...Michael'in bedeninde olduğuna ve adamın da bu bedeni ve yüzü tanıdığına göre, onun Michael'ın bir arkadaşı olduğu düşüncesi geçti aklından. Hızlı bir şekilde düşünmüştü bunları ve John zaten NewYork'a hiç gelmemişti hayatında. -Onun yerine ruhu buralara kadar gelip ele geçirmişti Michael'ın vücudunu.- Gelen adam sorusunu yineledi. "Hey adamım iyi misin" derken eliyle kendisini görüp görmediği sorusu olan alaycı hareketi yaptı bir an dalmış olan John'un gözlerine doğru. Halbuki John o esnada dalmamıştı. Gelen kişinin simasını hatırlıyordu lakin ismini çıkaramadığı için duraksamıştı.
Eliyle sus işareti yaparak ayağa kalktı ve tokalaştı. "Asıl senin ne işin var burada" diye aynı soruyla karşılık verdi. Zaman kazanmıştı bu arada ve son anda adamın ismini hatırladı "Kevin" diye ilave etti cümlesinin sonuna. Yani onunla Michael olarak konuşuyordu.
"Sana anlatmam gereken çok önemli bir durum var." dedi ardından.Kevin'da kirli işler yapan fakat güvenilir biriydi. "Buradan gitmemiz gerek. Başımda çok tuhaf bir durum var ve peşimde de teklikeli birileri. Beni arıyorlar." Kevin olayı bilmediği halde kritik durumu John'un heyacanından anlamıştı.
"Bir arkadaşımın pek kullanmadığı bir ev var, oraya gidelim, kimse bilmiyor ve güvenli bir yer" dedi.John barmene parasını ödedi ve Kevin önde John arkasında çıktılar. Barın çıkış kapısının önünde bir müddet durup sağını solunu yokladı John. "Gel, üç blok ötede" diye kolundan çekiştirdi Kevin. Arka sokaklardan ve kalabalığa karışmadan eve vardılar. Girer girmez yorgunluktan evin salonundaki koltuğa kendini attı John. Ayaklarını uzattığı sehpanın üzerinde içi hap dolu küçük bir kilitli poşet, esrar ve kokain kalıntıları, kullanılmış şırınga ve serum lastikleri, birkaç da kadın fotoğrafı vardı. Kevin'ın da uyuşturucu işinde olduğunu ve de kadın pazarladığını anlamakta gecikmedi ya da hatırladı.
Belli ki bu ev de onun ve takımının ortak kullandıkları bir evdi. Lavabodan çıkıp salona gelen Kevin "Neydi bana söyleyeceğin önemli mevzu? Hem sonra neden başın belada? Peşindekiler kim?" diye sordu ardı ardına.John;
"Şimdi sana anlatacaklarımı kimse bilmemeli. Gerçi buna kimse inanmaz, hatta sen de inanmayacaksın. Yine de kimselere anlatma" diye başladı söze ve sonrasında iki saat boyunca başına gelenleri sıraladı. Aslında kim olduğunu, neler yaptığını, buraya nereden nasıl geldiğini, peşindeki adamları ve anladığı kadarıyla neden peşinde olduklarını vs.Kevin John'u yani ona göre Michael'ı sabırla ve merakla dinledi. Konuşmanın sonuna doğru merakı ve tedirginliği iyiden iyiye artan Kevin, kısa bir sessizliğin ardından çok ani ve de John'un ummadığı bir hareketle belindeki silahı çekti ve John'a doğrulttu...
Devam edecek.
Kalın sağlıcakla...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gezgin Ruhlar
Fantasi"Onlar" sıradan insan değil ve artık asla sıradan olamayacaklar. Ya en mükemmel hale gelecekler ya da yitip gidecekler bilinmeze.