19.BÖLÜM "SÜRPRİZ"

279 17 0
                                    

Hayat sizi önce en büyük acılara teslim edip sonra bir hediye misali mutluluğu verirdi. Yani bazı engelleri aşıp acılarla mücadele etmeden mutluluğa kavuşamıyordu insan. Acıların bıraktığı yaraların kapanması için gönderilen mutluluklar vardı.

Benim mutluluğum Barın'dı. Benim mutluluğum doğacak çocuklarımdı. Benim mutluluğum ailemdi.

Beni eve bıraktıktan sonra işi olduğunu söyleyip gitmişti. Bende annemi arayıp buraya gelmesini istemiştim. Onu ve Ege'yi fazlasıyla özlemiştim.

Mutfağa geçip aperatif bir şeyler hazırladım. Onlar gelene kadar televizyon izlemeye karar verip salona geçtim.

Tam o sırada zilin çalmasıyla oturduğum gibi kalkmıştım. Kapıyı açar açmaz Ege boynuma atlayıp "Abla," diye haykırmıştı.

Kollarımı beline sarıp mis kokusunu doya doya içime çektim.

Annemle de özlem dolu bir kucaklaşma gerçekleştirip içeri geçtik. Onları bayağı özlemiştim.

***

Annemler gittikten sonra Barın gelmişti.

"Hadi gidiyoruz," Tek kaşımı kaldırarak Barın'a baktım.

"Nereye?"

Bu sırada çantamı alıp içine lazım olabilecek şeyleri tıkıştırmıştım.

Nereye gideceğimizin bir önemi yoktu zaten onunla her yere gidebilirdim.

"Sürpriz," Kolunu omzuma atıp beni de kendisiyle beraber evden çıkardı.

Arabaya bindiğimizde yüzümde anlamsız bir gülümseme vardı.

Barın'a baktığımda çok ciddi görünüyordu. Ayrıca kıyafetlerine bakınca nereye gideceğimizi tahmin edemiyordum.

Siyah takım elbise giymişti.

Araba ağaçların çevrelediği bir yoldan hızlıca geçiyordu. İkimizde sessizdik.

Ağaçlık bir alanda durduğumuzda Barın "Geldik," diyip arabadan indi.

Bende arabadan inip etrafa bakınmaya başladım. Sadece ağaçlar vardı.

"Biraz yürümemiz gerek,"

Kafamı sallayıp elini tuttum. Sıcacık eli benim soğuk elimle buluşunca ister istemez heyecanlanmıştım.

On dakika yürüdükten sonra bir kulübenin önünde durmuştuk. Ama bu sıradan bir kulübe değildi.

Parlak harflerle love yazısının asılı olduğu bir kulübeydi. Barın elimi bırakıp karşıma geçti.

"Bugünün tek güzel yanı sensin. Bana verdiklerin için teşekkür ederim, kır papatyası." derken karnımı işaret etmişti.

Boynuna sarılıp kendine has kokusunu doya doya soludum.

"Asıl ben teşekkür ederim."

Kulübenin içine girdiğimizde asıl şoku yaşamıştım.

Salon ve mutfak birleşikti. Bu, eve ayrı bir hava katıyordu. Diğer odalardan biri bizim için hazırlanmış yatak odasıydı. Ve son oda ise çocuk odasıydı.

İçinde iki pembe beşiğin bulunduğu çocuk odası. Kızlarımızın odası. Barın'a döndüğümde bana baktığını fark ettim.

"Sen mükemmel bir adamsın."

Tekrar dışarı çıktığımızda kulübenin arkada tarafına doğru ilerledik. Sanırım sürprizler daha bitmemişti.

"B-bu." Yok artık dedirtecek cinsten bir masa ve etrafın aydınlanmasını sağlayan mumlardan oluşan bir avize.

İNTİKAMIN TOZ BULUTLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin