Birkaç fotoğrafın kaldı sadece senden geriye. Sen gittin ve ben bittim. Ne kadar zor bu bir bilsen. Elimde birkaç fotoğraf gerisi yok öteside. Zaman geçmek bilmiyor o yüzden. Halbuki sen varken ne çabuk geçmiş. Zaman herşeyin ilacı derlerdi bide. Zaman herşeyin ilacı mı gerçekten? Öyleyse eğer neden böyleyim ben hâlâ?. Niye geçmedi sana olan özlemim?. Niye geçmedi içimde ki bu sıkıntı?. Ne olur söyle bana. Niye hâlâ canım yanıyor benim?. Demek ki öyle değilmiş. Zaman herşeyin ilacı değilmiş.
Zamanla geçmiyor hiçbirşey. Sadece alışıyorsun. Neye mi?. Sanırım acı çekmeye. Yalnızlığa. Özleme. Tuhaf ama alışıyorsun. İstesen de istemesen de. Bir uçurumun kenarındayım sanki. Sensiz ve kimsesiz. Herkes yanımda olsa ne olur zaten. Sen olmadıktan sonra. Yediremiyorum ben bu gidişini. Sana gitme bile diyemedim. Zaten sana gitme desem de gidecektin. Çünkü bu senin de elinde değildi. Ama yine de keşke gitmeseydin. Senden sonra çok keşkeler kullanır oldum. Çünkü pişman olduğum şeyler çok. Mesela geriye dönebilsen eğer senle daha çok zaman geçirirdim. Seninle daha çok konuşur dertlerimi anlatır senin de dertlerini dinlerdim. Biliyorum ben sen derdini içinde saklar kimselere anlatmazdın. Şimdi bende öyleyim. Bu yönümle sana çekmişim. Israr ederdim derdini anlatman için. Biraz da olsa rahatlaman için. Sana hiç söyledim mi bilmiyorum. Sana hiç seni seviyorum dedim mi? Demedim. En çok da bunun için pişmanım. Bunlar için çok geç kaldım. Ama beni bir yerlerden duyuyorsan seni çok seviyorum.
Ne sen gidiyorum dedin ne ben sana gitme kal diyebildim. Sessizce oldu bitti herşey. Olacak iş mi bu. Bir anda kaybettim seni. Hala kabullenmekte güçlük çekiyorum. Sahi gittin mi sen? Bu soruyu ne çok sorar oldum. Dönüp dolaşıp tekrar tekrar soruyorum kendime. Söyle bizim kaderimiz bu mu? Sanki elimi uzatsam dokunacağım sana. O kadar yakınsın bana. Ve bir o kadar uzaktasın. Öyle bir gittin ki benden, nefesim kesildi, kalbim atmayı bıraktı sanki. Öyleyse nasıl yaşıyorsun diyeceksin. Bilmem, yaşıyorum işte. Yaşamak sadece nefes almaksa, kalbin atmasıysa eğer, evet ben yaşıyorum. Ama sadece bu değil bence yaşamak. Ya çektiğim acılar ne olacak. Ya içim yanarken, içimde fırtınalar koparken etrafa saçtığım onca sahte gülücükler ne olacak. Bir ben değilim acı çeken biliyorum. Ama bazen dayanamıyorum işte.
Va bir ben değilim seni seven. Arkandan üzülen. Kaç kişi var bir bilsen. Kaç yürek acı çekiyor yokluğunda. Paranoyak oldum iyice. İnsan sevdiği birini kaybedince başkalarını da kaybedecek gibi hissediyor her an. Hep bu korkuyla yaşıyor. Ve bu korku ondan bi parça haline geliyor.
Hayat öyle tuhaf ki. Ne her anın her zaman mutlu geçiyor, ne de her zaman hüzünlü.
Sen olsaydın olmayacaktı ki bunların hiçbiri. Ben kendimi böyle karanlıkta,kimsesiz, çaresiz hissetmeyecektim. Sanki derin bir uçurumun dibindeyim ve çıkmak için çırpındıkça daha derine saplanıyorum. Kimsenin beni gelip kurtarmasını da beklemiyorum. Benim kimseye ihtiyacım yok çünkü. Senden başka.☹
Keşke şu an burda olsan. Sana nasıl ihtiyacım var bir bilsen. Bazen daha başka koyuyor insana yokluğun. Arkamdaki koca bir dağ gibiydin. Şimdi ise yoksun. O koca dağ yıkıldı sanki de ben altında kalmışım gibi hissediyorum. O kadar çaresizim ki... şu an zamanı geriye almayı o kadar çok isterdim ki.. bugün seni her zamankinden daha çok özlüyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN YOKSUN
No FicciónSEN YOKSUN ama her an benimlesin merak etme. Benim bu satırlarım sadece BABAMA olan özlemim. Herkes anlamasa da olur. Kapak tasarımı @Woodleyyy