.
