Luke, Bay Hood yanından ayrıldığından beri ve şu psikiyastristin yanında gittiğinden beri kendini hiç iyi hissetmiyordu. Aptalca sorular soran, arada bir gömleğinin düğmeleriyle oynayan, saçını geri atan psikiyastrist adındaki bu sürtüğe masanın üstünde bulunan kurşun kalemlerden birisini saplamak istiyordu.
Ve az kalsın yapacaktı, eline kalemi almıştı ama yapmasına saniyeler kala sürelerini bittiğini söylemek için Calum odaya girmişti.
Luke içinden şükretti. Her ne kadar hastalıklı olsa da katil olmak istemiyordu. Öldürmek istediği tek kişi kendisiydi.
"Telefonumu kullanamaz mıyım?"diye sordu Luke Bay Hood'a.
"Neden?"
"Birisiyle görüşmek istiyordum, sanırım ona mesaj atıp durumumu haber vermeliyim." Tumblr'daki doktor adıyla konuştuğu kişiden bahsediyordu. Her ne kadar doktor olmadığını ima etse de Luke için bir doktordu. Çünkü söylediği söz hiçbir zaman aklından çıkmıyordu.
"Tamam ama girişten ayrılmazsın. Güvenlik için oradaki Bay Khaley'nin yanından ayrılmamalısın."dediğinde Bay Hood, Luke ona kaşlarına çatarak baktı.
"Peki ya sen... Siz nerede olacaksınız?"
Gözleri küçüldü gülerken. Luke ise hayran hayran ona bakıyordu. "Önemli birisiyle görüşmem gerek benimde. Ama merak etme, telefonunu almanı sağlayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sickness // Cake
Fiksi Penggemar"Hastalıkları ölümle tedavi etmek." * * * @urnothere
