1.8

909 78 22
                                    

Multi; Mia'nın giydiği kıyafet ve söyledikleri şarkı.

Öpüyorum

İyi okumalar ^-^

*******

"3 kişi sonra biziz." Dedim sakin olmaya çalışarak. "Ve en sonuncu..." Bu bile aklımı kaçırmama yetiryodu.

"Sakin ol Mia! Sadece 2bin kişinin karşısında şarkı söyleyeceksin. Birde radyoyu dinleyenler var... Aman tanrım!" Diye bağırıp etrafta dolanmaya başladı Rachel. Josh yanına gidip onu sakinleştirdi. O sırada birkaç metre ilerimize duran Madison geldi.

Üzerine giydiği sarı-pembe karışımı boncuklu, dar, mini ve ciddi anlamda gösterişli elbisesi gözümü alıyordu. Saçını dalgalı bir şekil yapyırıp bolcada makyaj yapmıştı. Bu juriyi -Cam, Matt ve Nash- etkilemeye yeterdi bile.
Ben ise, sanki kumsala inmişim gibiydim. Sıradan bir kumsal partisi. Hatta evde güzel görünmek için giyilen türden.

Altımda kot şort vardı. Üzerimde, beyaz v yakalı düz bir tişört. Tişört uzun olduğu için bir kısmını kot şortun içine sokmuştum. Kendimi çıplak hissetmemek için giydiğim gri, kapişonlu ise Josh'a aitti. Bana fazlasıyla büyük gelsede giymiştim. Ayağımda topuklu yerine spor ayakkabı vardı ve rahat bir görüntüye sahiptim.
Fazlasıyla rahat...

Madison yanıma yaklaşmaya başladı. Topuklu ayakkabısı tahta zeminde tak sesleri çıkarıyordu. Duymazdan geldim. Rachel ve Josh Madison'un yaklaştığını görünce yanıma geldiler.

"Selam!" Neşeli ve cırtlak sesi kulaklarımı doldururken gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum.

"Selam." Onun sesi kendinden emin gibi çıkarken benim sesim tedirgin çıkmıştı.

"Ne o tedirgin gibisin?"

"Sadece, heyecanlıyım o kadar."

"Bende heyecanlıyım. 4 yıl üst üste yarışmayı kazanan ilk öğrenci olacağım." Elini havada salladı. "Boşversene. Buraya katılmak bile senin için bir başarı."

"Neden bizimle konuşuyorsun." Diye sordum söylediklerini pas geçerek.

"Sadece önceki yaşananları unutalım istiyorum. Yeni beyaz bir sayfa açalım! Ne dersin?" Elini bana doğru uzatıp kocaman bir şekilde gülümsedi.

Bunu neden yapıyordu bilmiyorum. Can sıkıntısından olduğunu sanmıyordum. Ama benim yapmam gereken tek şey barış antlaşmasını imzalamaktı. Uzattığı elini sıktım ama tek kelime bile etmedim.

"Neyse biz hazırlığa devam edelerim. Kızlar?" Yanındaki iki kızıda alıp gözden kaybolurken 3. Kişide sahneye çıkmıştı. Önümüze sadece Madison vardı. Sonra biz. Ve sonra... sonuçlar açıklanacaktı.

****

Adının Jess olduğunu öğrendiğimn Madison'un peşinde gezen kızlardan biri bana doğru yaklaştı. Kısa kıvırcık saçları kafasını sarmış tam bir siyahi gibi olmuştu.

"Mia!" Bana seslenip yanıma koştu. Nefes nefeseydi. Ne oldu diye sordum ve cevap vermesini bekledim. "Madison'un sana ihtiyacı var. Çabuk gel!" Kolumdan tutup beni sürüklemeye başlamıştı ama bu aradan sonra sıra bize gelecekti. Sahneye çıkacaktık.

"Madison temizlik malzemelerinin bulunduğu oda da mı?" Diye sordum kapı kolunu indirirken. Beni onaylayınca içeriye girdim. Ortalıklada kimse gözükmüyordu. "Ama burası boş--" dediğim anda kapı yüzüme kapandı. Hızla kapıya yaklaştım. Elim kapı koluna gittiği sırada kapı kilit sesini duydum.

"Özür dilerim." Ayak sesleri yavaş yavaş uzaklaşıyordu.

"Beni burda bırakma!" Diye bağırıp kapıyı tekmeledim. "Kimse yok mu!" Kimse yoktu. "Çıkarın beni burdan!" Tek başıma kalmıştım.

Kuzenim Yazmış | Nash Grier | [ARA VERİLDİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin