Tuğberk miydi o? Evet gerçekten o olmalıydı. Endişeli bir şekilde o kadına doğru bakıyordu. Gerçekten oydu. Bu şaka olmalıydı. O etrafına bakınırken bizi görmediğini fark ettim. İzel'in yüzündeki renk değişmişti. Birden ayaklarımda bir gıdıklanma hissettim. Yaşadığım büyük şokla gözlerimi ayaklarıma kaydırırken yürümeyi yeni öğrenmiş küçük bir çocuğun zorla ayaklarımdan destek aldığını fark ettim. Gözlerim iyice büyüdü. Ona benziyordu. Ne kadar da Tuğberk'e benziyordu.Bu çocuk her şeyiyle ona benziyordu. Yavaşça eğilip küçük çocuğu kucaklarken ellerim titriyordu. Kendime gelememiştim.Çocuk neşeli bir şekilde gülümseyip elleriyle yanaklarıma vurmaya başladı. Kalbimde bir acı hissettim. Bu gerçek olamazdı değil mi?
" Tuğberk! Nerede o!"
Kadın bağırırken İzel de benimle birlikte çocuğun yüzüne bakıyordu. İzel bayılacakmış gibi duruyordu. Rengi bembeyazdı.
" Tıpkı ona benziyor."
Onun da ağzından zorla kelimeler döküldüğünde bize doğru gelen Tuğberk'i izlemeye başladım.
" Buldum! Selin orada ! Sakin ol."
Koşup yanımıza geldiğinde bize teşekkür ederken ellerimin arasından çocuğu aldı. Ağzım açık kalmıştı. Tuğberk bizi tanımamış mıydı? Sesi bakışı her şeyiyle aynıydı. Bizi tanımıyor numarası mı yapıyordu? Yoksa kafasında bir sorun mu vardı?Neler oluyordu böyle.Yanımıza bağıran kadın geldiğinde hemen çocuğunu kucağına aldı ve ağlayarak çocuğuna sıkıca sarıldı.
" Onu kaybettim sandım."
Tuğberk kadına ve çocuğa sarılırken İzel'in benim kolumdan destek aldığını fark ettim. Tuğberk tam giderken birden onun kolunu yakaladım.
" Tuğberk beni hatırlamadın mı?"
Bunu söylerken sesim titremişti. Karşımdaki kişinin o anda yüz ifadesi değişmişti. Bana uzun uzun baktıktan sonra " Biriyle karıştırıyorsunuz dedi. " onun böyle konuşmasına anlam veremiyordum. Aklını falan mı yitirmişti? Ona sıkıca sarılmak istiyordum. Kendimi durduramadan hızla ona sarıldım.
" Tuğberk bir şey mi oldu? Neden böyle yapıyorsun! Neden öldüğünü söyledin! Plan mı yaptın!"
Yanındaki kadın şaşkınlıkla bana bakıyordu.
" Tuğrul onlar kaybolan kardeşini tanıyorlar gibi görünüyor."
O anda o adamdan hızla ayrılmıştım. Kardeşi mi? Tuğrul mu? İzel bir anda söze karışmıştı.
" Ne demeye çalışıyorsunuz?"
Karşımdaki adamın gözleri dolmuştu.
" O öldü mü? Onu bulamadan öldü mü?"
Gerçekten Tuğberk'in kardeşi mi vardı? Derin bir nefes almaya çalıştım nasıl tepki vermeliydim gerçekten bilmiyordum. Zeynep dediği kadının kucağındaki çocuk ellerini bana doğru uzatmış gülümseyerek bana gelmek istiyordu.
" Bu konuyu bir yerde oturup konuşalım mı? İyi misin Tuğrul?"
Kadın kocasıyla ilgilenmeye çalışırken annesine rahat vermeyen çocuğu kucağıma tekrar almıştım. İzel'in hala kendine gelmediğini görebiliyordum. Gözlerini dikmiş sadece o adama bakıyordu. Gözlerinin dolduğunu gördüğümde dişlerimi sıktım. Hem üzülmüş hem bu duruma sinir olmuştum.
" Abi! abi! abi! "
Demek bu küçüklüğün ismi Tuğberk olmalıydı. Bu Tuğberk'in yeğeniydi. Buna hala inanamıyordum. Kadın daha sonra İzel'le ilgilenirken bir kafeye oturmuştuk. Tuğberk'i kucağımdan indirmeden onu kollarımın arasında tutup onunla ilgilenmeye devam ettim. Tuğrul derin bir nefes alıp hikayesini anlatmaya başladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/60335299-288-k490107.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IŞIK SAÇMAK İÇİN YANMAK GEREK (2)
Roman d'amourMUM OLMAK KOLAY DEĞİL KİTABININ DEVAMIDIR.