Bölüm 13 (BULAŞIK)

74.8K 5.3K 1.1K
                                    

&

" Aptal mısın sen ha! Sen ne yaptığını sanıyorsun!"

Hala öksürürken Barış'ın yüzene ters ters baktım. İzel yüzünden değil asıl onun yüzünden ölecektim.

" Kesinlikle sana her şeyi yasaklıyorum! Bir haftalık şeni tanıdığım bir doktora göndereceğim. Her şeyden uzakta kafanı dinleyip şu aptal tedavi tamamlayacaksın! Bu seni öldürebilirdi! Aptal!"

Barış'ın çileden çıkmış tavrı biraz beni korkutmuştu. Barış üstündeki önlüğü çıkarıp hızla bir kenarı attı. Benim kolumu omzuna yerleştirip destek vererek beni arabasına götürmüştü.

" Ben diyorum dinleneceksin beyefendi yok öleceğim diye ısrar ediyor. "Barış arabayı çalıştırdığında cep telefonumu alıp kendi cebine koydu. Çok sinirli görünüyordu.

" Hiç kimseye nerede olduğunu söylemeyeceğim. Adam akıllı dinlenmezsen ölümün benim elimden olur!"

Barış bugün gerçekten korkutucuydu. Ona karşılık verecek halim bile yoktu. Koltuğu geriye yaslayıp iyice yayıldım ve gözlerimi kapattım. İzel'le yaşadıklarımızı düşünürken yüzümde ister istemez gülümseme oluşuyordu.

" Aptal aptal ne sırıtıyorsun! Şuna bak hele!"

Sırıtıyor muydum? Farkında değildim. O beni mutlu ediyordu.

" Beynimi ütüledin Barış .Bari yol boyunca susta düşüncelerimi bölme. "

Barış söylenmeyi bırakmadan araba sürmeye devam etti. Böyle kimseye haber vermeden gitmek artık benim canımı sıkmaya başlamıştı. Diğerlerinin yine endişelenmelerini istemiyordum.

" Onlara tedaviye gittiğimi söyle." dediğimde gözlerimi açtım.Barış dalgın dalgın yola bakarken başını onaylarcasına salladı.

" Neyin var yine?" dedim merakla. Başımı hafifçe ona döndürmüştüm.

" Altuğ beni korkutuyorsun test sonuçlarını gördüğümde kafayı yiyeceğim sandım!Gerçekten Ecrin haklı. Bu iş beni fazlasıyla geriyor ve endişelenmeden duramıyorum. Her dakika onun yanında endişeli durmaktan bazen onun ne dediğini bile algılayamıyorum. " Barış arabayı bir kenarı çekip durdu. Elini direksiyona hızla vururken onun sinirlendiğini gördüm.

" Bıktım bu sorunlardan. Kendim küçücük şeyleri kafaya takarken sen nasıl bunlarla idare ettin Altuğ! Bana bir formülünü göster. Sen nasıl dayandın ha! "

Kızıyor muydu? Benim için endişeli miydi? Çaresiz miydi? Onun ruh halini anlayacak durumda değildim. Ben nasıl hala ayakta olduğuma şaşırıyordum. Yeri geldiğinde Allah'tan güç almıştım. Yeri geldiğinde umutlarımdan ve hayallerimden. Ailemden ve  onlara kavuşma isteğimden güç almıştım. Bir şeylere tutunmasaydım kesinlikle şuan burada olmayacağımı biliyordum. Benim geldiğim nokta pes edenlerin noktası değildi. Benim geldiğim nokta sabrın ta kendisiydi. Barış daha fazla konuşmadan arabayı çalıştırıp beni özel bir polokinliğe götürmüştü.

Yaşlı bir doktor beni karşılarken Barış ona hocam diye sesleniyordu. Benim bütün durumumu Barış anlatmış ve beni bu tatlı doktorun ellerine bırakmıştı. Çok yaşlı görünmesine rağmen işinde usta gibi duruyordu. Barış gibi önce bana kızdı ve daha sonra her şeyin üstesinden gelinebileceğini söylemişti. Barış işi olduğunu söyleyip ayrıldığında doktorla başbaşa kalmıştık.

" Adım Hasan. Bana Hasan amca diyebilirsin. Genç görünüyorsun. Resmiyetten fazla sıkıldım. Böyle daha samimi oluruz. Barış benim en çalışkan öğrencilerimdendi. Ayrıca bana yardım etmediği bir konuda olmamıştı. Onun sayesinde daha iyi yerlere geldim. İkimiz birbirimizi yetiştirdik desem daha iyi olur."

IŞIK SAÇMAK İÇİN YANMAK GEREK (2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin