Bölüm 11 ( ALTIN KURAL)

77.5K 5K 864
                                    

" Siz aranızda halledin. Benim gitmem gereken bir yer var. Eda hanım sizinle tanıştığım için çok memnun oldum. Kardeşimle bu konuyu konuşup anlaşırsınız. Bugün size eşlik edemeyeceğim.Ramazan seni eve getirir Yasmin."

Ayağa kalkıp gidecekken Yasmin nereye gidiyorsun bakışı atmıştı. İzel'e son bir bakış attığımda yumruklarını sıkmış olduğunu gördüm. Arkamı dönüp ilerlerken İzel'in sesini duydum.

" Hemen geliyorum efendim. Altuğ bir dakika bekle."

İzel'in benim adımı söylemesini umursamadan adımlarımı hızlandırıp resturanttan dışarı çıkmıştım ki İzel birden elimden yakalamış beni durdurmuştu. Gözlerim ellerimize kaydı. Elimi tutuyordu. İçime bir sıcaklık yayılırken onu kendime doğru çekmemek için kendimle bir mücadele verdim.

" Ne demek izin vermiyorum. Bu zamana kadar hiçbir şeyime karışmadın. Şimdi bu işi alırsam kendi işime başlayıp şirketlerini sana bırakmak istiyorum. Bundan karlı çıkan sen olacaksın!"

İzel bunları söylerken sadece onun dudaklarına doğru bakıyordum. Aklım şuan tamamen durmuş gibi hissediyordum. Bu yoğun duyguda neydi böyle. Hala elimi tuttuğumu fark etmemişti. Onun benden uzaklaşmasını ve ortaklığımı bitirmesini istemiyordum. Sadece bu sayede onu görebilme şansı elde ediyordum.Bu fırsatında kendi ellerimle itemezdim.

" Bu işi eline yüzüne bulaştırmayacağını nereden bileceğim. Senin çalışma tarzını bilmiyorum. Sana güvenemem."

Bu kadar ciddi konuşmak beni yoruyordu. O anda İzel elini fark etmiş hızla benden çekmişti.

" Bu zamana kadar şirketlerini batırmadığıma göre bu işi de halledebilirim. "

Onunla bu konuda tartışmak istemiyordum. Arkamı döndüğümde kolumdan tekrar kavradı. Şu fiziksel temasta bulunması beni çıldırtacaktı. Ondan kendimi uzak tutmak yeterince zordu. Birden bende onun kolundan tutup kendime doğru çektim. Yüzlerimizi birbirmize yaklaştırırken yavaşça kulağına doğru eğildim. Gözlerim açıkta kalmış köprücük kemiklerine doğru kaydı.

Benim ona beğendiğim kokuyu hala üzerinde taşıyordu. Bu koku ona yakışıyordu. Dudaklarımı onun tenine bastırmamak için mücadele vermem başımı ağrıtıyordu. Böyle elbiseler giymemeliydi.

" Benden uzaklaşmak istiyorsun biliyorum.O zaman teklifim şu benimle bir ay çalış. Senin nasıl çalıştığını gördükten sonra bütün işi sana devredeceğim."

Onun kulağına fısıldarken İzel'i yutkunduğunu fark ettim. Benim yakınlığımdan gerilmiş olmalıydı. Nefes almak için birden kendimi geri çektim. Onunla ilgilenmiyormuş gibi görünmek için başka yerlere bakmaya çalışıyordum ama ister istemez onun büyüsü beni ona bakmaya zorluyordu. İzel düşünürken dudaklarını dişlemeye başlamıştı. Dudaklarını dişledikçe bende dişlerimi sıkıyordum. Bu kadar tatlı görünmesi imkansızdı değil mi?

" Tamamen mi bırakacaksın. Yani seninle hiçbir bağım kalmayacak öyle mi?"

Benden bu kadar çok mu kurtulmak istiyordu. Sinirlenmiştim ama sakinliğimi korumaya çalıştım.

" Bir ay. Fazla çalışmana gerek yok. Benim yanımda. Kabul edersen Eda hanıma ortağımı aradım kabul etti dersin. "

Bir anda hafif bir esinti onun ellerini vücuduna dolamasına neden olmuştu. Arkamdan koşacağım diye ceketini de almamıştı. Onun daha fazla beklememesi için gidiyormuş gibi yaptım.

IŞIK SAÇMAK İÇİN YANMAK GEREK (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin