Öncelikle uzun zamandır bölüm gelmediği için çoook üzgünüüüm. Yazlıktaydım ve bilirsiniz biraz biraz tatile başladım. Her neyse ayrıca sizlere üzücü bir haberim vaar. Bu cuma bu arkadaşınız Gürcistan'a gittiği için yaklaşık 5 6 gün yeni bölüm gelemeyeceeeek :( Biliyorum biliyorum üzülüyorsunuz ama benim de yapabileceğim bir şey yok. Oraya bilgisayarımı götüreceğim eğer internet varsa sorun olmadan girer yazarım ama o da sadece 2 hatta 1 gün için geçerli. çünkü yaklaşık 3 günü yollarda bir günü de düğüne hazırlanarak geçireceğimden dolayı olmaz yani. Neyse umarım bölümü beğenirsiniz,eğlenceli bir bölüm olacak olaysız gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz :D
"Kendinize iyi bakıın!" diye son kez seslendikten sonra yatın yavaş yavaş kıyıdan uzaklaşmasını izledi annem. Sonra da arkama dönerek Zayn'a sarıldım.
"Bu tatil için çok teşekkürler." dediğimde gülerek alnıma bir öpücük kondurdu.Gülerek yüzüne baktıktan sonra kırık bacağıma dikkat ederek içeri yürüdüm. Herkes bir köşeye yığılmış yemek yiyor-burda kimden bahsettiğimin çok ama çok iyi farkındasınız.- kimisi dergi ya da kitap okuyor kimisi ise televizyona izliyordu.
"Yüzmeye gitmek ister misiniz?" diye seslendi Zayn.
"Yat biraz daha açılsın Zayn. yere çakılmak istemiyoruz." dedi Liam. Zayn gözlerini devirerek saçlarını karıştırdığında elini tutup döndürdü. Onlar orda itişip kakışırken ben de gülerek kızların yanına gittim.
"Geldiğiniz için çok teşekkürler çocuklar." dediğimde hepsi hafifçe gülümsedi.
"Kim bir yat tatilini kaçırmak ister ki?" dediğinde kafalarına bir tane geçirdim. Sonra da onlarla birlikte televizyona döndüm. Erkekler yanımıza gelene kadar gayet de huzurluyduk aslında.
"Hanımlar biz PES oynamak istiyoruz." dedi Harry. Kaşlarımı çatarak kıvırcığa baktım.
"Üzgünüm marul kafa ama farkındaysan magazin izliyoruz." dediğimde Niall kumandayı elimde çekip aldı.
"Heeey!" diye çığlık atarak hepimiz onun üstüne atladık. O da gülerek elindeki kumandayı Zayn'a attı. Kızları durdurarak önlerine geçtim ve Zayn'a baktım.
"Zayn o kumandayı bana ver." dediğimde kaşlarını havaya kaldırıp kollarını birleştirdi. Sonra da alayla sordu.
"Neden verecekmişim?" dediğinde ona doğru yürüdüm ve kulağına fısıldadım.
"Eğer vermezsen bundan sen zararlı çıkarsın. Benden söylemesi." dedim ve geri çekildim. Kaşlarını çatarak kısa bir süre bana baktı ve sonra da dediğimin altındaki gizli anlamı anlayarak kumandayı bana uzattı.
"İşte böyle." dedim gülerek ve arkama dönerek kızların yanına attım kendimi. Kırık bacağımı da sehpaya uzatarak tekrar magazine çevirdim. Oğlanların hepsi Zayn'ın üstüne hücum ederken bir anda oturduğum yerden havalandım.
"Şimdi bizim bir işimiz var." diyerek beni odaların olduğu tarafa doğru taşıyan Zayn'ı gören herkes 'Ooooo' diye bağırmaya başladı.
"Zayn sapıklaşma ve beni yere bırak." dediğimde gülerek kafasını iki yana salladı.
"Zararlı çıkan bundan sen oldun malesef ki." dedi kapıyı açarken. Ben çırpınmaya devam ederken aldırmadan beni yatağa bıraktı sonra da dönüp kapıyı kapadı ve kilitledi. Bana döndüğünde yüzünde hiçte eğlenir gibi bir ifade yoktu.
O zaman bunun sapıklık gibi bir şey olmadığını,konuşmamız gereken önemli şeylerin olduğunu anlamıştım.
"Seni ordan alabilmemin tek yolu buydu. Her neyse. Bak şu anda konuşmamız gerek önemli bir konu var. Sana bazı şeyleri anlatmam gerekiyor." dediğinde onaylayarak başımı salladım.
Gelip yanıma oturduktan sonra konuşmaya başladı.
"Hani bir kere otelde bir kadının odasına gittiğimi söylemişleri de sen kim olduğunu merak etmiştin ya? İşte o kadın Metropolis. Yani Narissa. Ben uyuşturucu kaçakçılığı yaparken yanında olduğum kadın. Şu anda bu işe geri dönmemi istediği için seni kaçırdı.
Snei hastaneye bıraktıktan sonra gidip o sürtüğün işini hallettim. 4 gün olmamın nedeni buydu. Sonra da ormanın bir yerine attım. Yaşıyorsa bizden mutlaka intikam almaya gelecektir." dediğinde şok olmuş bir halde gözlerim açıldı.
"Neden öldürmedin?" dedim kısık sesle. Sonra dediğime şaşırarak ağzımı kapadım. Ben ne olmuştum böyle?
"Şaşırma. Ölmesini istemen normal. Ama öldüremezdim. O anda saklayabileceğim bir yer yoktu. Ve eğer polis bulsaydı beni aramaya gelir ve yakalardı." dediğinde kafamı salladım. Sonra da hızla gidip ona sarıldım.
"Senden asla şüphe etmemeliydim. Asla. Seni çok seviyorum." dedim mırıldanarak.
"Bende seni çok seviyorum." dedi kollarını sıkıca belime dolarken. Sonra da beni alıp kucağına oturttu. Kafamı geri çekerek alınlarımızı birbirine dayadım. Sonra da dudaklarımızı birleştirdim. Nefessiz kalana kadar birbirimizi öpmeye devam ettikten sonra beni kucaklayarak yatağa yatırdı. Kendisi de üstüme gedldikten sonra öpmeye devam etti.
Tişörtümü çıkardıktan sonra kalkıp ışığı kapadı. Yanıma tekrar geldiğinde gözlerinin içine baktım.
"Seni çok seviyorum. Ne olursa olsun,sana ne dersem diyeyim senden asla nefret etmem tamam mı? Bunu unutma." dediğimde alnımdan öptü.
"Sende seni asla ama asla aldatmayacağımı,sana asla ihanet etmeyeceğimi unutma. Sonsuza kadar hayatıma giren ve aşık olduğum tek kadın sensin ve sen kalacaksın. Ne olursa olsun." dediğinde gülümseyerek dudaklarımızı birleştirdim.
Sonra da onda kayboldum....
Ayyy ne romantiiiiik :D Yalnız kız kocamla bildiğin şeediyo da nyse .s.s.s.s Okuduğunuz ve beklediğiniz için teşekkürleeeeer :D Ayrıca son bir kararla I Knew You Were Trouble'ı 40 bölüm yapmaya karar verdim. Mr. Trouble ise bu hikaye bittikten 1 hafta sonra falan başlayacak. Planlarım öyle yanii :D