Balo -part 1-

301 25 6
                                    

niahhahahahha önce şunu söyliyim çok mutlu oldum vote ve yorumlardan gerçekten :D :D yeni bölümle karşınızdayım:D he bu arada yeni hikayemin reklamını yapmadan da geçemeyeceğim :Dokuyup vote ve yorum yaparsanız çoook seviniriiiğğğğm :* öpüldünüz meleklerim :D

Not:,flashback olacak :D * ile gösteriliyor.

__________________________________________________________

Uyandığımda Sebastian yanımda değildi evden de ses gelmiyordu. Koltuktan doğrulup masaya baktığımda not gördüm.

Günaydın güzellik! Annemin bana ihtiyacı varmış gitmem gerekti. Seni 6’da alırım.

Kâğıdı buruşturup cebime tıktım.Telefonuma baktığımda saatin daha yedi olduğunu gördüm. Ah, bir de 9 mesaj 17 cevapsız arama vardı.

Cevapsız aramaların 15’i annem 2’si ise bilinmeyen numaraydı. Salondan kalkıp mutfağa gittim. Annemi arayıp iyi olduğumu öldürülmediğini haber vermem gerekiyordu.

-Alexandra!

O kadar bağırmıştı ki telefonu kulağımdan uzaklaştırmak zorunda kalmıştım.

-Annecim! Günaydın nasılsın? Bende gerçekten çok iyiyim.

bu arada elimle kafama vurdum.

-Alexandra, neden beni akşam aramadın? Öldün diye çok korktum.

-Burada yazar kendi annesinden bahsediyor...-

-Ah, evet bir geri zekâlı gelip beni öldürdü annecim.

-Dalga geçme benle.

-Peki. Neyse iyiyim diye aradım.

Elimi saçımın arasına sokarak salladım.

-Tamam dikkat et! Bugünlerde insanlar fazla dikkatsiz.

Saçımı toplarken babamla olan bir anımı hatırladım.

-Tamam görüşürüz.

**************************************************************

Arabayla piknik alanına gidiyorduk.

Babam her zamanki gibi neşeli bir şekilde şarkı söylüyordu. Bense onun bu haline gülüyordum. Şarkı bitinceye kadar şarkıya eşlik ediyorduk.

-Tatlım?

-evet?

Babam düşünceli haline bürünmüştü.

-Baba ne oldu?

-Bugünlerde turuncu saçlı,sana benzeyen bir kadın görüyor musun?

-Hayır. Neden?

-bilirsin 16.yaş gününe az kaldı ve—

Arabanın birden durmasıyla refleks olarak elimi arabanın konsülüne koydum.

karşımızda Effy ve babası vardı. Babam effy’e iğrenerek bakıyordu. Onlar karşıya geçtiklerinde tekrar sürmeye başladı.

-Nasıl baktığını gördüm!

-Kime?

-Effy! Baba effy benim arkadaşım.

-hani ondan nefret ediyordun?

-o siz hastaneden çıkmadan önceydi gelip benden özür diledi.

-Hah şaşmadım…

-Neden öyle dedin şimdi?

-Boş ver hayatım. Bugünlerde insanlar çok dikkatsiz.

********************************************************************

Telefonu kapayıp masanın üstüne koydum. Yukarı çıkıp dolabımdan o elbiseyi bulmam gerekiyordu. Arkalarda olmalıydı uzun zamandır giymiyordum.

Bingo!

siyah elbisem aslında miniydi ama devamında tüller olduğu için ben ona uzun diyip geçiyordum. Elbiseyi özenle yatağa koyduktan sonra siyah platformluları çıkardım. Saçımı nasıl yapacağıma karar vermemiştim ve aksi gibi de boynum çok ağrıyordu.

Saat’e baktım dokuz olmuştu. Işık hızıyla aşağı indim. Kendime kahve hazırlarken bir yandan da Allison’ı arıyordum. Telefonu omzumla yanağım arasına sıkıştırdıktan sonra kahveyi karıştırmaya devam ettim.

-Alex! Nasılsın?

*siz en son kavga etmemiş miydiniz?

*Affetmeye karar verdim. Kabul et sende Ally olmadan eğlenmiyorsun.

*eh…

-iyiyim sen?

-İdare ederim.kendime balo için elbise arıyorum.

-Hala bulamadın mı cidden?

-Ne? Sen buldun mu?

-Evet. Kimle gidiyorsun ki?

Öksürdü.

-Yaani…

A’ları uzatarak söylemişti.

- çok uzun bir yaniydi bu.kimle gidiyorsun?

-Jeremy.

-NE?!

-Neyse arkadaşım ben seni sonra ararım hatta aramam baloda görüşürüz.Öptüm.

-ah,bek—

Telefonu yüzüme kapatmıştı. salak! Yukarı çıktım. Duşa girecektim. O sırada bir şeyler düşünürüm…

Duştan çıktım. Saçımı kurularken maşayı prize taktım. Saçımı yeteri kadar kuruttuğuma tatmin olunca maşayla uçlarına hafif dalgalar yapmaya başladım.O iş bitince saat’e baktım on bir pekâlâ.

Takılarımı bulmam bir saatimi alırdı. Hemen odama geçip takı kutuma ilerledim odam lacivert’in tonlarıyla süslenmişti Siyah’a uygun bir şey takmalıydım ve aksi gibi de bulamıyordum.

- kahretsin!

Neyse ki 6 saat sonra takılarımı bulmuş, saçlarımı yapmış ve elbisemi giymiş bir şekilde sebastianın karşısına çıkmıştım.

-Prenses! Harika olmuşsun.

________________________________________________-

Gerçekten üzgünüm :( ama bu kadar yazabildim part 1 part 2 diye ayırırız.bunu yazıcağım diye kafam patladı. umarım beğenirsiniz.biliyorum kısa oldu ama telafi etmeye çalışıcağım öpüldünüz :*

*Angel*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin