Asıl söylemek istediğinin yerine, türlü bahaneler uyduruyordur. Aşk böyledir zaten. Görmek istediğin görür, duymak istediğini duyarsın. Sözcüklere kendi anlamları yerine, işine gelen anlamları yükler durursun. O ne anlatmak isterse istesin, sen sadece kendi anladığını algılarsın...Gitmek gerekir bazen. Bunları yaşamamak için, bir insana acıma duygusunu hissettirmemek için, kalıpta daha fazla ona haksızlık etmemek için.Gözleri iyi açmak gerekir. Aşkın bittiğini, artık istenmediğini görmek için, illâ söylenmesi mi gerekir. İllâ tane tane anlatması mı gerekir. Tamam, sen hâlâ onu çok seviyorsun diye, onunda seni sevmesi mi gerekir.Bunun önemi yok artık onun için. O başka bir boyuta geçmiştir çoktan. Bir ayrılabilse, bir anlayabilsen onun için aşkın bittiğini çok rahatlayacaktır. Üzerinden büyük bir yük kalkacaktır. Aslında biliyor musun o da olmayacak şeyleri düşünüyordur o an."Ayrılsak ta arkadaş kalsak" gibi... Olmaz ki mümkün olabilir mi böyle bir şey gerçekten. => devamı 7. Bölümde...