MEDYA:VİCTORİA JUSTİCE
Çalan telefonumla uyandım.Baktığımda ise bilmediğim bir numaraydı.Yine de açtım.Bana ''FourFourTwo dergisinin yapımcılarındanız,bu ay ki sayımız için Oğuzhan Özyakup ile sizi kapakta görmek istiyoruz.'' dediler.Ben o an elim ayağım titrerken olur demeye çalışıyordum.Titrek sesle''olur,tabi seve seve''dedim.Onlar da görüşmek için saat 15.00 da Picaoussa Cafede buluşmayı teklif ettiler.Bende kabul edip hemen yeni kıyafetler için alışverişe çıktım.Çıkmamın sebebi Oğuzhanında gelme ihtimali olmasıydı.Onun karşısına en güzel halimle çıkmalı onu büyülemeliydim.
Alışverişten döndüğümde saat 14.40dı.Bende hiç zaman kaybetmeden hazırlandım.O heyecanla trafiğe çıkmak tehlikeli olsa da yola çıktım.Cafeye gittiğimde boş bir masa bulup oturdum.Beklemeye başladım.Biraz sonra yanıma Sophia geldi.''Sende mi buradaydın?''dedim ve olanları anlattım Sophia ise kahkahalarla gülüyordu.Onun mutlu olduğuna sevinerek bende gülmeye başlamıştım.Bir süre sonra sustuk ve bana ''Ya gerçekten inandın mı?Bendim arayan.Sana şaka yapmak istemiştim.''dedi ve tekrar gülmeye başladı.Bense olayın şokuyla donmuş vaziyette onun suratına bakıyordum.Onca hayal,onca sevinç boşuna gitmişti.Gerçekten dayanamadım ağlamaya başladım. Sophia de gülmeyi kesmiş beni sakinleştirmeye çalışıyordu.Bense gözyaşlarıma son veremiyordum.Ben o an orada Sophia'yı öldürmek istemiştim.Niye böyle bir şey yaptığına anlam veremiyordum.
Arabaya bindik ve bağırmaya başladım.''Bunu bana nasıl yaparsın Sophia ?''O da bana karşılık olarak''işte seviyorsun çocuğu,içinde ve saklayarak bir yere varamazsın.Söyle ve kurtul''dedi.İşte ikinci donukluktu.Gerçekten seviyordum ama aşk değildi ki bu.Emin olmadan hareket edemezdim.Nihayet kavgamız bitmişti.Ve ben de eve gelmiştim.O sinirle hemen kendimi yemeğe vurmuştum.Zaten ne zaman sinirlensem böyle yapardım.
Saat 20.00dı.Ne kadar çabuk geçmişti.Bir günde de ne kadar da çok olay yaşamıştım.Gerçekten berbat bir gündü.Saatin erken olmasına aldırmadan uyumuştum.Uyumamın tek sebebi ise yorgunluk değildi.Daha kötü bir olay daha yaşamaktan korkmaktı.
Sabah kalktığımda saat 7 olmuştu.11den önce kalkmayan ben sabahın köründe kalkmışıtm.En iyi biraz temiz havaydı.Üstümü giyinip,kulaklığımı alıp kendimi dışarı attım.
Hiç bir şey düşünmüyor sadece yürüyordum...