18.Bölüm Kum torbası

8.7K 383 19
                                    

Yukarda yeni yazdığım "MAFYA" adlı kitabımın multisi var... Okumanızı tercih ederim...

"Emre Can" diyerek yataktan fırladım. Sadece bir kabus görmüştüm. Yanımda kipirdanan varlığı hemen olmasa da fark etmiştim. Yanımda enes yatıyordu. Tek gözünü aralayarak bana baktı. 'Ne bakıyorsun' der bakışlarimi üzerine attım.
" Rüyanda bile Emre can diyorsun! "
İçimi çekerek konuştum "Sadece bir kabustu Enes hem senin bana moral vermen gerekmezmi!" dedim hisimla ve kafasına yastığı fırlattım. Firlatmamla beraber bilegimi çekip üzerime çıktı. Ona bakarken bir kez daha ne kadar yakışıklı olduğunu fark ettim. Kendime gelmem çok sürmeden çırpındım. Yüzüme doğru yaklaşarak "Bir daha Emre can dersen dilini kopartırım! Uslu dur!" dedi. Nefeslerimiz birbirine çarparken "Yastığın hıncını sonradan çıkarcam!" diyerek üzerimden kalktı. Hayvan herif! Kas hayvanı! Psikopat! Küfürler savurarak yataktan kalktım. Enes gerçektende tehlikeli biriydi. Acımasızdı. Bunu bir kez daha anladım. Aynanın karşısında kendime bakarken sanki kilo vermiştim. Yüzümde otuz iki dış oluştu. Sacimi dağınık topuz yaparak aşağı indim. Mutfakta yemekler çoktan hazırlanmıştı. Melek teyze döktürmüş yine...
Yemekleri enes olmadan yerken kendimi ziyafette gibi hissediyordum. Yanımda biri olmayınca ben, ben olmaktan çıkıyordum. Açken ben, ben değildim...
**
Yemekleri yedikten sonra kanrimda büyük bir şişlik hissettim verdiğim kilolari geri almıştım. İç çekerek sofrayı toplarken alt kattan dövüşme sesleri geliyordu. Tam olarak neyden çıktığını anlamadığım sesin geldiği yöne doğru ilerlemeye başladım. Dişlerimi sıkarken karanlık ortam beni dahada germişti. Sonunda sesin geldiği kapıya geldiğimde yarım ağız bakiyordum. Enesin üzerinde hiç birşey yoktu altında kısa şort vardı. Kapının aralığına yapmıştım. Vurduğu kum torbasına her vuruşunda alnından terleri dökülüyordu. Yerde duran suyu alıp kafasına dökmeye başladığında beni fark etti. Hemen kendime gelip doğruldum. Bana kısık bakışları 'neden geldin?' bakışlarıydı. Konuya hemen girdim. "Şey yemek yedin mi ?"
Sinsi sırıtışını yaptı "Benimi merak ediyorsun ?"
Düşündüm evet onu merak ediyordum "Evet!" bana şaşkına bakınca " Yani şöyle... Yemek yemeden spor yapıp kendini yıpratma diye şey ettim..." başını onaylarca salladı. "Yedim.." bende başımı onaylarca sallayıp kapıya yöneldim. "Dur!" enesin sesiyle durup ona baktığımda bana sevimli bakışlarını attı.
"Üzerine spor kıyafetlerini giy senide çalıştırıyım"
Gözlerimi fal taşı gibi açıp heyecanla "Tamam.." diyip yukarı çıktım.
**
Bir kaç dakikalık büyük uğraş sarfederek bulduğum spor kıyafetlerini giymiş aşağı doğru iniyordum. Kum torbasına vuruş seslerini işittiğimde daha fazla hirslanmistim. Kapıyı açıp içeri girdim. Enes beni süzdükten sonra kum torbasına gelmemi işaret etti. Kum torbasına vurmaya başladigimda belimden tutarak yönlendirdi "Eğer öyle vurursan kendini savunmasız kılarsın!"
Tekrar vurmaya devam ettim. Belimdeki eli aşağı doğru inince daha fazla hormonlarim çalışmıştı. Gogusumun inip kalkmasıyla daha güçsüz dusmustum. "Karşında nefret ettigin kişiyi dusun ve vur!" dediğinde arkami dönüp ona vurasim gelmişti " Arkamdasin ama!" dedim alayla. Gülüp beni döndürdü "Şimdi vur ?" başımı onaylamaz anlamda salladım. Ona zarar vermek istemiyordum. "Boşversene sen işe yaramazsin!" dediğinde tüm sinirimle karnına yumruğumu geçirdim. Hiç bir şey olmamıştı. Bana ifadesiz bakışlarını atarken "Çok zayıfsın.." dedi gözlerimi kocaman açtım "Fizik olarak demiyorum güzelim.." dedi. Oha şuan resmen bana şişko demişti. Tekrar tüm sinirimle karnına yumruğumu geçirdim. Bu adam tepkisiz miydi! Tamamen bir sadisti! Şizofren! Mazoşist!
**
Enese vurarken terlemiştim resmen duvardı veya ben duvar kadar güçsüzdüm. Yorulmuşken son yumruğumu da atıp pes etmeyi düşündüm. Tam aticakken elimi havada yakalayıp kendine çekti. Kafami öptüğünde şaşırmıştım. Beni seviyordu biliyorum ama birbirimizle uğraşmak daha eğlencelidi. Belimdeki ellerini çekip beni kendinden ayırdı. "Hazırlan yarın akşam gidiyoruz..."
"Nereye?"
"Eve geri dönüyoruz annemle konuştum okul izni bu kadarmiş.."
"Ama daha gezemedik!"
"Yarın akşam dedim! Sabah gezeriz ?"
Başimi onaylarca sallayıp yukarı çıktım. Saatin geç olduğunu gormustum. Soğuk banyoya girerek duş aldım. Çıktığımda enesin tam karşımda görünce bornoza sıkıca sarılıp çığlık attım. "Pis sapik çık odamdan!"
"Evlenince böyle demiyeceksin ama.." Kikirdadi ve odamdan çıktı. Evlenincemi? Ne demekti o? İçimden gittiği için oh çekerek hemen kiyafetlerimi giydim. Yatagima yatmışken kapim açıldı. Karanlıktan goremesemde hemen yanımda gece lambası vardı. Işığı açmamla beraber çığlık maskesini takmış enesi görünce tüm dünyanın suya bileceği en sesli cigligimi atmıştı. Huncarca gülmeye başladığında bende gülmeye başlamıştım. "Seni.. Hayvan herif!" dedim ve sesli gülmeye devam ettim. Geri zekalı odeticektim ona bunun hesabını!
"Yastığın hesabını çıkardım!" dedi ve tekrar huncarca gülmeye devam etti.
"Sen varya şizofrensin! Psikopat!" hala guluyordu. Elime aldığım yastıkları fırlatmaya başladım. O'da bana geri attığı sırada şimşek çaktı. Yatağa sinip sessiz kaldım. Hayatimda şimşeklerden herzaman çok korkardım. "Seni korkutmama gerek yokmuş şimşek yetermiş ha? " diyerek sinsi sinsi gülmeye devam etti.
**
"Öyle gulecegine yanıma yat" dedim. Anında yanıma gelip sımsıkı sarıldı. "Benim sevgilim şimşeklerden mi korkarmış ?" sevgilim dediği an tekrar tekrar aşık oldum sevdiğim adama...

Evett.. Çok beklettim ama 710 kelime oldu veee bölüm sonu mutlu bitti. Ve bu arada tekrar söylüyorum hoşunuza gidebilecek yeni başladigim "MAFYA" adlı hikayeme göz atmanızı diliyorum... Vote ve yorumlarınızı bekliyorum...

Üvey Kardeşim (DÜZENLENECEK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin