Başlangıç (Catherine)

28 2 0
                                    

Tarih: 5 Eylül 2009
Yer: ABD, Chicago

Güzel bir günün ardından güzel ve huzurlu bir akşam. Biraz sonra olacakları hesaba katmazsak huzurlu diyebiliriz tabii.

Şehrin en ışıl ışıl ve işlek caddesini yukarıdan gören, kalabalık bir teras kafe. Hemen hemen bütün masalarda üçer beşer kişilik gruplar. Neşeli sohbetler, kahkahalar, şehir ışıklarının, daha da doğrusu ışık kirliliğinin gölgeleyemediği dolunaya kadar yükseliyordu neredeyse.

Böyle bir akşamda ve ortamın bütün neşesine rağmen yorgunluk kahvesini yudumlarken çok huzursuz görünüyordu Catherine. Haftada birkaç kez geldiği kafeteryanın garsonları onun sıcakkanlı görünüşüne ve her zamanki gülümser haline alışkın olduklarından ondaki huzursuz durumu çoktan fark etmişlerdi. Az sonra olacakları sezmiş gibiydi ve onu izleyen olaylar zinciri Catherine'in hayatının bundan sonraki bölümünde önemli değişiklikler yaratacaktı.

En kenardaki masasından düşünceli bir şekilde seyre daldığı ışıklı caddeden başını aniden çevirip, kafenin en köşesinde tek kişilik masada oturan genç adama dikti bakışlarını. Bir süre adamı izledi. Genç adamın sekiz, on saniye aralıklarla sanki krize girmek üzereymişcesine kafasını titretmesi Catherine'den başkasının dikkatini çekmemişti elbette. Bakışlarını başka hiçbir yöne çevirmeden yaklaşık beş dakika boyunca adamı izledi.

Titremeler gitgide daha da artmaya başlamıştı ki, kalkıp yardımcı olmak ya da hiç karışmamak arasında gidip gelen Catherine en sonunda dayanamayıp adamın masasına gitti. "Bayım iyi misiniz?" diye sordu cılız ve ürkek bir ses tonuyla. Adam hiç cevap vermeden başını kaldırıp sanki tanıyormuş gibi Catherine'in gözlerinin içine baktı birkaç saniyeliğine ve tekrar önüne eğdi. Ardından en son ve en şiddetli titreme geldi.

Catherine korku ve panik içinde ne yapacağını bilemeden donakaldı oracıkta. Adam sara hastaları gibi kasılıyor ve titriyor bir haldeyken Catherine kendini toparladı. Etraftakilere, garsonlara "yardım edin" diye bağırıp dururken bir yandan telefonuyla acil yardım numarasını tuşluyordu. Telefondaki soğuk kanlı sese durumu bildirip adres verdi. Ambulansın gelişine kadar geçen 10 dakikalık zaman zarfında adamı sakinleştirmek için uğraşan kalabalık ve yaşanan panik aşağıda, caddedeki insanlar tarafından bile görülebiliyordu.

Sonunda ambulans geldi, sağlık ekipleri adamı sedyeye yatırıp araca taşıdı. Catherine de arkalarından koşturdu, bu geceyi nasıl atlatacağını ve yarınki işine nasıl gidebileceğini düşündü. Yine bir ikilemde kaldı fakat ambulansla gitmeyi seçti ve kapıları kapanmadan son anda binebildi.

Devam edecek...
Keyifli okumalar, sağkıcakla kalın.

Gezgin RuhlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin