-20-

40 2 0
                                    

Ah, biliyorum, biliyorum. Boktan bir yazar olma konusunda harikayım! Ama napayım, inekliyorum.

He birde multimedia çok büyük ihtimalle, Kiss FM Jingle Bell şarkısından.

Sonunda, hastaneye varabilmiştik.

Büyük kamyonetin ağır kapısını iterek açtım. Kamyonet yerden yüksekteydi ve kamyonetten inmek, şimdiden kendi başıma yapamadığım şeylerin başında geliyordu. Listenin başında olmasının nedeni, henüz fazla bir şey yapmaya çalışmamamdı. Bu kadar yaranın arasına yenilerini eklemeyi hiç ama hiç istemiyordum.

Phil yanıma gelebildiğinde, sağlam elimi ona uzattım. Benimle uğraşmak istemediğinden olsa gerek hiçbirşey söylemeden kamyonetten inmeme yardım ederek arkamdan kapıyı kapattı.

Ben koltuk değneğiyle zar zor yürürken o çoktan binaya varmıştı. Zar zorda olsa kapının önüne gelebildiğimde başımı kaldırarak binanın tamamını süzdüm. Yaşadığım yere, evime geri dönmüştüm.

Binaya bakıp duygulandığım birkaç saniyenin sonunda, girişin sıcaklar yüzünden açık bırakılan kapısından içeriye girdim. Hiçkimse beni umursamadığından, koltuk değneğiyle merdivenler çıkamayacağımı da düşünememişlerdi. Tekrar düşüp diğer bileğimi de kırmak istemediğimden, merdivenlerle uğraşmaya çalışmadım bile. Onun yerine, daha akıllıca ve daha pratik bir yöntem buldum. Çığlık atmak.

Tiz çığlığım tüm katta yankılandığında, bana doğru koşar adım gelen ayak seslerini duydum. Yeterli sayıda insanın birikmesini sağladıktan sonraysa konuştum.

"Alçılı bir ayakla merdivenlerden çıkamam."

Olayı anladıktan sonra dağılmaya başlayan insanlara rağmen, yüzümü asansörü kullandığını bildiğim Carl'a doğru çevirdim.

"Carl, sen bana yardım edersin, değil mi?"

Oflayarak asansöre doğru yürüyen Carl'ın arkasından gülümseyerek gittim. Biraz yavaş ilerliyordum ama, Carl'ın da fazla hızlı gittiği söylenemezdi. En sonunda fazla büyük ya da fazla yeni olmayan asansöre vardığımızda, Carl asansörü çalıştıran çipi okuttu ve kapıların açılmasını bekledi. Kısa bir bekleyişin ardından içeriye geçtiğimde, arkamı dönerek Carl'a büyük bir gülümseme verdim.

Kapılar kapanmaya başlayınca ise kendi katım yerine, 3.katın düğmesine bastım. Michael'ı görmem gerekiyordu. Yanaklarımı şişirerek geçirdiğim birkaç dakikanın ardından 3.kata varabildim. Kapılar açılıp dışarıya çıktığım anda ise boş bir koridorla karşılaştım. Aslında bu normaldi. Bu katta fazla kişi kalmazdı.

Birkaç dönüş ve yavaş yavaş geçtiğim koridorların ardından, zor da olsa Michael'ın odasına ulaşabildim. Bir iki saniyelik duraksamanın ardından kapıyı açıp hızlıca içeriye geçmeye çalıştım. Hızlıca olmasa bile içeriye geçip kapıyı kapatabildiğimde, uyuyan bir Michael'la karşılaştım. Üzerindeki örtü yere kadar kaymıştı, çarşaf bozulmuştu ve ellerinden biri boşlukta sallanıyordu. Ona baktığımda, onu uyandırdığım sabahlar bu kadar dağınık yatmıyor olduğunu hatırladım. Ve onu uyandırmak, hala planlarım arasındaydı.

Yinede, biraz daha insaflı davranmaya karar verdim. Yavaşça yatağının yanına doğru gittim ve yatağın boş sayılabilecek yerlerinden birine oturdum. Elimdeki koltuk değneğini duvara yaslayarak yüzümü Michael'a doğru eğdim ve dudaklarımı onunkilere sürttüm. Bunu yapmaya hakkım vardı. Sonuçta, ben merdivenlerden yuvarlanmadan önce de pek arkadaş sayılmazdık. Hafif bir mırıldanma çıkardığında, bu sefer de adını dudaklarına doğru fısıldadım.

"Michael.."

Biraz daha mırıldandığında, bu sefer normal ses tonumla ismini söyledim.

"Michael!"

Gözlerini açıp benim yüzümle karşılaşmasıyla, sıçrayarak yere düşmesi neredeyse aynı anda olmuştu. Yerde hala ne olduğunu anlayamamış Michael'a baktığımda ise koca bir kahkaha patlattım. Gülmemi biraz olsun durdurabildiğimde ise bana şaşkınlıkla bakan Michael'a doğru dönerek konuştum.

"Beni özlemişe benziyorsun."

Bu arada, Carl, The Walking Dead'den. Hani zamanında küçücük ufacık bir yavrucak olan ve bu aralar ergen triplerine girmiş olan Carl. Zaten mutsuzum, spoiler yedim, bari birine Carl'ın adını vereyimde mutlu olayım dedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 19, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mental Home | m.cHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin