Çıkmaz

406 12 3
                                    

Bölüm şarkısı; Amber run i found

İki gün içerisinde insanların nokta vuruşu olarak kulağıma fısıldadığı sözcükler bende büyük etkilere sebep oluyordu. Özellikle Semih'in o son kurduğu cümle yüzünden çok uğraştığım kahvaltıdan doymadan kalkmıştım.

Melisa arkadaşının durumu çok ciddi olduğu için bugün akşama doğru gelecekti, her ne kadar gelememiş olsada anne yüreği, kızını her saat arayıp konuşuyor, bizden onunla ilgili bilgi istiyordu.

Düşününce Melisa fazlasıyla güçlü bir kadındı. Daha kocasının yasını tutamadan, ardında bıraktığı küçük bebeğe adamıştı kendini.

"Meylika abya şöyle du dayıma beni gıdıklamasın ya." ardından gelen yüksek kahkaha Elif'in cümlesini yarıda kesmişti.

Kahvaltıdan sonra Semih beni götüreceğini söylediğinde Elif mızmızlanıp parka gitmemiz için ayak diretmişti.

"Mehlika eşyalarını topladıysan hazırlan da çıkalım. İki gündür emniyeti çok boşaldım, eh benim gibi işinde başarılı biri tatil yapıp harcanmamalı değil mi ?" son cümleden sonra göz kırpıp Elif'i kucağına almıştı.

Ne değişti bilmiyorum ama zaman geçtikçe Semih'le daha samimi olduğumuzu hissediyordum. Ne kadar bazen açık farkla tepki değişimi yaşasada bu onun beni huzurlu hissettirdiği gerçeğini değiştirmiyordu.

Pekala, fazla bencilce. Ama bunu istemek benim için gayet doğal değilmiydi. Sadece biraz huzur.

Apartmandan çıktıktan sonra Semih Elif'i yere indirip bizi arkasına almıştı. Kapıyı önce kendini çıkaracak büyüklükte açtı. Ya Semih paranoyakça davranıyordu ya da sandığımdan daha büyük bir tehlike içerisindeydik. Melisa'nın anlattıkları belirmişti aklımda,
'Semih her zaman işini bizden uzak tutar, bilirsin polislik tehlikeli bir meslektir. Kendin olduğun kadar ailen de tehlikeye açıktır.'

Kalp atışlarım hızlanırken Semih'e bir şey olma düşüncesi içimi acıttı. O sert simasinın altında yatan güzel kalbine sevdikleri için yerleşmiş büyük koruma iç güdüsünün ona zarar vereceğinden korktum.

Başımı iki yana salladım o güçlüydü, ona kimse zarar veremezdi, ortada riskli bir durum yoktu. Sadece ben kuruntu yapıyordum, değil mi?

"Hadi kızlar, acele edin bu adamın başka randevuları da var." ne kadar gülüp göz kırpsada gülen yüzünün ardındaki endişeyi sezmiştim.
Elif dayısının bu tavrına kıkırdarken ben de hafifçe tebessüm ediyordum.

Babamın eve gelmiş olabileceği aklıma gelince telaşlanmamasını umarak ona bir mesaj atmaya karar verdim.

İyi olduğuma dair bir mesaj attıktan sonra başımı yasladığım cam kenarından kaldırdım.
İstemsiz Semih'e kayan yüzümü beklemediğim bir ifade karşılamıştı. Az önceki mimiklerine tezat şimdi daha fazla günyüzüne çıkarmıştı yaşadığı ruh halini. Gözlerini kısmış ve kalın kömür kara kaşlarını zorlarcasına çatmıştı. Bakışlarımı farkettiği an kafamı geri çevirmek için geç kalmıştım.

"Mehlika, yüzümde bir sorun yok değil mi?" yine bürünmüştü maskesine, yanaklarımı ısıtacak bir sıcaklık çöktüğünde beraberinde kızarıklık getirmemesini umarak başımı kaldırdığım cama tekrar yaslamıştım.

Araba parka geldiğimizi belli edercesine durunca ve arkadan Elif'in heyecanlı çığlığını duyduğumda beklemeden arabanın kapısını açtım ve soğuk havanın yüzümü okşamasına izin verdim. Ben keyifle Elif'in heyecanına ortak olurken Semih benimle aynı düşüncede değilmiş gibi görünüyordu.

MehlikaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin