Bradford, 2010
"Hadi Emlyn. Çok eğlenceli olacak!" dedim milyonuncu defa.
"B-ben bilemiyorum."
Sabırsızlıkla gözlerimi devirdim. "Hadi ama! Alt tarafı Zayn'in odasına gireceğiz."
"Gizli gizli."
Tam bir kez daha ikna çabalarına girişecekken yüzümü daha da buruşturan Zayn'in sesini duydum.
"Neymiş bakalım gizli olan şey?" derken bir kolunu Emlyn'in beline atıp, yanağına bir öpücük kondurmuştu.
Gözlerimi kıstım. "Mağaza soyacağız Zayn, gelmek ister misin?" dedim gülümseyerek.
Yüzüne alaycı bir ifade yerleştirdi. "Senin daha önemli işlerin yok mu Joanne?"
"Seni halt etmek gibi mi?"
Emyln sabırsızca ellerini beline yerleştirdi.
"Yeter, çocuklar. Herneyse, eve gitmem gerekiyor canım, yarın görüşürüz." dedi ve Zayn'in dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
Boş boş yüzlerine bakıyordum.
"Görüşürüz Joanne!" dedi bana döndüğünde. Gülümseyip, ona el salladım.
Emyln uzaklaştıktan sonra daha fazla Zayn denen sersemin yanında kalmamak için arkamı dönmüştüm ki sert bir şekilde kolumdan tuttu.
"Emyln'i hangi pis işlerine karıştırıyorsun bilmiyorum ama bunu yaparsan seni yakarım, bilmiş ol." diye tısladı dişlerinin arasından.
Yüzüme alaycı bir ifade yerleştirdim. "Sen evine gidip bilgisayar oynasana. Savaş oyunları oynayan kötü çocuk seni."
Kolumu daha çok sıkarken acıdığını belli etmemeye çalışıyordum.
"Yok ol." dedi ve kolumu sertçe bırakıp arkasına döndü ve ilerlemeye başladı.
Kolumu ovalarken arkasından bağırdım. "Sanki Emlyn'i çok seviyorsun ya!"
Durdu ve aniden bana döndü. "Ne dedin sen?"
"Duydun işte. Onun daha fazla seninle birlikte olmasına izin vermeyeceğim Zayn, göreceksin."
Kendimden bu kadar emin konuşmam onun kafasını karıştırmıştı belli ki. Hiçbir duygu belirtisi göstermeden ilerledim ve yanından geçip evime girdim. Şu Zayn denen çocuğa sırf Emlyn ona aşık diye katlanıyordum ve bu dayanabildiğim en zor şeylerden biriydi. Aslında ilk o benden nefret etmişti. Belki de diğer kızlar gibi uslu biri olmadığımdandır. Kendisi Bradford'un tek kötü çocuğu ya. Hah.
Küçükken ailemi trafik kazasında kaybetmemden mi böyleyim bilmiyorum ama biraz dazla agresif bir yapım olduğu doğruydu. Ya da yaşımdan da kaynaklanıyor olabilirdi. Sonuçta 16 yaş çok da büyük bir yaş sayılmazdı, ha?
Ertesi gün öğlene doğru uyanmış, kahvaltı bile etmemişken dışarı çıkmıştım. Sokaklarda yürüyüş yaparken telefonuma gelen mesaj sesiyle irkilmiştim. Telefonu çıkarıp mesajı açtığımda alayla gülümsemeye başlamıştım bile.
"Hiçbir şey yapamayacaksın." -Zayn.
Hemen cevap yazmaya başladım.
"Bu akşam Emlyn'in yanına git ve gör." -Joanne.
***
Hava kararmaya başladığında ve ben televizyon karşısında yayılmışken aklım Zayn'deydi. Acaba gerçekten Emyln'in evine gitmiş miydi? Onunla oyun oynuyordum ve bunun farkında değil miydi Tanrı aşkına? Tabii, illaki Emyln'i onun elinden alacaktım ama bunu şimdi ve böyle bir zamanda mı yapardım sizce?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Two People In The Wrong
FanfictionÜç yıldan beri intikamını almaya yemin etmiş bir kız, Zayn'in sürekli değişen davranışları karşısında nasıl bir tepki gösterecek? Kaç yıldır aralarında sürüp giden bu nefret yerini aşka bıraktığında acaba hangisi güçlü kalabilecek? Bu nefret süreci...