Murat
Güneş doğarken sakince açtım gözlerimi. İyice uzayan saçlarım suratımın önüne düşmüş komik bir görüntü almıştı. Güneşin parlak ışınları içeriyi aydınlatmış görünebilir hale getirmişti.
Yerde ufak bir şey parıldıyordu, yavaş adımlarla ilerledim.Elime aldığımda mermi kovanı olduğunu anladım. Yerdeki ufak kan izleri arka tarafa ilerliyordu. Umursamadan kapıya döndüm. Aniden bir gölge geçti kapıdan. Başta duraksasamda gölgenin peşinden koşarken buldum.
Oldukça seri olmasına rağmen çok geçmeden üzerindeydim. Kapüşonu yavaşça açtım. Bana gülümseyerek bakan çocuğa diktim gözlerimi.
"Bu kovalamaca çok efsoydu." dedi sırıtarak. Dik dik bakmaya devam ettim.
"Neden kaçtın ?" dedim nefesimi kontrol etmeye çalışarak.
"Çünkü eğlenceli. Bu arada ben Emin."
*
*
*
Yaklaşık yarım saat sonra kasabadan ayılmaya başlamıştık. Asfaltı takip ediyor, Emin önde ben arkada ilerliyorduk. Yol gittikçe gidiyor zaman hızla akıp geçiyordu.
Bana hayatını anlatmış, bir sürü şey yaşamıştı. Ailesini kaybetmiş uzun zamandır yalnızdı.Hala gülümseyebiliyordu.
Tuhaf bakışlarımı ondan uzaklaştırarak durakladım. Yaklaşık 4 saattir yürüyorduk.
"Bu akşam burda kalalım." dedim asfaltın kenarındaki taşları göstererek.
Başıyla onayladı. Güneş batmaya başlamış havaya turunculuk hakim olmuştu. Nöbetleşe yatıcaktık ilk nöbeti ben aldım.
Biliyorum kısa bir bölüm oldu ama bunu bir sonraki bölümlerde telafi edeceğim. İnternetim olmadığı için sıkıntı yaşıyorum. Özür dilerim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kimsesiz
Adventureİsimsiz serisinin ikinci kitabı olan Kimsesiz Carley Batteries'in kalemiyle karşınızda.