Grafiti - Bölüm 4

56 5 0
                                    

Medya Elif ve Yağız 'ın yaptığı grafiti. İnsallah beğenirsiniz. İyi okumalar.
Madem kaybolduk geceler benim olsun diyerek sahile indim. Sahilde bir kaç çift oturuyordu. Bir çocuk grafiti yapıyordu. Her zaman yapmak istemiş olsam da yaşadığım çevre dolayısıyla hiç fırsatım olmamıştı. Madem geceler benim bu gece istediğim her şeyi yapacağım. Grafiti yapan çocuğun yanına gittim.

"Selam"

"Selam"

"Senle beraber yapabilir miyim ?"

"Buraya galiba yeni taşındın. Bana selam verdiğine göre. "

"Niye sana selam vermek yasak falan mı?" gülerek;

"Yoo yasak değilde grafiti yaptığım için beni serseri yerine koyuyorlar. "

"Garip. Artık cevap verecek misin?"

"Pardon ya tabiki de. İyi bir şey çıkarabilirsin bence. Bu arada ben Yağız. "

"Elif. "

Spreyleri alıp yapmaya başladım. Boyarken kendimden geçmiştim. Annemin beni aramasıyla kendime geldim.

"Efendim. "

"Kızım nerdesin sen baban aradı evde değilmişsin numranda yok. Beni aradı. Hemen eve dön. "

"Şu telefonu bana fırça atmak için aldığını düşünüyorum bazen. Evin konumunu at. Birazdan giderim. "

"Birazdan değil hemen. Konum atıyorum şimdi eve gidince mesaj at. "

"Tamam anne. "

Telefonu kapatıp Yağız'a döndüm.

"Annen fazla dominant galiba. Bu arada iyi iş çıkardın. "

"Birazcık. Artık benim gitmem lazım. "

"Belki tekrar görüşürüz ne dersin?"

"Belki. "

Eve gitmek için biraz yürümem gerekecekti. Eve vardığımda babamın ne tepki vereceğini düşünürken zile bastım.

Kapıyı Merve abla açtı.

"Tatlım nerdesin sen baban ve ben çok merak ettik. Baban salonda seni bekliyor. "

İkinci nutuğumu yemek üzere salona yöneldim.

"Geç otur. Konuşmamız lazım."

"Yorgunum. Ne diyceksen çabuk söyle. "

"Sana otur dedim. "

"Peki o zaman konuşmaya gerek. İyi geceler. "

"Elif otur dedim sana. "

Babamı umursamayarak odama çıktım. Evet ikinci günde babamla iğrenç geçmişti.

Sabah kahvaltısı kahvaltısı haricinde (o da ne kahvaltı) ağzıma tek lokma koymamıştım. Ama şimdi aşağı da inemezdim. Herkes yattıktan sonra aşağı inmeye karar verdim. Bu arada Ömer aradı.

"Kızım şu telefonu yanında süs olsun diye mi taşıyorsun. Bugün defalarca aradım insan bir merak eder arar ya ölseydim. "

"Tamam. " diyip telefonu yüzüne kapattım. Ee haketmişti. Tekrar aramasına rağmen cevap vermedim. Merve abla kapıyı çaldı. İçeri girdi.

"Tatlım aç mısın? " Beklenen melek gelmişti.

"Ne yalan soyleyeyim. Aşağı inmek için herkesin daha doğrusu babamın uyumasını bekliyordum. "

"Hadi o zaman aşağı in. Bir şeyler yiyelim. Babanın bir işi çıktığı için gitti. "

Merve ablayla mutfağa inip bir şeyler yedik. Gerçekten de çok hoş bir kadındı. Babamla nasıl evlenmeleri akıl alır gibi değil. Babam huysuz aksi bir insandı. Merve abla ise gerçekten mükemmel biriydi.

Saat baya geç olmuştu. Merve ablayla bulaşıkları makinaya yerleştirip odama gittim.

Üstüme başıma sprey bulaşmıştı. Kısa bir duş alıp telefonuma odaklandım. Buraya geldiğimden beri hiç bir hesabıma bakmaya fırsatım olmamıştı. Biraz tumblr,twitter ve instagramda dolaştıktan sonra wp ye girdim. 1000 den fazla mesaj vardı. Çoğu gruptan olduğu için görüldü yapmakla yetindim.

Uykum gelmemek konusunda direniyordu. Saat 3'tü. Yüksek ihtimal herkes uyumuştu. Aniden dış kapının kapanma sesi geldi. Merdivenlerden biri yukarı doğru çıkıyordu. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Artık bu evde neler olduğunu biri bana açıklayabilir mi !

Tutku PişmanlıktırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin