Defile Hazırlığı

157 10 0
                                    

Ve son sözlerimle gözlerimi gece lambasının loş ışığının aydınlattığı odamda açtım. Hızlıca ellerime baktım. Çamur yoktu, gözlerimden akan Yaşları temizledim. derin soluklarımı kontrol altına almaya çalışırken dudaklarımı ıslatarak ben ölmedim diye mırıldandım. Yan tarafa baktığımda Selim'in olduğu yerde Can'ın kollarını göğsünde birleştirerek yatak başına yaslanmış şekilde uyuduğunu gördüm. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum. O mezarın Görüntüsü, üzerime yağan yağmur, her tarafıma bulaşan çamur hala kendini hissettiriyordu. Yataktan yavaşça kalkarak banyoya ilerledim. Yüzümü birkaç kez yıkayarak aynadaki yansımama baktım.
Sadece bir kabustu geçti, iyiyim ve ölmedim. Derin bir nefes alarak çıkmak için arkamı döndüğümde gözlerini ovuşturarak bana bakmaya çalışan Can ile karşılaştım. Onu görünce gözyaşlarım yeniden hızla dökülmeye başladı. O daha ne olduğunu anlamadan hızlıca ona sarıldım. Evet sadece lanet olası bir kabustu ama etkisinden çıkamıyordum. Ben cana sarılmış hıçkıra hıçkıra ağlarken ne olduğunu anlamasa da can sıkıca kollarını etrafıma dolayarak bir süre birşey söylemeden ağlamamın bitmesini bekledi. Kendimi biraz daha iyi hissedince yavaşça ayrıldım ondan. Can parmaklarıyla gözlerimdeki Yaşları temizleyerek merhametli olduğu kadar meraklı olan bakışlarını gözlerime dikti.
C: tatlım ne oldu sana böyle
Gözlerimde yeniden biriken yaşlarla baktım ona
Ş: çok kötü bir kabus gördüm, hiç böyle birşey görmemiştim. Çok gerçekçiydi. Hatırladığım o an ile bedenim ürperirlerdi sustum. Bu sefer can kollarını etrafıma sararak beni kucakladı ve yatağa götürdü. Beni kendine Çekerek pikeyi Üzerimize örttü. Başımı göğsüne yaslarken elleri saçlarıma gitti.
C: bana anlatmak ister misin
Hayır dercesine başımı salladım.
C: pekala, ne gördün bilmiyorum ama geçti şebnem. Sadece saçma sapan bir rüyaydı. Şimdi kapat o kocaman güzel gözlerini ve iyi şeyler düşünerek uyumaya çalış. Merak etme seni kötü şeylerden korumak için hep yanında Olacağım. Can'ın kolları beni biraz daha sıkı sararken burnuma dolan kokusu ile biraz daha iyi hissettim.
Ş: can bana masal anlatır mısın
C: tabiki kelebek ama önce gözler kapansın.
Onu dinleyerek hemen gözlerimi kapattım ve masala başlamasını bekledim.
O anlatmaya başladı ve bende çok geçmeden bu defa güzel bir Düşe daldım.

1 hafta sonra ( defile günü )

Şebnem

Defilenin yapılacağı mekanda Mira'nın  önerisi ile değişen koreografiyi çalışmak üzere Mert'in  hazırlanmasını bekliyorduk. Bu sırada şiddetlenen baş ağrımı görmezden gelmeye çalışarak mira ile koreografinin üzerinden hızlıca geçiyorduk.
C: bayanlar
Duyduğumuz ses ile ikimiz de aynı anda kağıtlardan başımızı kaldırarak sesin geldiği yöne baktık. Can elindeki çiçekler ve yüzündeki gülümseme ile harika bir bütün oluşturuyordu.
Yüzüme yerleşen gülümseme ile
Ş: geleceğini haber vermedin
C: verseydim sürpriz olmazdı.
Can Aramızdaki kısa mesafeyi de geçerek yanımıza geldi. Elindeki buketlerden birini Mira'ya uzattı. Mira teşekkür edercesine gülümserken can yanağıma küçük bir öpücük bırakarak diğer buketi de bana verdi.
M: cancığım çok teşekkür ederim, ayrıca söylemeden edemeyeceğim seni gördükçe  erkek cinsine olan inancım azalıyor,Nerede senin gibi adamlar çıksınlar bi zahmet saklandıkları yerden. Nesilleri tükenmek üzere haberleri yok.
Mira'nın iç Çekerek bitirdiği cümlesi, Can  ile birbirimize bakarak kahkaha atmaya başlamamıza sebep oldu.
Mira bozulan ifadesi ile
M: ne gülüyorsunuz, ben gayet ciddiyim. Bu kadar şebeklik yeter şebnem,  hem bak Mert de hazır olduğuna göre işimize odaklanalım, zamanımız daralıyor.
Gülümsemeyi bırakarak yüzümdeki üzgün ifademle Cana baktım.
Ş: keşke daha öne gelseydin, neyse Akşama görüşürüz kuzum
Vedalaşmak için tam Can'a sarılacakken Mira araya girdi.
M: şebnem seni gören askere uğurluyor zannedecek, Allah Aşkın'a nereye gönderiyorsun çocuğu, Can işin yoksa provaya kalmanı çok isterim hem bir dış göz olarak koreografi hakkında fikrini de almış oluruz.
yüzümde yeni bir gülümseme oluşurken Mira'ya bunu ben neden düşünemedim ki bakışı atıyordum.
C: seve seve kalırım.
M: tamam o zaman, Mert hadi tatlım başlıyoruz. Şebnem sende geç yerine. Ekip başlıyoruz, ışıklar, müzik hazır
Mira elindeki kağıtlara gömülürken elimdeki Çiçekleri tutması için cana vererek podyumun başına Mert'in yanına ilerledim. Mert' yanına gittiğimde gülümseyerek girmem için kolunu uzattı. Koluna girerek Müziğin başlamasını bekledik, müzik başlayınca ağır adımlarla ileriye yürümeye başladık. Podyumun başına yaklaştığımızda Mert'in kolundan çıktım. Podyumun başına geldiğimizde ise Mert bir elini belime dolarken diğerini de yanağıma yerleştirdi. Beni hafifçe eğdi. Dudakları dudaklarıma ağır çekimde yaklaşırken Can'ın bakışlarını Üzerimde hissediyordum ki beklenen Kısım geldi. Dudaklarımız birbirine değmek üzereyken Müziğin arasında keskin bir silah sesi Yükseldi Ve ben vuruldum. Başımın ağrısı şiddetlenirken gözlerim Mert'in gözlerindeyken yavaşça kapanmaya başladı. Bu sırada üzerimdeki prova elbisesi kırmızıya boyandı. Mert'in Belindeki eli beni daha sıkı sararken gözlerim kapanmadan önce gördüğüm son şey Can'ın sahneye çıkarak Mert'in yerini alması oldu.

Can

Gözlerimi şebneme dikmiş Pür dikkat dudaklarının birbirine yaklaşmasını izliyordum. Bir anda gelen silah sesiyle panikle önce etrafıma daha sonra da Mert'in kollarındaki şebnem'e baktım. Lanet olsun kesin yine o adamların işi bu, istediklerini aldılar hala neyin peşindeler ki?  Içkimden geçenlerle birlikte kendimi şebnemin yanında buldum. 
M: can, dur, ne yapıyorsun
Yan taraftan bağıran Mira'ya umursamadan kollarımda yatan şebneme baktım.
C: mira saçmalamayı kes de polisi ambulansı ara Görmüyor musun şebenm vuruldu.
Elim yaranın üzerine gittiğinde şaşkınlıkla kala kaldım. Ama bu kan değildi ki . Şebnemi kontrol ettim vurulmadığından emin olduğumda rahatlayarak derin bir nefes aldım.
C: şebnem, şebenm canım aç gözlerini
Bu sırada mira yanımıza gelerek çömeldi.
M: neler oluyor can, bu koreografiye ait bişey şebnemin vurulmadı.
Mira'ya bakmadan şebnemi kucağıma aldım,
C: ölmedi, bayıldı diye mırıldanarak kulise doğru yöneldim.
Şebnemi koltuğa yatırarak yanına çömeldim. Yüzüne gelen saçları Çekerek onu izlemeye başladım. Kemoterapi ilaçları, peşini bırakmayan aksilikler ve sayamadığım onca şey var ki küçücük bedenin artık bunları kaldıramıyor, herşeyin farkındayım ama lütfen dayan şebnem biraz daha dayan bunu atlatacağımızı biliyorum. Hani tutamamaktan Korktuğum için söz vermekten kaçıyorum ya sana, şimdi burada sana söz veriyorum ki herşey bizim için çok güzel olacak, alnına bir öpücük bırakarak bir süre daha uyanmasını bekledim ve sonunda açtı o DÜNYAYI aydınlatan kocaman gözlerini
Ş: can
O yattığı yerden kalkmaya çalışırken ona engel oldum.
C: biraz dinlenmelisin şebnem, hem dikişlerini de yeni aldırdık, yani tatlım bizim için oynadığın şu ben iyiyim, hiçbir sorun yok çok mutluyum Oyunları'nı bir kenara bırak, çünkü biz oynadığın zamanlar değil gerçekten iyi olduğun zamanlar mutlu oluyoruz.
Ş: ama can ben
C: itirazlarını sessize al küçük hanım, biliyorsun ki bana sökmez
Ben Şebnem'in çantasına yöneldiğimde şebnem arkamdan
Ş: biliyorum diye mırıldandı.
Şebnemin çantasında ilaçları buldum ve masadan bir bardak su alarak yanına gittim, onu hafifçe doğrultarak ilaçlarını içirdim. Bardağı masaya bırakarak yerime döndüğümde tebessümle beni izlediğini farkettim. Ne oldu dercesine baktım ona
Ş: beni susturabildiğimde tek kişisin ve bence bunun keyfini çıkart.
Bana göz kırparak gülümsedi
C: çıkartıyorum zaten kelebek
Bir süre daha şebnemin yanında kaldım. Iyi olduğundan emin olduktan sonra Hazırlanması için onu Mira'ya emanet ederek hazırlanmak için eve geçtim.

Sen Olmadan AslaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin