Melek Anıl - Bölüm 11

20 5 0
                                    

Merhaba arkadaşlar kısa sürede yeni bölüm atcam demiştim ki dün abartısız 3 saat bölümü atmaya çalıştım ama sunucularda problem olduğu için atamadım. Neyse uzatmıycam. İyi bir bölüm olmaz diye düşünmüştüm ama bence gayet iyi oldu. Bu şekilde affedersiniz beni. Diğer bölümü de yazdım onu da yarın atarım artık. Neyse yine çok uzattım. İyi okumalar.
KAPAK TASARIMI YAPMAK İSTEYEN VARSA BANA YOLLAYABİLİR.

Yağız dün gece Anıl'la iyi dalga geçmişti. Çaldığı şarkı rezaletti. Hadi çalıyorsun kardeşim niye dans ediyorsun. Yağız'ı bozmamak için bende dans etmiştim. Ucunda Anıl'ı sinir etmek vardı. Ama değer miydi bilemiyorum.

Yatağım da daha fazla saçmalamayı bırakıp banyoya yöneldim. Olan olmuştu.

Rutin işlerimi tamamlayıp üzerime uygun bir şeyler geçirdim. Dün gece her ne kadar fiyasko olmuş olsa da bugünle beraber daha 2 günüm vardı Anıl'a işkence etmek için.

Merdivenlerden zıplaya hoplaya indim. Anıl mutfakta annesiyle konuşuyordu.

Hoplaya zıplaya mutfağa girdim. Girdiğim de ikiside susmuştu.

Soluk bir şekilde " Günaydın. " dedim.

"Günaydın." dedi Merve abla ardından arkasını dönüp işine devam etti.

Anıl hiç beklemediğim bir şekilde,

"Bugün seni arkadaşlarımla tanıştırmamı ister misin?" dedi ama ben bunun ucunda bir şey olduğunu adım gibi emindim. Kabul etmek ve etmemek arasında kalmıştım.

"Sebep?"

"Bir kaç haftaya okula başlıyacaz. Okulda yabancılık çekmeni istemem. " bende inandım. Ama neler olacağını merak da etmiyor değilim ve ben merakına çabucak yenilebilen bir insanım.

"Bak o kadar da iyi bir insanım hemde yakışıklıyım. Neyse orayı karıştırmayalım şimdi ama yakışıklıyım. "

"Tamam gelicem ama bir şartla. "

"Tamam tamam ne olursa kabulüm. " heyecanla söylemişti. Artık neler yapmayı planlıyorsa her şartımı kabul etmişti. İyice merak etmeye başladım şimdi.

"Tipsiz olduğunu kabul etmelisin. "

"Bu muydu yani bende bir şey sanmıştım. Senin demenle tipsiz olcak değilim. Olmam dimi anneee. " bu çocuğun kendinden emin olmayışı komiğime gidiyordu. Ama egosunun beyninden büyük olduğu tartışma konusu bile olamaz.

"O zaman gidiyoruz. "

"Evet kalk hadi. "

"Ya bir günde kahvaltı yaparak çıkabilir miyiz şu evden ! " çocuk da haklı tabi.

"Tamam ya abartma otur kahvaltını yap. "

Çocuk yakışıklı olabilir ama hayvan gibi yemeğe yumulduğunu değiştirmez.

Kısa bir kahvaltının ardından evden çıktık. Söz de bugün ben ona istediklerimi yaptıracaktım. İşte nerden nereye.

"Ee kuzen nereye gidiyoruz?"

"Arabaya alıyım sizi hanım efendi. "

"Waov kibarlaştık bir an da. Şaşırtıyorsun beni kuzen. İyice korkmaya başladım doğrusu. "

"Korkma be yemiycez. "

Yemiycez ! Derken !!!

Anıl sonuçta öz be öz kuzenim

Bana bişey yapmaz yani inşallah.

Ya yaparsa ,

Yok ya yapmaz,

Yapmaz dimi.

"Anıl yapmazsın dimi. " istemsizce ağzımdan çıkmıştı.

"Neyi ?"

"Neyse boşver. Sesli düşünüyordum. "

"Hadi bakalım öyle olsun. "

Niye korkuyosam korkucak bir durum yok yani inşallah yoktur.

Ya sen niye Anıl'ın ipiyle kuyaya iniyorsun. Güvenmiyon. Daha tanışalı 1 hafta olmadı. Nereden geliyo bu samimiyet dimi.

Yok ama illa merakını tatmin etcen.

Önce bir canını güvenceye al.

Senin neyine merak !

"Elin ayağın titriyor Elif sakin ol sadece bir kaç arkadaşımla tanışacaksın istedigin zaman kalkabiliriz. Seni korkutacak ne yaptım anlamadım ki. "

Bu kadar insancıl görünmesi beni şaşırtmış olmasıyla beraber bir miktar da rahatlamıştı.

Sonunda gideceğimiz yere gelmiştik. Araba durduğunda Anıl arabadan inmişti.

"Elif inecek misin artık?" dediğinde yerimden zıplamıştım kaç dakikadır arabadaydım ben?

"5."

"Efendim?"

"5 dakikadır arabada oturuyorsun. "

"Sesli mi düşündüm ben ?" kafa sallamakla yetindi.

"Off. Zorunda mıyım? " derken şirin bir görüntüye bürünmüştüm.

"Hadi Elif. " dediğinde tıpış tıpış arabadan indim.

"Burası neresi ?"

"Kafe. "

"Çok yardımcı oldun. Sağol. "

"Her zaman efendim. Görevimiz. "

Bu çocuğun içine ne kaçmıştı böyle.

"Ukalasın." dediğimde sırıtmıştı. Güzel güldüğü büyük bir gerçek ama dünya ahiret bacım yani kardeşim. Şimdi büyük de konuşmamak lazım en iyisi kuzenim yani.

Ben değişik düşüncelere dalarken Anıl beni sürükleyerek kafeye götürüyordu.

"Kucağıma alayım isterseniz hanım efendi ?"

"İki sürükledin diye yoruldun mu ?" dediğim elini bacaklarıma ve belime attı. (kucağına aldı)

Kucağında kafeye sokarken tüm gözler bize çevrilmişti. Bundan rahatsız olmuştum.

Ama ben sana sorarım. Ya sen kimsin beni kucağına alıyorsun dimi.


Sınır yok ama diğerinde olacak tekrardan keyifli okumalar. Öpücükler yolluyorum burdan.

Tutku PişmanlıktırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin