nine

383 37 12
                                    

Melissa ağzından;

       Bugün o gıcık mesaj sesleriyle uyandım. Tabi o mesajların Gönlümün Efendisinden geldiğini gıcık kelimesini geri aldım. Bana mesajda:
"Bugün antrenmanım yok. Kahvaltı için de çok geç çünkü ben çoktan kahvaltı yaptım.Ama akşama seni birisiyle tanıştırmak istiyorum. Hayatımda çok önemli yeri olan bir kız. Ona hep senden bahsediyorum zaten. Yani az çok seni tanıyor. Ama senin de onu tanımanı isterim. Çünkü ikinizin de yeri bende büyük. Akşam 6 gibi almaya gelirim. Akşama görüşürüz. "

        Kız. Kız demişti. Mesajı 40 ya da 50 defa tekrar okuduktan sonra kız yazdığına inanmıştım. Ama kahvaltı yaptıktan sonra (yani iyice kendime geldikten sonra) tekrar bakmaya karar vermiştim. Hemen aşağıya inip o her sabah zayıflamak için yemeye zorunlu olduğum gevreği yedim. Her sabah o aynaya bakıp  Daha zayıf , daha zayıf olmalıyım demeyi Oğuzhan'la tanıştıktan sonra  bırakmıştım. Çünkü kendimi zayıf olduğuma inandırmıştım ve hayatımda ilk defa varlığını bu kadar derinden hissettiğim bir erkek vardı. Zayıflamaktan daha önemli. Hayatımda bir şeyler değiştiğini görebiliyordum.

        Hayallere dalıp gitmiştim ki Sophia'yı arayıp evime çağırdım. Geldiğinde bir çırpıda olan biteni ona da anlattım. Yüzünde kocaman bir sırıtma ve kahkahalarla gulmesi bittikten sonra bana nedenini söyledi:

  "Ya niye takıldın bu kadar ? Şermin'le tanıştırır seni."

   "Belki Şermin değil. Belki başka bi kız."

   "Komiksin Melissa."

         Gulmesi nihayet bittiğinde bana kıyafet seçmeye odaya gittik. Dolabı iyice karıştırıp sonunda uygun kıyafeti seçtik. Hafif bir makyaj ve hafif dalgalı saçlarımla hiç de fena görünmüyordum. Bu sıradan bir şey değildi ama çok ciddi de değildi. Onun için yırtık kot pantolonumu bir tişörtü ve de ustume giydiğim ceketimi yakıştırdık. Ayakkabı olarak stiletto tercih etmiştim.

                                              4 SAAT SONRA

              
                    Saat altıya  gelmişti. Ben heyecanla Oğuzhan'ı bekliyordum ki kapı çaldı. Aklımdan "niye bu kadar zamanında geldi ki " diye dusunurken kapıyı açmaya doğru gittim. Açtığımda tabi ki karşımda Oğuzhan vardı. Hemen kibarligini konusturup arabaya kadar yanımda yurumus arabaya binerken kapıyı o açmış o kapatmıştı. Emniyet kemerini baglamamisim ki Oğuzhan onu da bağlarken kendime geldim. Yolda ne kadar kim olduğunu merak ettiğimi söyleyip kim olduğunu sorsam da söylemedi.

                   Gelmiştik. Karşımda Şermin Şermin'i görünce rahatlamıştım. Bir yemek yemiş ve ardında sohbet etmistik. Oğuzhan beni eve bırakacaktı. Onun için birlikte çıktık. Tam kapıdan çıktık arabaya binecekken Oğuzhan bir şey söylemesi gerektiğini söyledi. Biz de bahçedeki cardaga oturduk. Bana

"Bak nasıl söyleyeceğim bilmiyorum ama söylemezsem daha kötü olacak diye korkuyorum."
 

Derin sessizlik ve ardından sözlerini tamamladı.

"Ben senden çok hoşlanıyorum ama senin duygularından emin değilim onun için artık sana söylemem gerektiğini hissettim ve cesaret toplayıp bu akşamı bekledim. Yani tanıştırma işi bahaneydi."

O ara nasıl bir cesaret geldiyse ben de ona

"Sanırım benim de sana açılmam için böyle bir şey gerekiyormuş. Ben de seni çok seviyorum." dedim ve durağına yapıştım.

Bu itiraflar bittikten sonra Oğuzhan beni eve bıraktı. (Bu eve bırakma hiç bu kadar romantik olmamıştı.)

Nasıl da EFSANE  bir gündü. Her şeyi anlatmış rahatlamıştım. Ve sonunda sevdiğim adama kavuşmuştum.

     

EFSANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin