"İşte baktım okul kıyafetleriyle bizim eve doğru koşuyor. Soluk soluğa kalmış telaşlı bakışlarını hızlı hızlı etrafta gezdiriyordu.Bende işten dönüyordum. Sonra bir sokak arasına girmiş sıkışmış görünüyordu. Kaçacak bir yeri yoktu. Onun nedense tehlikede olduğunu hissettim. Bazı ayak sesleri gelirken onun yanına doğru koştum. Sessiz olmasını işaret edip hızla onu bizim eve soktum. Annem şaşırmış ikimize bakıyordu. Anneme sessiz olmasını ve birileri kızı sorarsa yok demesini söyledim. Onu arka odaya götürüp sakladığımda benimde kalbim korkuyla çarpıyordu.
O kadar korkmuş ki elimi bırakmadı abi. Hem elimi tutuyor diye heyecanlıyım bir görsen.Hem adamlar onu yakalar mı korkusu vardı içimde. Tam bir film gibiydi. Kız hüngür hüngür ağlamaya başladığında ne yapacağımı bilemedim. Birden bana sarıldı. O anda ölüyorum sandım. Kalbim şuradan fırlayacaktı. Bana sarılmıştı. Her gün uzaktan izlediğim gizli aşkım kollarımın arasındaydı. Nasıl bir duygu bilemezsin abi. Sonra yavaşça benden ayrıldı. O tatlı yüzüne baktım. Ağlayınca gözleri boncuk boncuk olmuş. Teşekkür ederim dedi bir kaç kere. Ona gülümsedim. Onu kurtardığım için sanki büyük bir iş başarmışım gibi hissettim. Onun kurtarıcısı olmuştum. Tekrar teşekkür ederken yanağıma bir öpücük kondurmuştu. Allah'ım o zaman ölüp ölüp tekrar dirildim. Ben felç yani. Elim ayağım titriyordu. İçimde bir şeyler oluyordu. Böyle aptal aptal sırıtırken abimde böyle gülerdi demez mi! O anda güzel yarimin gözleri hüzünlenmişti. Gülümserdi deyince öldü falan sandım. Tabi hala ne olduğunu bilmiyorum. Annem kıza su falan verdi. İşte biraz bizde oturdu. Tehlike geçene kadar. Annemle muhabbet ederken onu hayran hayran izliyordum.Ne olduğunu pek sormadık. Evimiz leş gibiydi ama hiç önemsememişti. Öyle dışarıdan burnu havada bir şey görünüyor ama yumuşacık bir kalbi vardı.Onu yakından görünce daha iyi anladım. O pis suratımı nasıl öptü hala şaşkınım abi..."
Ramazan anlatırken yüzümde benimde gülümseme oluştu. Ellerimi Ramazan'ın saçlarına getirip okşadım.
"Aferin bir kızı kurtarmışsın. Etkilenmiştir senden."
Ramazan tekrar şapkamı alıp kafasına takarken birlikte kahvaltı yapıyorduk. Yasmin'in peşinde hala adamlar vardı demek ki. Böyle anlattığına göre bu olayı daha çabuk atlatmışa benziyordu. Krize falan girmediğine mutlu olmuştum. Gerçekten güçlü bir kız olmaya çalışıyordu. Küçük yaşta geçirdiği travmayı unutması zor olacaktı.Anlamadığım tarafı Yasmin okula gitmiyor diye biliyordum. Bu olaylar yüzünden.Acaba bilerek okul kıyafeti mi giyiyordu. Yasmin deyince düşünmek lazımdı. Her zaman İzel gibi forma girmek istediğini söylerdi. Onun için üzgündüm. Ona söz verdiğimi hatırlıyordum. Onu gerçek bir okula göndereceğimi ve onu daima koruyacağıma söz vermiştim ama yine sözümü tutamamıştım.
"Etkilenmiş olsa beni tekrar görmeye gelirdi abi. Ne aradığı var ne sorduğu. Ne yapacak benim gibi çulsuzu.Yine onu görüyorum. Bu sefer korumaları daha çok artmış. Aynı saatte evden çıkıyor aynı saatte eve giriyor. Hiç arkadaşı falan yok mu acaba? "
Yasmin onun yanağına bir öpücük kondurduysa ona minnettar olduğunun göstergesi olmalıydı bu. Sadece kimseye zarar gelsin istemiyordur. Nasıl arkadaşı olacaktı ki? Kendisini zor kurtarırken arkadaş edinse arkadaşları zarar görecekti.Bir okula gitmediği içinde arkadaş edinmesi zordu. Babamın yanına falan gidiyor olmalıydı. Dedemden onun şirket işlerini öğrendiğini duymuştum.Eğer elimde olsaydı onu asla o şirketten içeri sokmazdım ama elimden bir şey gelmiyordu. Ben onun tek eğlence kaynağıydım. Tek destekçisiydim.Fakat onu bırakmak zorunda kalmıştım. Yasmin de benim kadar zor bir hayat geçiriyordu. Onun için deli gibi endişeleniyordum.
" Dedin ya dışarıdan burnu havada bir şey görünüyor diye. Ondan arkadaş edinememiştir. Kızları en çok ne mutlu eder biliyor musun? Papatya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIK SAÇMAK İÇİN YANMAK GEREK (2)
Lãng mạnMUM OLMAK KOLAY DEĞİL KİTABININ DEVAMIDIR.