Anıl ve Egosu ! - Bölüm 7

51 6 0
                                    

Arkadaşlar bu bölümü içime sinerek yazdım. Beğenmenizi umuyorum. Bu arada 4. Bölüm de Elif'in giydiği elbiseyi medyaya eklemeyi unutmuştum. Merak edenler elbiseyi bu bölümde yayınladım bakabilirler. Bu arada okuyucu sayısı 160 olmuş acayip mutlu oldum. Teşekkürler. İyi okumalar ve iyi geceler.
Beni bekleyen bir baba faciası olduğu kesindi...

Kapıyı çalmak için kendimi hiç hazır hissetmiyordum. Elim zilde beklerken Anıl kapıyı açtı.

"Ben zile bastığımı hatırlamıyorum. "

"Zaten bende sana kapıyı açmadım. Çekil şuradan ! "

Allah allah sanki ben onla karşılaşmaktan zevk alıyorum. Gereksiz.

Ben kapı da söylenmeye devam ederken babam seslendi. Hadi ama ben hiç hazır değildim. Bunların hepsi o Anıl gereksizi yüzünden olmuştu.

Korkunun ecele faydası yok...

"İyi akşamlar. " diyerek içeriye girdim. Babam koltukta Merve ablayla tv izliyorlardı. Elimden bu akşamı en az hasarla atmayı dilemekten başka bir şey gelmiyordu. Ağır adımlarla salona girdim. Başıma neler geleceğini tahmin etmem olanaksızdı. Çünkü daha babamla ilk tartışmamızı yaşamıştık. Bu arada babam demişken ben daha ona baba yada babam dememiştim.

Merve abla"İyi akşamlar Elifcim. " dedi.

Hem de ne iyi (!)

Merve ablaya zoraki bir gülümsemeyle cevap verdim . Babam bana bakıp tekrar tv ye dönmüştü. Merve ablada tv izliyordu. Galiba her şey normaldi. Babam dün gece hiç   gibi davranıyordu. Bu iyiye mi kötüye mi işaret olduğunu kestiremiyordum. Çünkü babamı tanımıyordum. Onun hakkında bildiğim tek şey adı ve ne iş yaptığıydı.

Adı Murat ve birçok hastaneye sahip bir başhekimdi . Aslına bakarsak babam pek de ilgimi çeken bir insan değildi.

Babamla aramda bir sorun olmadığına göre odama çıkmaya karar verdim.

Yukarı çıkmak için ayaklanmıştım ki babam ;

"Elif " diye seslenmesiyle çivi gibi yere sabitlendim. Hadi ama hani bir problem yoktu aramızda.

"Efendim. "

Beklenen(!) an gelmişti galiba.

"Aç mısın?"

Rahat bir nefes almıştım. Kalbim yerinden çıkmasına ramak kalmıştı. Bir insan bu kadar heycanlandırılmaz ki !

Babama cevap vermeyi unutmuştum ki Merve abla beni uyardı.

"Elif iyi misin sen ?"

"Evet iyiyim. Şey yemek ne zaman hazır olur ?"

"1 saate hazır olur canım. "

Aç olmasam da yemeğe inmeyi düşünüyordum. Çantamı alıp merdivenlere yöneldim.

Bu arada dün geceyi unutmamıştım. Odama girenin Anıl olduğuna artık neredeyse emindim. Ama bunun bir intikamı olmalıydı. Anıl'ın umursamaz tavırları beni öldürüyordu.

Zaten Ömer de böyle yapmamış mıydı en sonunda beni çıldırtmıştı. Neden böyle davrandığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu ama şuna eminim ki bir süre Ömer 'in yüzünü görmek istemiyordum.

Ama bu neden böyle yaptığının peşine düşmeyeceğim anlamına gelmiyordu.

Odama girip üzerimi bile değiştirmeden yatağıma uzandım. Gerçekten bugün çok yorucuydu.

Önce Anıl , sonra Ömer. Allahtan Yağız sayesinde günüm güzel bitmişti.

Yağız'la tanıştığım için kendimi şanslı hissediyordum. Daha tanışalı bir kaç gün olmasına rağmen bana değer verdiğini hissettiriyordu.

Yemek saatine az kalmıştı kalkıp üzerimi giyindim. Aşağı indim.

Merve abla mutfaktaydı. Anıl'la babam playstation oynuyordu. Daha Anıl'ın neyim olduğunu bilmiyordum. Merve ablanın oğlu muydu ? Yoksa Merve ablayla babamın mı ?

Kardeşim miydi ? Yoksa hiçbir şeyim mi ?

Kafamda deli sorular :)

Babamların yanına gitmeye karar verdim. Playstation oynamak cazip gelmişti. Yani mütevazı olmak gerekirse oynamayı biliyordum. Uzun süredir oynamamıştım. İyi fırsat olduğunu düşünüyordum.

"Merhaba. Ne yapıyorsunuz? " tabi ki de ne yaptıklarını biliyordum formaliteden sorulmuş bir soruydu.

"Kör müsün PES oynuyoruz. "

"Ne oynadığınızı biliyorum ! " bu çocuk beni gerçekten kızdırmayı başarıyordu. Gereksiz !

"Tabi biliyorsundur. " dalga geçerek söylediği bu sözcük beni daha da kızdırmıştı.

Ama beni daha tanımıyordu...
3 vote 2 yoruma yeni bölüm gelecek.
Sınır: 3 vote 2 yorum.

Tutku PişmanlıktırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin