Arkadaşlar sınır aşılmadı ama daha fazla beklemek ve bekletmek istemedim.
Medyada Anıl ve Elif. İyi okumalar."Tabi biliyorsundur. " dalga geçerek söylediği bu sözcük beni daha da kızdırmıştı.
Ama beni daha tanımıyordu...
"Tabi biliyorsundur. " dalga geçerek söylediği bu sözcük beni daha da kızdırmıştı.
"Oynamayı teklif ediyorum. "
"Şaka yapma sen git anneme yardım et. En azından sana uygun bir şey. "
"Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? "
"Öyle düşünmesem öyle demezdim. "
"O zaman oynamayı bilmeyen (!) bir kızla oynamaktan korkmuyorsundur. "
Babam alttan alttan sırıtıyordu.
"Tamam kabul ama ağlamak yok. "
"Aynen ağlamak yok. "
Anıl bu dediğime kahkaha atmıştı. Komik olan neydi. Acaba oyunun sonundada boyle gülebilecek miydi? Merak konusu.
"Avans vermemi ister misin güzeli?. " şuan benle dalga geçmesi umrumda değildi. Önemli olan oyunun sonucu olacaktı.
"Bence gerek yok. Ama sen istersen sana verebilirim. " bu cevabıma kahkahayla cevap verdi. Anıl kendine fazla güveniyordu.
Ama ben bu güveni kırmayı bilirim.
Babam yerinden kalkıp bana yer verdi.
Anıl'la yan yanadan biraz öteydik bacaklarımız birbirine değiyordu.
Bu biraz kasılmama sebep olmuştu.
Kafamı çevirip Anıl'a baktığımda göz göze geldik. Bana küçümseyerek bakıyordu. Hemen kafamı çevirdim.
"Seni ezip geçeceğim için şimdiden tebrik et istersen. " dedi.
"Yerinde olsam kendime o kadar güvenmezdim. " Sen yürek mi yedin Elif? Ne bu özgüven ?
Sesli bir kahkaha attı.
"Dikkat et de tırnakların kırılmasın ,prenses"
Nesine yapacağımıza karar vermeden önce bir deneme oyunu yaptık. Anıl hiç zorlanmadan beni yendiği için kendiyle övünmeye başladı.
"Üzülme Elif sen kötü oynamıyorsun ben ben olağanüstü oynuyorum hepsi bu. "
"Kendine hala güveniyor musun güzelim. "
Merve ablada yanımıza gelmişti.
"Aldırma Elifcim sen ona. Moralini bozmaya çalışıyor. Gayet iyidin. "
Anıl gülmeye devam ederken telefonuma mesaj geldi.
Mesajı atan kişiyi görünce yüzüm ciddi bir hal almıştı.
"Artık oynamaya başlayabilir miyiz ? "
"Şey tabi. "
"Nesine yapıyoruz ?" dediğinde dudak büzdüm.
"Aklıma bir şey gelmiyor. "
"Benim aklımda bir şey var. " dediğinde gözleri sinsice parlıyordu.
"Kaybeden kazanın 3 gün boyunca istediği her şeyi yapacak. " yüzünde soru sorar bir ifade vardı.
Merve abla " Sakın kabul etme Elif 3 gün boyunca canına okur. Anıl bu. "
"Hadi ama anne bırak da kendisi versin kararını. "
"Ne dersin prenses? " şu prenses lafını sırf benle dalga geçmek için kullandığını ikimizde biliyorduk.
"Prenses demeyi keser misin?"
"Mmm...hayır."
Sinirimi bozmayı gerçekten beceriyordu.
"Cevap?"
"Kabul. "
Sırıtışı tüm yüzüne yayıldı.
"Oyun bozanlık yapmak yok ama. "
"Zaten gerek de yok ben kazanacağım. "
Oyunu bitirdiğim de konsolu aldığım yere koyup , Anıla baktım. Şaşkınlıktan dilini yutmuş olmasından korkuyordum.
"Ama nasıl? " dedi kekeleyerek.
"Bilmem. Şans. " tabiki de şans değildi.
"Şans mı? Sen benimle kafamı buluyorsun. Ben hayatımda bu kadar iyi PES oynayan görmedim. "
Şimdi dalga geçme sırası bendeydi.
"Şey 2 yıl önce PES turnuvasında birinci olmuştum. Pek önemli bir şey değil.
"Hadi ama şaka mı yapıyorsun? "
"Şaka yapar gibi bir halim mi var?"
"Bunu ödeteceğim sana. "
Anıl sinirli bir şekilde merdivenlerden çıktı.
Banaysa arkasından el sallamak düştü.Sınır: yine aynı 3 vote 2 yorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutku Pişmanlıktır
Roman pour AdolescentsTutkunun hikayesi ! Ya da pişmanlığın! Kimi tutkularımız rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Ya tutkularımız beraberinde pişmanlıklarımızı getirirse ? Tutkuları...