Kimsesiz

XIII

Eylül

Her şey bir anda olmuştu. Olanları idrak edememiştim en başta. Ardından babamı gördüm. Yerdeki cansız bedenini.

Dizlerim titredi. Duygularım yoğunlaşmıştı. Rıza'nın gülüşü kulağımda yankılandı. Gözlerim dolmuştu. Yumruğumu sıkıp Rıza'ya atıldım. Elimi savurduğumda tırnaklarımı yüzüne geçirmiştim. Acı ile bağırdı. Ardından sol kaşımda bir uyuşma hissettim ve kendimi yerde buldum. Gözlerim bulanıklaşmıştı. Nabzımı hissediyordum. Kalbimin kanımı pompalayışını, sol kaşımdan süzülen kanı hissettim.Zaman yavaşladı. Ve bir çığlık duyuldu. Selin önüme geçti. Her şey çok bulanıktı. Hareket etmeye çalıştım ama yapamıyordum.

Sonra bir gülüş daha yankılandı odada. Rıza'nın kapıyı çekme sesi duyuldu. Sonra kendimden geçtim.

Selin

Eylül'e doğrulan silahı gördüğümde içimden ilk geçeni yaptım. Eylül'ün önüne geçtim.

Bana bakıp güldü alay edercesine. Sonra da başını tuhaf bir şekilde sallayarak dışarı çıktı. Fazla adrenalinden dizlerim titremeye başlamıştı. Arkamı dönüp Eylül'ün yanına koştum. Sol kaşından süzülen kanı sildim kıyafetimden kopardığım parçayla.

Ardından o kapalı gözlerinden bir damla yaş süzüldü.