BUKE (TÖRE)9. BÖLÜM

40.8K 1.3K 51
                                    

Sonunda şirkette Baran'ın asistanı olarak işe başlamıştım. Şuan kahvaltımızı yapmış Baran'la işe gidiyoruz. Baran anne ve babasına benim işe başlayacağımı söylediğinde çok sert bir şekilde reddetmişlerdi. Bende hızlıca odaya çıkacakken Baran anne ve babasına birşeyler söyledi vekabul ettiler. Ne dediğini tahmin etmeye çalışamda pek fazla birşey gelmiyor aklıma. Neyse bosvermeliyim nede olsa işe başlayacaktım.

Araba durduğunda şirkete geldiğimizi anladım. Şöför aşağı inerek kapıları açtı. İlk Baran indi daha sonra ben. Şirketi incelediğimde oldukça hoş bir mimarisi vardı. Büyük harflerle DİNÇER HOLDİNG yazıyordu. Ben Baran'ın daha ne iş yaptığını  bilmiyordum ama afişlerden tahmin etmek zor değil. Şirket sekiz katlı ve dışı camlarla kaplanmıştı. Dikkatli bakıldığında en üst katın yarısı daha şeffaf camlı dışardan bakıldığında içerisi görünmüyordu. Baran belimden tutarak içeri sürükledi. Bende ona ayak uydurarak içeri girdim. Acaba benim odam kaçıncı katta. Baran'ın asistanı olduğuma göre aynı katta olması gerekiyor. Asansörün yanına gelmiştik. Baran asansörü çağırdı. Asansör geldiğinde bindik ve Baran'a dönerek:

-"Anne ve babana ne dedin de kabul ettiler? "

-"Boşver pek fazla sevinmeyeceğin birşey. Zamanı gelince öğrenirsin. "

-"Söylermisin? Boşver sevinip sevinmemem bana kalsın. "

-"Konuyu kapatalım. "dedi hafif bağırarak. Biraz kalbimi kırmıştı. Neden böyle bir tepki veriyordu ki. İnsan gibi soruyordum. Sesimin titrek çıkmamasına özen göstererek:

-"Peki, odam kaçıncı katta? "

-"Benim odamda bir masa ayarladım. "Beni kıskanıyor falan olabilir miydi? Böyle bir şeyi pek fazla beklemiyorum ama zaman gösterecek.

-"Neden. "

-"Boş oda yoktu. "dediğinde düşüncelerimde yanılmışım galiba ama mantıklı düşünmem gerekiyor:

-"Sekiz katlı koskoca şirkette benim için bir oda yaptıramadın mı? "soruma cevap alamadan asansör 8. kata gelmişti. Baran benden önce inerek yürümeye başladı. Bende onu takip ederek yürüdüm. Ve bir odaya geldik. Odaya girdiğimizde odayı incelemeye başladım. Baran'da telefonla konuşuyordu. Odanın duvarları taş duvar desenindeydi. Duvar vaziyeti gören bir cam camın sağ tarafında adını bilmediğim uzun bir bitki ve önünde ise büyük koyu mavi bir masa vardı. Bir duvarda şömine gömülüydü karşısında ise diğer masayla aynı renkte ama biraz daha küçük bir masa vardı. Galiba bu benim masamdı. Benim farzettiğim masanın arkasında orta boyda duvara gömülü bir akvaryum vardı. Odanın içinde bir kapı daha vardı. Benim masamın yanında girintisi vardı ama kapısı diğer masanın yanındaydı. Şöminenin yanında yine koyu mavi dolaplar vardı. Masaların önünde ise ikişer tane siyah sandalye vardı. Ben odayı incelerken içeri esmer bir kız girdi. Baran bunlarla mi çalışıyordu hergün? Kız gülümseyerek  elini uzattı :

-"Merhaba Buke hanım, ben Yağmur. Baran bey size neler yapacağınızı anlatmamı istedi. "gülümsedim ve:

-"Peki. "

            ---

İşlerim sonunda bitmişti. Baran'ın işlerinin bitmesini bekliyordum. Bu gün neredeyse şirketin bütün dosyalarına bakmiştım ve çok yorulmuştum. Baran dosyaların bakılması için beni bekliyordu galiba. Bu hafta sonu evliliğimizin üstünden bir ay geçiyordu. Bir aydır bu hayatı yaşıyorum ve nedensizce alışmıştım. Hikmet anne bebek bekliyoruz diyordu ama şu aralar bir şey demiyor. Nedenini bende merak ediyorum. Bende tatlı bir bebeğim olsun istiyorum ama sevdiğim adamdan. Baran 'a alıştım ama sevdiğim adam olup olmadığını bende kendime itiraf edemiyorum. Dalıp gittiğim yerden Baran'ın sesiyle çıktım :

BUKE(TÖRE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin