13. Bölüm ''Geçmişten Gelen...''

5.1K 472 64
                                    

Son merhaba..:))Kadın serisini çok severek yazıyorum...çok yaralı yazıyorum...Kadın...çok kutsal...kadın çok özel...:)

Bugün İkinci Bahar'ı ekleyemeyeceğim...ne yazık ki?Dünden beri küçük kızım ateşlendiğinden bölümün yarısını yazabildim ama biter bitmez onu da ekleyeceğim...

Ünzile için zor olan tek bir dönemeç kaldı...bu dönemeç onun hayatındaki en zoru...Okurken anlayacaksınız zaten...bölüm sonu için korkmayın lütfen diyorum...Medyaya eklediğim şarkıyla okumanızı tavsiye ediyor ve oylarınızı,yorumlarınızı bekliyorum...Keyifli okumalar..:)

13.Bölüm

''Geçmişten Gelen...''

''Bakmayın Etrafımda Fazla İnsan Dolandığına

Sırılsıklam Yalnızım Aslında...''

Edip Cansever


Bazen kendimi hayatın karşısında 'Don Kişot' gibi hissetmem ne kadar normaldi. Bazense 'Yel Değirmeni' gibi...

Sahi acaba hangisi olmak daha iyiydi ki?

Don Kişot mu yoksa yel değirmeni mi?

Yakup bana geldiğinden beri hesaplarım artmıştı.Ödemek ağırdı bazı faturaları üstelik ama o, o kadar temizdi ki...O kadar güzeldi ki...

''Ünzile...'' Ona döndüm. Nerede olduğunuzun çok da önemi yoktu aslında. Eğer siz istiyorsanız her şey pembe,istemiyorsanız her şey kapkaraydı.

Bana uzattığı eline elimi uzattım.Bir adam her şeyiniz olurdu.

Baba...

Koca...

Aşık...

Evlat...

Yakup nasıl oluyordu da her şey oluyordu peki?

Her şey...

''Sana bir sürprizim var...''

Ormanın içinde el ele yürüyor bir yandan da konuşuyorduk. Birden dönüp söyledikleriyle Yakup'a çevirdim gözlerimi...

''Bana inanıyor değil mi Ünzile?'' Dudaklarım kıvrıldı.Elinde uzattığı küçük paketi aldım.Açtığımda gördüğüm şeyin gerçek olması için içimden ettiğim duaların sonu yoktu.Okuduğum her satır ağlattı. Her satır yaktı küçük Ünzile'yi...

Vesikamdı bu...Henüz ne olduğunu bilmediğim yaşta basılan pavyondan alınıp götürüldüğümüz sağlık kontrolünde elime verilen ne olduğuma dair yazılan yazıydı.Hani biz severdik ya kim olduğunu söylemeyi...insanlara...sen busun demeyi çok severdik...

Biz çok iyiydik ya hani...

Yüzüme dokunan ellerle Yakup'a baktım.

''İnsan hakları başkanlığı karar almış zaten artık 'Vesika'yla damgalanmıyor o işi yapanlar...senin ki eski olduğundan hükmü düşmüş...Yani Ünzile sen artık Ünzile Çetin'sin bu da nüfus cüzdanın...''

Bir nüfuz cüzdanı içimi böyle dağlayabilir miydi?

16 yaşından beri olmayan adım...

16 yaşından beri 'orospu' olarak damgalanan Ünzile'yi normal bir kadın yapabilir miydi?

''Ünzile...seçimleri sana ait olmayan günahların bedelini ödeyemezsin...''

Başımı kaldırdım...Gökyüzünü gördüm gözlerinde... Denizler yatıyordu o gözlerde de bir de ben vardım o kadar maviliğin ortasında..oysa ben maviliklere hiç yakışmazdım ama şimdi bu adam beni almıştı,sevmişti..namusum demişti.

Vesikalı Yarim - Kadın Serisi (II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin