İlk tanışma

30 5 0
                                    

Merhaba ben Ce'line. Los Angeles'da yaşıyorum. Fransa'da doğdum ama orayı hiç görmedim. Annem Fransa'dan hep bahsederdi. Moda dükkanları, takı mağazaları ve tabi ki büyük Eiffel kulesini. O kuleyi çok merak ediyorum. Altındaki lokantaları, parfüm mağazalarını görmek istiyorum. Ama daha 13 yaşındayım oysa annem fransa'yı görmem için 18 yaşından büyük olmam gerektiğini söyledi. Ben Fransa kadar İstanbul'u da görmek istiyorum. Boğaziçi Köprüsü'nü, Topkapı Sarayı'nı, Kadıköy Meydanı'nı kısacası her yerini görmek istiyorum. Tom amcam karnem iyi gelirse beni İstanbul'a götüreceğini söyledi. Bunu duyunca çok mutlu oldum. Ama okula başlamama daha 1 hafta var. Annemle bu hafta içinde Angel avm'ye gittik. Annem gezerken ben oturdum. Yanımda bir çocuk oturuyordu. O da sanırım benim gibi annesini bekliyordu. Ona doğru yaklaşıp adını sordum. İlk başta biraz utandı ama sonra söyledi. Adı: Earth'müş. O da benim gibi Fransa'da doğmuş. Ama annesinin işi yüzünden Los Angeles'a taşınmak zorunda kalmış. Babası yokmuş, uzun zaman önce ortadan kaybolmuş. Earth anlattıkça üzülmüştüm onu da kendime yakın görmüştüm. Benim de babam ortalıktan kaybolmuştu. Bu yüzden merakıma yenik düşerek:

- Apartmanınızın adı ne ? Diye sordum.

- New world apartmanı. Dedi.

Çok şaşırmıştım. Bende bu apartmanında oturuyordum.

- dairenin numarası ne?

- 9 numara

Bu sefer ağzım açıkta kalmıştı. Çünkü 9 numara bizim karşımızdaki daireydi. Biz tatile gittiğimizde birileri 9 numaraya taşınmıştı bizde tatilden daha dün döndüğümüz için komşularımıza tanışamamıştık. Bizim karşımıza taşınan kişiler Earth ve annesiydi.çok mutlu olmuştum. Onunla artık hep görüşebilecektim. Onunla oyun oynamak ve Waffle'la tanıştırmak için sabırsızlanıyordum. Size Waffle'ın kim olduğunu söylemeyi unuttum. Waffle benim köpeğim, canım, bir tanem. Waffle gittiğim her yere benimle gelmek istiyor ama okul başlayınca benimle gelemeyeceğini bilmiyor. Neyse bu 1 hafta içinde Earth ile çok iyi arkadaş olduk. Neredeyse günün her saatini birlikte geçiriyorduk. Earth'ün de bir köpeği varmış. Adı: Max'miş. Max çok tatlı, cana yakın, sevecen ve yabancı insanlara karşı hoşgörülü ve sakindi. Ben ve Waffle onu çok sevdik. Biz Earth'le nereye gitsek onlarda paşimizden geliyorlardı. Hatta bir keresinde biz dondurma yerken burunlarını dondurmaya batırmışlardı. Çok komik görünüyorlardı. Nihayet 1 hafta geçti. Okullar açıldı ve bütün arkadaşlarım geldi. Çok heyecanlıydım çünkü sınıfımıza yeni bir çocuk gelecekmiş. Sonra kapıya doğru bakınca onu gördüm. Earth, havalı bir şekilde sınıftan içeri girdi. Biraz bakındıktan sonra beni gördü ve gülerek benim yanıma oturdu. İçimden" niye ben? " diyordum. " onca erkeğin arasından niye bir kızın yanına  oturdu ki. " biraz sonra sınıfa öğretmenimiz geldi. Bize kendini tanıttı. Adı: anna' ymış. Anna öğretmeni çok sevmiştim ama Earth anna öğretmeni sevmemişti. Niye bilmiyordum. Teneffüste herkes dışarı çıktı. Sadece Earth ve ben kalmıştık. Earth'e dönerek:

- anna öğretmeni niye sevmedin? Diye sordum.

- o benim teyzem. Dedi.

- evet, duydun işte. Anna öğretmen benim teyzem. Dedi.

Birkaç dakika ona şaşkın şaşkın baktıktan sonra mutlu olmuştum. Ama Earth hiç de mutlu görünmüyordu:

- niye mutlu değilsin, bu çok güzel bir şey.

- evet ama teyzemle aramız iyi değildir. O beni küçüklüğümden beri hiç sevmez. Nedenini bilmiyorum. Dedi.

- nedenini hiç sormadın mı? Dedim.

O da hayır anlamında başını salladı. Bütün gün böyle sıkıcı geçti ve nihayet akşam oldu. Earth'le birlikte eve geldik.

Pembe HayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin