Uyanmıştım. Gözlerimi açmadan kolumu yan tarafa doğru attım ama boştu. Galiba bir iki aydır Baran'la uyanmak alışkanlık haline gelmişti. Onunla uyanmayınca kendimi eksik hissediyordum. Sanki en yakın dostum okula gelmemiş gibi. Yalnız.
Gözlerimi zar zor açıp bir iki defa açıp kapadim. Ayaklarımı yataktan aşağı attım ve banyoya doğru ilerledim. Sıcak bir duşa ihtiyacım vardı. Kendimi rahatlatabileceğim. Sıcak suyun altına girince sanki bütün kokulardan, günahlardan, zihnimde dolaşan düşüncelerden arınıyorum. Banyoda işimi bitirip odaya girdim.
Saate baktığımda ise saat 10. 00'du. Baran bu saatte nereye gitmiş olabilir ki? Bir dakika uçağın kalkmasına 1 saat var. Ve ben nasıl hazırlanıp gideceğim. Ve Baran nerede?Akşam bavulumu hazırlamıştım iyikide. Dün akşam ne olduğuna gelirsek ben'Düşük yaptığımı söyleyeceksin ' dediğimde Baran bir şey demeden yatağa uzandı. Sorduğum soruları duymamazlıktan gelerek beni es geçti. Bende daha fazla dayanamadım göz kapaklarimla olan savaşı göz kapaklarim kazandı. Akşam bugün için çıkardığım kıyafetleri hızla giyinmeye başladım. Tisortümü giyerken kapı açıldı. Hizlica tişörtü başımdan geçirdim. Gelen Baran'dı.
-"Hadi çıkıyoruz. "
-"Neden uyandirmadin. "
-"________"
-"Hey! Sana diyorum. "
-"Buke, kalbini kırmak istemiyorum. SUS."diyerek hafif bağırdı.
Bu ileride olacak şiddetli bi kavganın habercisiydi sanirsam. Odada birşey kalmış mi diye tekrar kontrolrol ettim. Ve üstümü duzelttim odadan çıktık.
***
Bursa'ya bir gün önce gelmiştik ama Baran şirketleri tek başına kontrol edeceğini söyleyerek gitti. Bende bir gün boyunca otelde kitap okudum ve 20 yaşıma gelmeme rağmen Candy Crash Saga oynadım. Oyun uyuşturucu gibi bağımlılık yaratıyor insanda.Bugün daha fazla dört duvar arasında kalmamak adına sabah Baran'a okçuluk yapabileceğim bir yer sordum. 'Kır dizini otur' dedi öküz nolacak. Saat 12 ye yaklaşırken bir kaç sefer daha aradım. Zorda olsa kabul ettirebildim. Ve şu an Bursa'da buraya en yakın neresi var onu araştırıyorum. Biraz stres atmak iyi gelecek. Bazen insan hayatın karmaşasından kurtulmak istiyor. Sonunda bir yer bularak odadan çıktım. Merdivenlerden aşağı indim. Kapıda bir şoför yanıma gelerek:
-"Buke hanım, Baran bey sizi istediğiniz yere goturmemi istedi. "dedi. Başımı sallayarak arabaya bindim. Şoföre gideceğim yeri söyleyerek başımı cama yasladim. Arabanın motoru calistiginda başım cama vurmaya başladı. Başımı camdan çekerek dik oturmaya başladım.
-"Baran'ın şoförü müsünüz? "-"______"
-"Baran nerde biliyor musunuz peki? "
-"_______"
-"Neden konusmuyorsunuz? "
-"_________"
-"Ne kadar kaldı peki? "bunu dememle nette resmini gördüğüm yere gelmiştik.
-"Teşekkür ederim. "diyerek arabadan indim.
----
Dışarı çıktığımda araba hala beni bekliyordu. Arabaya doğru ilerledim.Arka koltuğa oturdum. Aradan beş dakika gecmeşine rağmen araba hala hareket etmemişti.
-"Neden hareket etmiyoruz? "adam arkasını dönünce şaşırmıştım.
-"Ben senin şoförün müyüm? Öne otur. "emir vermesinini sevmiyordum ama benimle inatlaşarak emir veriyordu.
-"Peki, BARAN AĞA. "arabadan inerek ön koltuğa geçtim.
-"Nereye gidiyoruz? "
-"Yemeğe çıkıyoruz desem. "başımı sakladım. Okçuluk iyi gelmişti. Stres atmak iyi gelmişti azda olsa. Baran'ın beni yemeğe çıkarmasına şaşırmıştım. Bir dakika benim kiyafetlerim uygun olur mu? Ve ayrıca neden yemeğe çıkıyoruz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BUKE(TÖRE)
General FictionBUKE 20 YAŞINA KADARERKEK GİBİ YETİŞMİŞ ASİ HIRÇIN İNATÇI BİR KIZ.TÖRENİN BARIŞ BERDELİ KARARIYLA BABASINI ÇİĞNEYEREK ANKARYA HEM OKUMAYA HEMDE YENİ HAYAT KURMAK İÇİN GİTMEK İSTER AMA BARAN TÖRELERİ BİLDİĞİ İÇİN BUKEYİ ZORLA MARDİNE GETİRİP EVLENİR...