Arkadaşlar iki gündür bölüm atamıyorum çünkü sınavlardan canım çıkıyor. Telefondan yazdığım için yazım hataları olabilir. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.
Artık bu evde neler olduğunu biri bana açıklayabilir mi !
Ayak sesleri gittikçe yaklaşıyordu. Ses benim kapım önünde durdu. Artık daha fazla korkmaya başlamıştım. Banyoya girip kapıyı kilitledim. Gelen her kimse odamda dolaşıyordu. Daha fazla bu strese dayanamayıp banyonun kapısını açtım. Zaten neden buraya saklandıysam..
Banyonun kapısını açıp odaya girdim. Odada hiç kimse yoktu. Işığı yakıp odaya bir göz geçirdim. Evet odada kimse yoktu. Yarın ilk işim bu evde neler olduğunu öğrenmekti.
Uyandığımda hala üzerimde dün gecenin etkisi vardı. Üzerimi giyinmek için dolaba yöneldim. Bugün dışarı çıkmayı planladığım için dolaptan bir elbise seçtim. Mavi kısa ve penye elbisemi üzerime geçirdim. Saçlarımı dağınık topuz yapıp doğal bir makyaj yaptım. Saat daha 8.30 du. Aşağı inmeden önce aynaya son bir kez baktım. Kendimden geçer not alınca aşağı indim.
Sofrada bir yabancı oturuyordu.
Kumral, yaklaşık 1.90 boylarında, bir miktar kaslı ve yakışıklı. Ben merdivende durmuş çocuğu süzerken , Merve ablayla yabancı konuşuyorlardı.
"Dün gece neredeydin sen?"
"Biraz geç döndüm eve. "
"Farkındayım. Artık nasıl bir şekilde eve geldiysen sabah arkanı topladım."
Bu evde olanlar beni gerçekten şaşırtıyordu. Bu çocuk kimdi ?
"Hadi ama anne arkadaşlarla biraz dağıttık. Büyütülecek bir şey değil. "
Anne mi ? İşler daha da içinden çıkılmaz bir hal alıyordu.
Ben merdivende çakılıp kalmıştım. Bu sırada Merve abla beni farketti.
"Günaydın Elifcim. Sen Anıl'la tanışmadın galiba. "
Anıl beni hiç umursamayarak telefonuyla uğraşıyordu. Acaba görünmez falan mıyım diye kendime baktım. Beni umursamayanı bende umursamam.
"Babam uyanmadı mı?"
"O çoktan çıktı tatlım gel kahvaltı edelim. Dışarı çıkıcam size afiyet olsun. "
Su içmek için mutfağa girdim. Beni daha yeni fark eden Anıl ;
"Sen kimsin?" diye sordu. İçimden eben demek geçerken hiç bir tepki vermedim. Suyumu bitirip mutafaktan çıktım.
Çantamı alıp evden çıktım. Kapıyı açtığım sırada bir çocukta kapıyı çalmak üzereydi beni görünce durdu.
Bizim eve gelmiş olduğunu anlamış olamama rağmen kapıyı kapatıp evden çıktım.
Çocuğun bu davranışıma bir türlü anlam veremediği yüz ifadesinden anlaşılıyordu.
Dışarı çıkmayı düşünmüştüm ama nereye gideceğimi daha düşünmemiştim. O sırada Ömer aradı.
"Alo Elif sonunda telefonlarıma çıktın. Şu dargınlığa bir son verelim diyorum. Özür dilerim. Affettin mi beni ?"
"Bu kadar dayanmamız bir mucizeydi zaten. Tabi ki de affettim ben sensiz yapamam ki. "
"Eee. Napıyoruz o zaman. "
"Valla ben dışarıdayım. Yapacak bir şeyim yok. İstersen gel. "
"O güzelim tabii ki de sne çağırırsın da ben gelmez miyim. Hemen konum at. Hadi öpüyorum. "
"Tamam görüşürüz canım hemen atıyorum. "
Hemen Ömer'e konum attım ve sahile indim.
Sahile bakındım ama Yağız'ı göremedim. En azından ona bir selam verseydim diye düşündüm. Ama görüşünüşe göre ortalarda yoktu. Bir banka oturup Ömer'i beklemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutku Pişmanlıktır
Teen FictionTutkunun hikayesi ! Ya da pişmanlığın! Kimi tutkularımız rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Ya tutkularımız beraberinde pişmanlıklarımızı getirirse ? Tutkuları...