15.BÖLÜM "HİSSE"

426 33 9
                                    

Multümedia da Sena ve Barın var.

Bölüm şarkıları;

Sen Gidiyorsun -Gripin
En Güzel Hikayem -Teoman

Susuyor gibiyim yeniden bir damla daha.

Geçen bölümde bebeği 1 haftalık olarak hesaplamıştım. Öyle değilmiş. Son reglin ilk gününden itibaren hesaplanıyormuş. 3 haftalık olarak değiştirdim. Kusura bakmayın.

Bugün Mertcan eniştemin doğumgünü iyi ki doğmuş. Doğum günün kutlu olsun Mertcan.

İyi okumalar...

***

B-E-B-E-K

Hamile olduğumu öğrendiğimden beri düşündüğüm tek şey buydu.

İstediğimi elde etmiş sayılırdım şimdi değil mi?

Peki neden bir yanım buruk? Barın birşey demeden odadan çıktığı için mi?

Bebeğimizi isterdi değil mi? O istemezse bile ben isterdim. Tek başıma büyütebileceğimden eminim.

Kapı açılınca Barın gelmiştir diye sevinmiştim ama doktorun sesi umutlarımın üstüne siyah bir perde çekmeme neden oldu.

"Bu listedeki talimatlara uyar ve yediklerinize dikkat ederseniz zorluk çekmezsiniz."

İçten gülümsemesine karşılık veremedim. Aklım hala Barın'ın gidişindeydi. Nasıl da güzel gitti. Sessiz sedasız.

"Teşekkür ederim."

Tekrar sıcak bir gülümseme gönderip odadan çıkan doktorun arkasından baktım.

Çantam odadaki dolabın içindeydi. Hemşirelerden biri oraya koymuş olmalıydı. Çantamı alıp odadan çıktım. Barın'ı arasa mıydım?

Çıkış işlemlerini halletmek için aşağıya inerken merdivenin başında yalnız başına oturmuş Barın'ı gördüm. Kafasını ellerinin arasına almış duvara yaslanmış bir şekilde oturuyordu.

Koridor fazla kalabalık değildi. Yanına gidip oturdum. O konuşana kadar bende konuşmayacaktım. Hadi bakalım.

Yaklaşık yirmi dakika olmuştu. Yanına oturduğumu bilmesine rağmen hala tek kelime etmemişti.

"Aldırmayacağım."

Gözlerini üstüme dikip "Aldırmanı isteyen kim?" diye sorduktan sonra bedenini tümüyle bana çevirdi.

"Aldırmamı istemeyen kim?"

"Kelime oyunlarıyla uğraşamam Yazgı. Düşündüğüm şey bebeği aldırman değil."

"Düşündüğün şey umrumda değil." Aslında umrumdaydı ama şuan ki mutsuz hali beni yalan söylemeye itiyordu.

"Korkmuyor musun?"

Kafamı ona çevirip dediğini idrak etmeye çalıştım. Ne yani o korkuyor muydu?

"Korkmak mı? Korkmak, bu haberi aldığımda aklıma gelen son şey bile değildi." Yeşillerimi merdivenden inen insanların üstünde gezdiriyordum.

"Peki, sen? Sen korkuyor musun?"

Korkmuyorum de. Varlığından güç aldığım adamın korkması beni de korkuturdu.

"Korkuyorum." Gözlerimin içine bakıyordu. Gözlerinde gördüğüm şey onun sandığının aksine korku değil endişeydi.

"Neyden korkuyorsun?"

"Ben baba olmaya hazır mıyım?  bilmiyorum.  İçinde olduğumuz oyun evcilik oyunu değil Yazgı."

"Bunun bende farkındayım ama bu çocuğu tek başıma yapmadım. Leylekler falan da getirmedi. Ben ona tek başıma da bakabilirim. Kimseye ihtiyacımız yok bizim." Bir elim karnıma gidiyordu her konuştuğumda. Kasıtlı yaptığım bir şey değildi.

İNTİKAMIN TOZ BULUTLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin